22 Ekim 2010 Cuma

Porto Maçı İzlenimleri

Dün akşamki Beşiktaş-Porto maçı için bilet aldım Pazartesi günü.Açıkçası şu ara maça gitmeyi çok istiyordum benim için çok güzel oldu bu maç saat olarak ta uygundu ve ayrıca İnönü yıkılmadan mümkün olduğunca çok maça gitmek istiyordum.Her neyse biletimi aldım ve maç saatini beklemeye başladım.

Kaldığım yurt Beşiktaş'ta olduğu için maç öncesi çarşıdaki atmosferi görme fırsatım da oldu.Her yerde siyah beyaz renkleri görmek benim çok hoşuma gitti.Restaurantlarda,cafelerde,yollarda her yaştan Beşiktaş formalı taraftarlar görünce benimde Beşiktaşlılık damarım kabardı ne yalan söyliyim bende formamı giydim dışarıya çıktım.Lakerstr'dan tanıdığım Faruk Çolak'la buluştuk maç öncesi ve Kazan'ın önünde toplanmış olan diğer Beşiktaş taraftarları arasına karıştık.Herkes ayrı bir telden çalıyordu orda yani bir tarafta başka bir tezahurat bir tarafta başka bir tezahurat var.Kim nereye istiyorsa oraya katılıyor.Bir ara grup toplanıp meşaleleri yaktıktan sonra"Gücüne güç katmaya geldik"söylendi ve yavaş yavaş herkes stada doğru yürümeye başladı.

Stada gittik 8kişilik bir grup olarak ama girişimiz çok kolay oldu hemen Yeni Açık üst tarafa doğru yerleştik ve maç saatini beklemeye başladık.Maç öncesi bir şov konuşuluyordu görülmemiş bir şov filan deniyordu merak ettim baya ama beklentilerimin altında kaldı.Balonlarla bir şey oldu güzeldi ama konuşulduğu kadar büyük bir gösteri göremedik.Alen'in de biten cezası sonrası çektirdiği üçlü sonrası artık herkes maça hazırdı.Ben maç öncesi tribünleri seyrettim.Eto'o için açılan pankart çok hoşuma gitti.Beşiktaş seyircisi zaten her zaman bu tip olaylar karşısında tepkisini göstermiştir.Burda da gösterdi ve daha önce yaptığı gibi yine ırkçılığın karşısında olup Eto'o'nun yanında oldu Çarşı.Ayrıca korkmayın sadece 132 desibel pankartıda Porto'ya bir mesaj niteliğindeydi sanki.Gerçekten İnönü'de olmak büyük bir zevk.Konuşmalara kulak misafiri oldum.Genel görüş 1 puan yeterliydi.Yedek kulübesini göremedik ama internetten bakınca 4 tane yedeğimiz olduğunu öğrendik.Sakatlıklar gerçekten şu ara çok başımızı ağrıtıyor.İnşallah herkes sağ salim döner bir an önce.

Maçın başlamasıyla birlikte kontrollü bir Beşiktaş ve Porto izlemeye başladık.Taraftar da başladı desteğine tekrar "gücüne güç katmaya geldik"le.Beşiktaş'ta eldeki forvetlerin hepsi sahadaydı.Nihat'ın kaçırdığı pozisyonla heycanlandık tam yavaş yavaş kontrolü ele almaya başladığımız sırada da Hakan'ın her zaman yaptığı büyük hatasıyla geriye düştük.Gerçekten Beşiktaş için kornerler büyük dezavantaj Hakan kaledeyken.Yan topları çok zayıf ve her seferinde bir tehlike oluyor.Kornerler penaltı gibi desek pek te abartmış olmayız zaten statta da herkes bunu dedi dün gece benim duyguğum kadarıyla.Burda Hakan ve Nihat'a ayrı bir paragraf açmak istiyorum.Çünkü bu 2 oyuncu da son zamanlarda çok formsuz ve yarardan çok zarar veriyorlar takıma.Hakan son zamanlarda çok fazla hatalı gol yiyor ve morali son derece bozuk Schuster ona rağmen Hakan'da ısrar etti ama muhtemelen bu maçtan sonra Hakan formayı Cenk'e bırakacaktır.Nihat'a gelirsek geçen seneden beri hayalkırıklığı yaratıyor.Taraftar Beşiktaş'ın çocuğu diyerek arkasında durdu ama vasatı geçtiği maçın sayısı bir elin parmaklarını geçmez.Çıplak gözle izleyince bazı şeylerin farkına daha çok varıyorsunuz.Mesela kanattan Hilbert hücum yaptığında Nihat boşa kaçarak pas istiyceğine savunmanın arasına karşıyor ortaya doğru geçip.Doğru pozisyonu alamıyor,boşlukları göremiyor.Gerçekten dünkü performansı yine çok kötüydü Nihat'ın.

1.golden sonra topla daha çok oynamaya başladık bu arada sağdan gelen bir ortayla 2.golü yedik ama hakem vermedi.Biz ne olduğunu tam anlıyamadık faul var sandık ama daha sonra yurda gidince ofsayttan dolayı verilmediğini anladık ki yanlış bir kararmış.Topla daha çok oynadık ama yapılan ortalar isabetli olmadı.Tam ilk yarı böyle bitiyor derken Bobo'ya atılan bir ara topla karşı karşıya kaldı ancak Maicon arkadan müdaheleyle faul yaptı ve direk kırmızı kartla oyun dışı kaldı.Ardından kullandığımız serbest vuruşta Tabata'nın şutunu çok güzel kurtardı köseden Helton ve ilk yarı 1-0 bitti.


2.yarının başlamasıyla havada soğuöaya hafif hafif yağmura dönmeye başladı bu arada sahada da daha etkili bir Beşiktaş izledik.Sağdan Hilbert'in bindirmeleri vardı.Ancak Alman oyuncunun ortaları bir türlü istenilen gibi olmadı.Orta sahada kontrol bizdeydi topla daha çok oynuyorduk ancak hücum hattında bir türlü etkili olamıyorduk derken ani bir atak sonrası Zapo'nun çok büyük hatasından Hulk golü attı ve işimiz iyice zora soktu.Golden sonra tribünlerdeki destekte düşmeye başladı ve herkes endişeyle maçı izlemeye başladı.Sağdan Hilber soldan Üzülmez'in yaptığı ortalar hep rakibe gitti.Orta sahada Ernst hariç ileriye düzgün bir şekilde istikrarlı oynayabilen bir oyuncumuz yoktu bu maç.Onun attığı toplarada başta Nihat olmak üzere diğer futbolcularımız bir türlü hareketlenemedi bu düşünceyi farkedemediler.İleride Bobo dışında yaratıcı bir forvetimiz yoktu.Nobre de orta saha gibi oynadı.Ama ezbere oynadı aldığı her topu bakmadan kanatlara verdi.Daha sonra da Hulk kendi bireysel becerisiyle fiziğini birleştirip umutlarımız komple bitiren golü attı.Bu golden sonra taraftar olarak Hulk'u alkışladık o da bize alkışla cevap verdi.Bundan sonra taraftar Hakan'a tepki göstermeye top ayağına geldikçe yuhalamaya başladı.O da pek tutmadı topu ayağında.Nihat'a gelince de sesler yükseldi stattan.Maçın son dakikalarında Fernando da 2.sarıdan atıldı Porto'da.Ben stattayken farkedemedim ilk başta kırmızıyı oyuncu çıkarken anladım durumu.Maç biterkende Bobo bitiriciliğini konuşturup şeref golümüzü attı daha sonra da maçın bitiş düdüğü geldi.



Maçın bitiş düdüğüyle birlikte Hakan'a protestolar başladı o da koşarak tünelden içeriye kaçtı.Daha sonra diğer oyuncularımız tribünlere çağrıldı alkışlarla uğurlandı.Porto takımı da alkışlandı maçtan sonra.Hulk'a özel tezahurat yapıldı o da alkışla karşılık verdi.Daha sonra "Quaresma"tezahuratları yapıldı Porto'lu oyuncular geçerken.Hulk'ta gitmeden önce tıpkı Quaresma'nın daha önce Porto'da oynarken yaptığı gibi tribünlere formasını attı.En azından bu günü Hulk'la kapattık sanki.Bir kaç sene sonra Beşiktaş'a gelirse şaşırmam artık.İşin şakası bir yana gerçekten çok etkili bir forvet Hulk ve muhtemelen bu sene sonunda yüksek bir ücretle bir Avrupa devine gidecek.

Sonuç olarak bu güzel gece mağlubiyetle kötü bitti ama gerçekten İnönü Stadı'nda maç izleme zevkini herkese tavsiye ediyorum.Çok büyük keyif aldım tabi kazansak başka ama yine de çok güzeldi.Daha sonra hızını arttıran yağmur altında herkes evlerine dağıldı ve bu maçı da geride bıraktık...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder