31 Aralık 2011 Cumartesi

Efsane Yuvaya Dönüyor


Thierry Henry kişisel olarak en çok sevdiğim futbolculardan birisi.Muhteşem bir kariyere ve çok önemli başarılara sahip muhteşem bir profesyonel.Henry'i Henry yapan en önemli takımsa şüphesiz Arsenal..Orada çok önemli başarılar kazandı İngiltere futbol tarihine damgasını vurdu ve Henry yıllar sonra tekrar Arsenal'e geri dönüyor.

Thierry Henry'nin İngiliz ekibiyle 2 aylık sözleşme imzalayacağı açıklandı.34 yaşındaki Henry Arsenal'den sonra Barcelona'ya gitmişti.Oradan da ayrılan Fransız oyuncu kariyerini ABD'de New York Red Bulls'la sürdürüyordu.Amerika'da futbol sezonu bittiği için Henry 2 aylığına kiralık oynayabilecek Arsenal'de.Menajer Arsene Wenger de bu anlaşmayı doğrulayıp her an imzaların atılabileceğini söyledi.

Henry'i anlatmaya gerek yok.Her ne kadar yaşlanmış ta olsa gerçek bir profesyonel ve Arsenal'in Afrika Kupası'na gidecek oyuncularını düşündüğümüzde ona çok ihtiyacı var.Onun gibi bir figürü kadroya geçici olarak katmak bile olumlu hava yaratacaktır bir nevi Arsenal efsanesi Henry.Onu tekrar Arsenal formasıyla görecek olmak beni çok mutlu etti açıkçası.Faydalı da olacaktır mutlaka.

Dediğim gibi Henry benim favori oyuncularımdan birisi.Onu sevmemin en büyük nedeni de o efsane Arsenal kadrosuydu.Nitekim play-station 1 oynamış olan herkes ne demek istediğimi anlar.Neyse konudan sapmayayım çok sevindim bu transfere.Tekrar Arsenal formasıyla sahaya çıkacağı maçı çok merak ediyorum.

30 Aralık 2011 Cuma

Memo'ya Acı Hoşgeldin Hediyesi

Milli oyuncumuz Mehmet Okur bildiğimiz gibi süpriz bir şekilde New Jersey'e takas oldu sene başında.Hem sakatlıktan çıkmanın hem de yeni bir takımda olmanın verdiği etkiyle yavaş başladı Memo sezona.Benim gibi fantasy de onu seçenler için henüz istenilen seviyeye gelmedi.

Bu sabah oynanan Orlando maçında Orlando'nun ayrılması ciddi ciddi gündemde olan süper pivotu Dwight Howard ta Memo'ya acı bir hediye verdi.Mehmet'in hook shotına müthiş yardıma gelerek vahşice bir blok koydu ve topu 2.sıraya kadar uçurdu.Son yıllarda gördüğüm en sert ve en vahşi bloklardan biri.Topu resmen tokatladı Howard ve o meşhur tabiri gerçekleştirip tribünlere yolladı.İnanılmaz sıçrayıp çok sert vurmuş Dwight.Ne diyelim oralarda Dwight varken ekstra ekstra dikkatli olmak lazım.

İşte Howard'ın müthiş bloğu.

Durant Dallas'ı Yıktı

Nba'de bu sabaha karşı önemli maçlar vardı.Geçen sezonun şampiyonu Dallas Mavericks bu senenin formda takımı Oklahoma City Thunder'a konuk oldu.Sezona istediği gibi başlayamadı Dallas ancak bu maçın içinde kaldılar.Hatta kazanmaya da çok yaklaştılar.Vince Carter'ın üçlüğüyle son 1.4 saniyeye 2 sayı önde giren Dallas Thunder'ın süper yıldızı Kevin Durant'e engel olamadı ve maçı kaybetti.

Son hücumda perdeden iyi yararlanıp Shawn Marion gibi bir savunmacıdan kurtulan Durant baya uzakta aldı topu ve üstüne gelen Terry'e rağmen üçlüğü yolladı.Bu tip şutları atacak oyuncu sayısı azdır.Durant te o tip özel oyunculardan birisi.Süper bir maç sonu olmuş.Tabi neyleyeyim öyle galibiyeti benim kuponum yattıktan sonra.Şaka bir yana gerçekten Durant her sene daha da iyi oluyor.Bu tip şutlardan daha çok göreceğiz.

İşte Durant'in ve sezonun ilk maç kazandıran buzzer'ı.

29 Aralık 2011 Perşembe

Beynine Vermek Bu Olsa Gerek

Blogla birkaç gündür ilgilenemediğimin farkındayım.Tek başıma bu kadar oluyor.Kusura bakmayın tekrar elimden geldiğince gireceğim yazılarımı ve haberleri.

Malum Nba sezonu başladı.Güzel olduğu kadar ilginç hareketler de görmeye başladık.Nitekim bu sabaha karşı Bobcats-Heat mücadelesinde Lebron James içeriye girip müthiş zıpladı.Bobcats'ten Gerald Henderson da onu durdurmak için zıpladı ve top bir anda dışarı doğru sekti.Ben dahil bir çok kişi ilk başta muazzam bir blok gördük sandık ancak daha sonra yavaş çekimde görünce çemberden geçen top Gerald Henderson'ın kafasından tekrar dışarıya sekmiş."Beynine verdi." tabiri vardır basketbolda.Ama daha çok blok için kullanılır bu.Lebron da başka bir açıdan değerlendirmiş onu.Ancak hakemler sayıyı atlamışlar burada.

İşte o pozisyon.

23 Aralık 2011 Cuma

Mehmet Okur New Jersey Nets'te


Nba'de sezonun başlamasına çok kısa bir süre kala bizi yakından ilgilendiren bir gelişme oldu ve milli oyuncumuz Mehmet Okur New Jersey Nets'e takas oldu.Her ne kadar sezon içinde Utah'ta bir takas bekleniyor olsa da bunun aniden olması çok şaşırtıcı oldu benim için.

Dün akşam saatlerinde Nets pivotu Brook Lopez'in ayağında stres kırığı oluştuğu açıklandı.Çok ciddi bir sakatlık Lopez için ve şu sıkışık takvimde çok uzun süre uzakta tutacak onu.Bu yüzden Nets'te ciddi bir uzun sıkıntısı oluştu ve ayrıca Dwight Howard yarışından da koptular.Böylece takas arayışları başladı onlar adına.Utah'ta da bu sezon ciddi bir uzun kalabalığı var.Onlar da Memo'nun kontratını yollayıp yer açmak istediler ve 2015 2.tur draft hakkı karşılığında yolladılar Memo'yu.Bana göre çok ucuza gitmiş Memo.Ciddi bir sakatlık yaşadı belki ama sonuçta kendini toparladığını gördük Telekom'dayken.All-Star olmuş bir oyuncuyu hiç karşılığında yollamak bence mantıksız.Kontrat açmak istiyor olabilirler ama ellerinde daha değerli takaslar yapabilecek oyuncular vardı.Üstelik Memo'nun Enes'in gelişiminde ve uyumunda büyük etki yaratacağı düşünülüyordu.

Nets adına ise önemli bir hamle.Dediğim gibi Lopez'in sakatlığı onları çok olumsuz etkileyecekti.Ayrıca Lopez'in sakatlığından sonra Deron Williams'ın takasını istediği dedikoduları bile çıktı.Ancak onlar Memo'yu eklediler ve hem kritik bir hamle yaptılar hem de Deron Williams'ın keyfini yerine getirdiler.Nitekim Deron da twitterdan mutluluğunu dile getirdi.Şu uzunsuzluk ortamında her ne kadar sakatlıktan çıkmış olsa da ben Mehmet Okur'un New Jersey'e çok şey katacağını düşünüyorum.En azından savunmada Lopez'den daha fazlasını verecektir.Üstüne üstlük karşılığında birşey de vermiş sayılmazlar.

Hayırlı olsun milli oyuncumuza.Umarız kendini toparlar ve yakaladığı bu şansı iyi değerlendirir.Sonuçta şu an takımdaki tek elle tutulur pivot o.

Carlos Arroyo Beşiktaş'ta


Beko Basketbol Ligi'nin iddalı takımlarından Beşiktaş Milangaz'da Nba'de lokavtın bitmesi sonucu oluşan sıkıntıyı giderme çalışmaları devam ediyor.Lokavtın bitmesiyle Deron Williams ve Semih Erden gibi oyuncularını kaybeden siyah beyazlı takım eksiklerini doldurmaya başladı.Geçtiğimiz haftalarda Pops Mensah bonsu'yu kadrosuna katan Beşiktaş dün de yine Nba'den Carlos Arroyo'yu kadrosuna kattı.

Çok önemli bir transfer.Beşiktaş tüm yorumların aksine Deron ve Semih gidince hiç düşme göstermedi.Tam tersine Hawkins önderliğinde daha bir "takım" görüntüsü çizmeye başladı.O kadar eksik kadroya rağmen Galatasaray gibi bir takımı yendi.Guard bölgesine bir takviye gerekiyordu o da geldi ve Arroyo ile 6 ay 780 bin dolarlık sözleşme imzaladı Beşiktaş.Dediğim gibi önemli bir transfer.Deron'un gidişinden ve Kemp'in de takımla sorunlar yaşayıp üstüne sakatlanmasından sonra oyunu yönlendirecek kilidi açacak bir kısa sıkıntısı yaşıyordu Beşiktaş.Bu açıdan Arroyo gibi önemli bir oyuncuyu getirmek çok önemli.

Arroyo klasik bir Porto Rikolu diyebiliriz.Ancak kariyerinin son yıllarına baktığımızda çok olgunlaştığını görebiliyoruz.Özellikle geçen sene Miami'de geçirdiği dönem bence onun oyununa takım olma yolunda öneli şeyler kattı.Beşiktaş'ın ondan beklediği şu anki yapıyı bozmadan takım oyunu içinde kalabilmesi ve takımı yönetmesi.Gerçekten iyi bir takım oldu Beşiktaş çünkü.Düzen içinde kalıp deliciliğini konuşturursa Arroyoki bu konuda gayet sağlam bir delici olduğunu biliyoruz-  çok kritik bir transfer olabilir.Bazen hücumda sıkışıyor Beşiktaş ve bunu kırabilir Arroyo.

Güzel bir transfer daha geldi Beşiktaş'tan.Yine çok önemli bir oyuncuyu kadromuza kattık.Şu an için yerli bakımından bir sıkıntımız var ama onun da giderilmesi zor.Ayrıca Kemp'in de sorunları varmış öğrendiğim kadarıyla.Onunla da yollar ayrılabilir ve yerine birisi gelebilir ancak henüz şu an net birşey yok iddalardan ibaret.

22 Aralık 2011 Perşembe

Bunları Alın Dışarı

Nba'de hazırlık maçları sahne alırken birbirinden güzel hareketler de olmaya başladı.Gerçekten muazzam smaçlar ve hareketler var.Hele Clippers maçlarında rahat bir top10 listesi oluşur.

Jeremy Evans'ın Gerald Wallace'ın üzerinden uçarak yaptığı smaç favorim.İnanılmaz yükselmiş genç oyuncu ve postere sokmuş Wallace'ı.Tabi burada hakem haklı ama buna hücum faul çalmasına salondakiler gibi ben de kızdım.Tek kusur buydu smaçtaki.Onun dışında süper bir smaç.

Houston'ın bu sene çok şey beklediği Terrence Williams ta müthiş bir smaç yapmış.San Antonio'ya karşı hızlı hücumda tek eliyle ters değirmeni faule rağmen bitirmiş.Muhteşem bir smaç gerçekten.Zaten onun ne kadar atletik bir oyuncu olduğunu biliyoruz.

Geçen sene smaç şampiyonasında inanılmaz işler yapan JaVale Mcgee de birbirinden güzel hareketlere imza atıyor müthiş atletikliği ve upuzun kollarıyla.Son olarak Sixers'la oynanan karşılaşmada çaylak Vucevic'e acı bir hoşgeldin hediyesi vermiş ve onu potaya sokmuş.

Son olarak ta Clippers'tan büyük bir kontrat kapan ve Cp3'nin de gelişiyle şahlanan DeAndre Jordan da Lakers'la oynanan maçta Lakers'ın devleri Gasol-Bynum arasından muazzam bir smaç vurmuş.Harika bir smaç gerçekten Gasol ve Bynum gibi 2 çok uzun oyuncunun arasından çok geriden sıçrayıp harika bir smaç vurmuş.

Ne diyelim "Bunları..Bunları alın dışarıya.."

İşte Evans'ın smacı



Terrence'ın smacı.



Mcgee'nin hoşgeldin hediyesi.



DeAndre Jordan'ın uçuşu.

21 Aralık 2011 Çarşamba

Nuri Şahin Siftahı Yaptı

Real Madrid'e bu sene transfer olan Milli oyuncumuz Nuri Şahin uzun süren sakatlık döneminden sonra Madrid formasını giymeye başladı yavaştan da olsa.Üzerindeki soru işaretleri oluşmuştu Nuri'nin.Ancak o da yavaş yavaş form tutmaya başladı.Son olarak Copa Del Rey'de Ponferradina maçında oynayan Nuri Madrid formasıyla ilk golünü de attı.

Çok iyi bir maç çıkartan Nuri'nin Real Madrid formasıyla attığı gol tam bir Türk yapımıydı.Mesut'un ortasında çok iyi yükselen Nuri düzgün bir kafa vuruşuyla topu ağlara yollayıp ilk golüne imza attı.Nuri ayrıca bu maçta bir de asist yaptı.Ancak tabi bunun asist olmasındaki en büyük pay Jose Callejon'du.Nuri kendi yarı sahasından çok uzun ve çok güzel bir pas attı ama Callejon çok klas hareketlerle golünü attı.

İşte Nuri'nin Real Madrid formasıyla ilk golü ve asisti.

19 Aralık 2011 Pazartesi

Klasik Garnett

Bu aralar çok yoğunluktan dolayı pek yazı giremedim.Zaten yazı girecek nitelikte bir şey de yapamadım.Beşiktaş maçını bile izleyemedim o derece yani.Ama ufak ufak ta yazılara tekrar başlamak lazım.

Nba'de hazırlık maçları başladı.Nba'i özlemişim valla ne diyim.O sıkışıklıkta bile 2 maç izledim,geri kalanların da özetine baktım.Toronto-Boston maçında bana çok ilginç gelen bir olay yaşandı.Aslında normal sezon olsa yazı niteliği bile taşımıyor ama hazırlık maçı olunca başka.


Bargnani'yi savunan Kevin Garnett klasik rakibi kızdırma ve gaza getirme numaralarını yapıyor ama çok fazla bir abartıyla.Gülüyor,ellerini çırpıyor,bağırıyor,gözlerini büyütüyor bir şeyler yapıyor ve Bargnani'nin dikkatini dağıtıp öyle savunma yapıyor.Basketbolu baya özlemiş heralde tabi onun bu hareketlerine alışığız biz.Klasik itici Garnett bana göre.Ne diyelim basketbolu özlemiş olmasını en çok takımdaki tek elle tutulur uzun olduğu için Celtics istiyordur.Çok yakında göreceğiz..

İşte Garnett vs Bargnani..

16 Aralık 2011 Cuma

Temsilcilerimizin Rakipleri Belli Oldu


Şampiyonlar Ligi gibi bugün Avrupa Ligi'nde de kuralar belli oldu.Tabi ki bizi daha çok ilgilendiriyor çünkü Avrupa Ligi'nde gruptan 1.olarak çıkan Beşiktaş ve Şampiyonlar Ligi'nde grubu 3.bitiren ve yoluna bu kupada devam edecek Trabzonspor'un da rakipleri belli oldu.Beşiktaş geçen sezon final oynayan Braga'yla eşleşirken Trabzonspor da Hollanda'nın köklü kulüplerinden Psv Eindhoven'la eşleşti.

Öncelikle kupada bana göre dikkat çeken eşleşmelere değinmek istiyorum daha sonra da temsilcilerimizin eşleşmelerini değerlendireceğim.

Porto-Manchester City:İşte Avrupa Ligi'nin en dikkat çekici eşleşmesi bana göre.Şampiyonlar Ligi'nden elenen 2 takım karşı karşıya geliyor.Erken finallerden birisi olarak nitelendirebiliriz hatta.2.torbanın en güçlü takımıyla bana göre 1.torbanın en güçlü takımı karşı karşıya gelecek.Beşiktaş'ta ki şansı göz önüne alarak Porto'nun bize çıkacağını düşünüyordum şükür çıkmadı.

Porto her ne kadar Falcao'yu kaybetse de büyük bir ekol.Geçen sene de bu kupayı kazanmışlardı.Bu sene süpriz bir şekilde elendiler Şampiyonlar Ligi'nden.Yine çok kaliteli bir kadroya sahipler ve seyirci destekleri çok yüksek.Manchester City'se yıllardır saçtığı milyon dolarların karşılığını almaya başladı.Çok kaliteli bir kadro var ellerinde üstüne üstlük baya geniş te bir kadro.Premier Lig'de 1.konumdalar ancak Şampiyonlar Ligi'nde Napoli engelini bir türlü aşamadılar.Çok çekişmeli bir eşleşme olacak.Ancak ben kadro kalitesi ve genişliği nedeniyle City'i bir adım önde görüyorum.

Ajax-Manchester United:Bir başka Manchester ekibinin eşleşmesi daha.Geçen sezon Şampiyonlar Ligi'nde final oynadıktan sonra bu sene gruptan bile çıkamayıp hayal kırıklığı yaratan bir Manchester var.Basel'e kaybedip elendiler oradan ve Avrupa Ligi'ne kaldılar.Tabi ki buraya daha çok konsantre olacaklardır en azından bu kupayı almak isteyeceklerdir.Gençlere çok yöneldiler bu sene belki de onun sıkıntısını da çekiyor olabilirler.Sanki kadroları daha tam oturmamış gibi geliyor bana.

Ajax'sa dramatik bir şekilde elendi Şampiyonlar Ligi'nden.Geçen yazımda bahsettiğim Lyon olayı.Onlar da Hollanda liginin en köklü takımlarından.Tabi ki eski günlerinden uzaktalar ama yine de hafife alınacak bir takım değil.Ancak yine de Manchester United bu eşleşmenin favorisi.Özellikle ilk maçın dışarıda olması onlar adına bir avantaj.Kadro kalitesi açısından da Manu daha avantajlı o yüzden onlar geçecektir diye düşünüyorum.

Lazio-Atletico Madrid:Bir başka dikkat çeken eşleşme.Bizi de yakından ilgilendiriyor çünkü Beşiktaş eğer ki turu geçerse bu eşleşmenin galibiyle oynayacak.Lazio bu sene Klose'nin gelişiyle biraz daha toparlanmış gibi gözüküyor.İyi bir kadroları var.Takip edebildiğim son dönemde bence güzel top oynuyorlar.Seyirci desteği de çok yüksek bir takım onlar da bu kupanın önemli takımlarından birisi.2.torbanın en güçlü takımlarındandı bana göre.

Atletico'ysa sezona kadroda değişimle başlamıştı.Önemli yatırımlar yaptılar iddialı bir kadro kurdular ama beklenenin çok altında kaldılar.Takım içinde sorunlar olduğu söyleniyor,teknik direktörün artık sayılı günleri kaldığı söyleniyor ve bazı oyuncuların çok mutsuz olduğu ve gitmek istediği söyleniyor.Reyes gibi önemli bir oyuncu gibi mesela.Bir türlü oturtamadılar takımı ve sistemi.Güzel bir kadroları var ama bütünlüğü sağlayamadılar bence bu yüzden Lazio turu geçen taraf olacaktır.Ama yine de Atletico'nun silahları ağırlığını koyarsa Madrid ekibi de turu geçebilir.%51-%49 diyorum şanslara.Çok çekişmeli bir eşleşme olacak.

                         

Gelelim temsilcilerimize...Trabzonspor 2.torbadan katıldı kuraya.1.torbadaki rakipleri düşünürsek fena bir kura çekmediler.Ancak tabi ki karşılarındaki takım Hollanda'nın köklü kulüplerinden birisi.Bu sene de daha iyiler geçtiğimiz senelere oranla ve ligde 2.sıradalar.Nispeten iyi de bir kadroya sahipler.Bu eşleşmeden sonra biraz araştırma yaptım haklarında daha iyi durumdular geçtiğimiz senelerden.Zaten hücum hatları hep iyiydi ama bu sene savunmada da fena iş yaptıkları söylenemez.Büyük bir kulüp her şeyden önce ve bu tip Avrupa kupalarında yıllardır sahne alan tecrübeli bir ekip.

Trabzonspor ise bu sene özellikle de son dönemde çok kötü."At Burak'a o bir şeyler yapar." hücum felsefesine 2.bir çözüm üretemediler ve takımlar da o bağlantıyı kesince tıkandılar ve gol yollarında büyük sıkıntılar çekiyorlar.Zaten büyük bir düşüş içerisindeler ligde.Kötü de oynuyorlar halbuki güzel bir kadroları var bana göre.Şenol Güneş gibi bir hocanın bu hücum olayına çözüm bulamamış olması çok ilginç.Tamam forvet hatlarındaki oyuncular da formsuz ama ellerinde çok yetenekli oyuncular var.Eğer turu geçmek istiyorlarsa hücumun da bir takım oyunu olduğunu anlamalı Trabzonspor ve Burak'ı yanlız bırakmamalı.Özellikle Colman Avrupa'da bir başka oynuyor.Onun liderliğine çok ihtiyaçları var keza Zokora'nın da.

İçerideki maç çok önemli Trabzonspor adına.Avni Aker de gol yememek lazım yoksa Hollanda da zaten iyi bir hücum hattına sahip Psv can yakabilir.İçeride gol yemeden alınacak bir galibiyet özellikle Avrupa'da savunmayı çok daha iyi yapan Trabzonspor için tur kapısını aralayabilir.Şu sıralar çok formsuz Trabzonspor umarım toparlanabilir ama tecrübe gibi faktörler de işin içine girdiğinden ben Psv'nin turu geçebileceğini düşünüyorum.Ancak tabi ki güzel bir sistemi oturtabilirse Şenol Hoca Trabzonspor da çok kaliteli bir kadroya sahip ve turu geçme şansı artar.Dualarımız Bordo-Mavililerle...

                           

Gelelim diğer temsilcimize beni de daha yakından ilgilendiren Beşiktaş-Braga eşleşmesine.Bir Portekiz derbisi de diyebiliriz buna.Malum Beşiktaş'ta normal bir Portekiz takımı kadar Portekizli var.Carvalhal de doğduğu kentin takımına karşı olacak tabi takımının başında olursa.Braga Portekiz liginin önemli takımlarından birisi.Geçtiğimiz sezon bu kupada final oynamış bir ekip.Kesinlikle hafife alınacak bir takım değil.

Dediğim gibi geçen sezon final oynamış yetenekli bir kadro var karşımızda.Her ne kadar önemli oyuncular gitmiş olsa da yine gayet güzel bir takım var ve çok çok iyi bir atmosferde maçlarını oynuyorlar.Hugo Viana,Quim gibi tecrübeli oyuncularla harmanlanmış yetenekli bir kadro.2.torbanın iyi takımlarından birini çektik.Ama yine de bizim şansımız göz önüne alındığında iyi bir kura.Çok güzel maçlar izleyeceğiz seyirci desteği açısından.

Beşiktaş'a gelirsek kadroyu Alman oyuncularımızı monte ettikten sonra gerçekten kademe atladık.Zaten sene başından beri merak ediyordum neden oynamıyorlar diye.Onlar geldikten sonra sistemi de kadromuzu da oturttuk.Çok güzel futbol oynuyoruz bana göre ve bu sene de beklentimiz yüksek Avrupa'da.Nitekim sonuna kadar hak ederek gruptan 1.çıktık.Fernandes özellikle son dönemde muhteşem futbol oynuyor.Quaresma ve Simao'nun da dönüşüyle hücum hattımız daha da güçlenecek.Seyircimiz zaten tartışılamaz bile son Stoke maçında neler olduğunu gördük.Kendi futbolumuzu oynarsak bu eşleşmeyi geçebilecek güçteyiz.Takıma gerçekten çok güveniyorum.Umarım sakatlık sıkıntısı yaşamadan gerçek kadromuzla çıkarız ve turu geçeriz.

2 takımımız da çok çekişmeli maçlar oynayacak ve turu geçmek için mücadele etmek gerekecek.Trabzonspor turu geçerse Stoke-Valencia galibiyle,Beşiktaş turu geçerse yukarıda da belirttiğim gibi Lazio-Atletico Madird galibiyle oynayacak.Her 2 takımımıza da başarılar diliyorum umarım Avrupa'da umudumuz devam eder.

Şampiyonlar Lig Kuraları ve Değerlendirmesi


Şampiyonlar Ligi'nde 2.tur kuraları bugün çekildi.Ben de bu yazımda hem kuraya değineceğim hem de eşleşmeleri kısaca yorumlayacağım kendimce.

Öncelikle eşleşmelere bakacak olursak:

Napoli-Chelsea
Lyon-Apoel
Basel-Bayern Münih
Marislya-İnter
Zenit-Benfica
CSKA-Real Madrid
Bayer Leverkusen-Barcelona
Milan-Arsenal

Evet eşleşmeler bu şekilde.Şimdi kısaca değerlendirmesine geçelim.

Milan-Arsenal:En dikkat çeken eşleşmeden başlayalım bana göre.2 iddalı takım karşı karşıya gelecekler.Arsenal sezona çok kötü başladıktan sonra Van Persie önderliğinde çok iyi toparlandı.Şampiyonlar Ligi'nde de 1.bitirdiler grubu.Milan'sa Barcelona'nın arkasından 2. bitirdi grubu.Milan'ın kadrosuyla Arsenal'in kadrosu çok zıtlıklar gösteriyor.Milan'da tecrübeli ve yaşlı oyuncular varken Arsenal ise genç ağırlıklı bir kadroya sahip.Arsenal Milan'a göre daha formda şu son zamanda.Tecrübeye karşılık gençlerin vereceği dinamizm karşılaşmasında bana göre Zlatan İbrahimovic gibi -bana göre dünyanın en iyi forveti- bir oyuncunun önderliğinde Milan Arsenal'i geçecektir.Ancak tabiki şanslar bana göre %51-%49 yani.

Napoli-Chelsea:İlginç bir eşleşme daha.Napoli gayet güzel bir çekirdekle çok güzel bir futbol oynuyor gerçekten.Keyif veren bir kadroya sahipler.Chelsea ise bir türlü kendini bulamadı.Yaşlı oyuncularla olmuyor onlarsız da olmuyor kısacası.Ritim bulamıyorlar ve Villas-Boas'la bazı oyuncuların arasında problem olduğu söyleniyor.Ancak yine de son lig maçında City'e sezonun ilk mağlubiyetini yaşattılar.Napoli açısından onlar City'i 2 kere devirdiler Şampiyonlar Ligi'nde.Ancak onlarda da Cavani'nin devre arasında gideceğine dair söylentiler var ki böyle bir şey olursa ağır bir darbe olur.Şu an ki koşullar artında çok çok çekişmeli bir eşleşme olacaktır ancak yine de ben Chelsea'nin tecrübesiyle turu geçeceğine inanıyorum.

Zenit-Benfica:Çekişmeli bir eşleşme daha.Ancak diğer eşleşmelere göre biraz daha az dikkat çekecektir.Zenit ciddi yatırımlar yaptıktan sonra bunun meyvelerini alıyor.Kendi sahalarında onları yenmek çok zor.Az gol yiyen bir takım.Benfica da Zenit gibi müthiş bir seyirci desteğine sahip bir takım ancak onlar daha ofansif oynuyorlar.Göze hoş gelen futbol savunma futboluna karşı diyebiliriz.Bana göre daha yetenekli futbolculara sahip Benfica ancak Zenit'teki maçta ağır bir zemin ve çetin hava koşullarında oynanacağını varsayarak ben Zenit'in turu geçeceğini düşünüyorum.Ancak bu da bana göre ortada bir eşleşme olmuş.

Basel-Bayern Münih:İlk turun en büyük süprizlerinden birini yaptı Basel ve son maçta Manchester United'ı yenip hem onları kupa dışına ittiler hem de kendileri 2.tura taşıdılar.Tecrübeli oyuncular önderliğinde güzel bir hava yakaladılar ama Bayern Münih çok ağır basıyor.Müthiş bir hücum hattına sahipler.Son dönemde biraz tökezleseler de toparladılar tekrar.Gomez gerçekten çok formda ve çok komple bir golcü.Kadro kalitesiyle birlikte Münih'in turu geçeceğini düşünüyorum.

                       

CSKA-Real Madrid:Trabzonspor'u son haftada geçip gruptan çıkan Cska çekilebilecek en zor kuralardan birini çekti.Doumbia ve Vagner Love önderliğinde kontra atağa dayalı bir futbol oynuyorlar.Real Madrid'i anlatmaya gerek yok tüm maçlarını kazandılar gruptaki zaten.Çok iyi bir kadroya sahipler ancak burada da Barca yenilgisinden sonra biraz problemler su yüzüne çıkmaya başladı gibi.Özellikle Türk futbolcuların etrafında soru işaretleri dönüyor.Mesut'un düşüşünün yönetimin baya canını sıktığı ve devre arasında satılabileceği söyleniyor.Ben bunun olacağını sanmıyorum ama Mesut'un da kendisini toplaması gerekiyor.Turun favorisi kesinlikle Real Madrid bir süpriz olabileceğini pek sanmıyorum.

Bayer Leverkusen-Barcelona:Kuranın en şanssız takımı Leverkusen oldu.Barcelona'yı çektiler.Çok konuşmaya gerek yok tabi ki kesinlikle favori Barcelona nitekim bir süpriz de olmayacaktır.Barcelona'da sadece David Villa'nın o kötü sakatlığı morallerini bozdu ama çok çok kaliteli bir kadroya sahipler ve net favoriler.

Lyon-Apoel:İlk turun en büyük süprizini Apoel yaptı.Çok çekişmeli bir gruptan aradan sıyrılıp 1. olarak çıktılar.En tartışmalı olay da son maçını 7-1 kazanarak son anda averajla çıkan Lyon'un 2.tura çıkması oldu.Şike iddaları var bu maçla ilgili bana göre de bir şeyler.Bu eşleşmede daha tecrübeli kadrosuyla Lyon favori tabi ki ancak Apoel de inanmış bir kadroya sahip.Peri masalını devam ettirebilmeleri hiç te küçümsenecek bir olasılık değil ancak ilk maçın Lyon'da olması onlar için dezavantaj.Lyon ilk maçtan darbeyi vuramazsa çok fazla zorlanır deplasmanda.

Marsilya-İnter:Sezonun en formsuz takımlarından Inter temsilcimiz Trabzonspor'un da olduğu gruptan 1.olarak çıktı.Yine bana göre baya bir çekişmeli bir eşleşme olacak.Marsilya'yı bu sene çok takip edemedim ama Inter gerçekten en kötü dönemlerinden birini yaşıyor.Bir türlü bellerini doğrultamadılar.Marsilya eğer Inter'i geçmek istiyorsa bundan daha ideal bir zaman olamaz.Ancak tabi ki bahsettiğimiz takım Inter ve ben yine onları favori olarak gösteriyorum.

Evet eşleşmeler ve kendimce değerlendirmem bu şekilde.Bakalım ne oranda başarılı olacağım.Ancak bizi çok çekişmeli maçlar beklediği aşikar.

15 Aralık 2011 Perşembe

Fernandes Böyle İstedi Liderlik Geldi


Dün akşam Beşiktaş'ın Avrupa yolunda çok çok kritik bir maçı vardı.Avrupa Ligi'nde gruptan çıkma mücadelesi veren temsilcimiz 1puan alması halinde 2. olarak kazanması halinde 1.olarak kaybetmesi halinde averaja göre gruptan çıkma şansına sahipti.Çok güzel bir oyun ve 2.yarıda gelen gollerle maçı 3-1 kazandık ve 1.olarak gruptan çıkarak kurada da büyük avantaj elde ettik.

Maça son haftalarda klasikleşen 11'imizle başladık.Sadece sakat olan Quaresma yerine Holosko oynuyordu ki bu da bence çok mantıklı bir tercih.Hücumda zenginliğe ihtiyacımız vardı ve Holosko sağlayabilirdi.Belki son haftaların formda oyuncusu Mustafa Pektemek neden yok diye sorabilirdik ama pek te eleştrilcek bir durum değildi bu.Bu açıdan sahaya çıktığımız 11'i doğru buluyorum.İdeal kadromuzu bulduk.

Maça tıpkı ordaki maçta olduğu gibi biz oyunu kontrol ederek başladık.Orta sahada Fernandes takımın beyni olmuş durumda.Nitekim Quaresma'nın yokluğunda hep topları o dağıttı.Hilbert'in de bindirmeleriyle sağ kanattan üst üste ataklar yaptık.Ancak savunmasıyla ünlü Stoke bizi ceza sahasında çok etkili bırakmadı.Beşiktaş ta uzaktan şutlara yöneldi.İlk tehlikeli pozisyon da Ernst'le geldi.Dengesiz durumda çok sert bir vuruş çıkardı Ernst ama kaleci Begovic başarılıydı.Daha sonra ise ofsayt taktiği yapmaya çalışırken arkaya Jones kaçtı.Neyse ki karşı karşıya kaldığı pozisyonda Rüştü başarılıydı ve topu kornere çeldi.Almeida'nın müthiş şutunda yine kaleci başarılıydı.

Oyunun hakimiyeti hep bizdeydi ve özellikle sağ kanadı çok iyi kullandık.Ancak Holosko bir türlü final pozisyonlarını başarılı yapamadı ve çok kötü ortalar açtı.Aslında burada biraz daha dikkatli olsa çok erken bulabilirdik golü.Fakat bu kadar kontrol ederken oyunu bir anlık dikkatsizlik sonrası Fuller'in önünde kaldı top.O da uzaktan vurdu ancak Egemen'e çarpan top o kadar dengesiz yön değiştirdi ki kimse birşey yapamadı ve ağlarımıza gitti.Çok şanssız bir an oldu bizim için yani oyun tamamiyle bizim kontrolümüzdeyken böyle bir gol yemek tam Beşiktaş'ın şanssızlığı işte.Bu golle bizim de dengemiz bozuldu bir moral bozukluğu oldu.Nitekim hemen 1 dakika sonra Egemen'in kısa ve riskli pasına Rüştü'yle birlikte Fuller de hareketlendi.Rüştü'nün vuruşu Fuller'e çarptı ve çok yükseğe sekti ancak kaleye doğru gitmeye başladı.Direğe çarpan top Fuller'in önünde kalacakken son anda Egemen hamle yaptı ve topu kornere atarak %100'lük bir golü önledi.Gerçekten çok çok acaip bir pozisyondu.Zaten bu sene bizim deniz tarafındaki kalede olanları bir araya getirsek baya bir gerilim filmi olur.

Bu şoku da atlattıktan sonra tekrar oyunun kontrolünü ele aldık ve yine kanatlardan bindirmelere başladı Beşiktaş.Ancak bir türlü son bölgede doğru pasları yapamadık.Bu yüzden de aradığımız golü bir türlü bulamadık.İlk yarının sonuna doğru İsmail de bindirmeler yaptı ancak o da düzgün orta açamadı tıpkı Holosko gibi ve ilk yarı çok talihsiz bir şekilde 1-0 Stoke City üstünlüğüyle geçildi.Ne yazık ki bu sırada Dinamo Kiev de Maccabi karşısında 2-0 öndeydi.Beşiktaş'ın tur şansı tehlikeye girmişti.Moraller bozuk gidildi soyunma odasına.

                        

2.yarıya ilk yarının etkisiz ismi Holosko yerine Mustafa Pektemek oyuna dahil oldu.2.yarının başlamasıyla tekrar Beşiktaş bastırmaya başladı.Beşiktaş'tan iyi haber beklerken iyi haber Dinamo'dan geldi.Önce 10 kişi kaldı Kiev daha sonra da Maccabi'nin golü geldi.Beşiktaş'ta da sahneye Manuel Fernandes çıktı.Sorumluluk almaya devam etti Portekizli.Çok güzel oynadığı bir ilk yarının ardından muhteşem bir futbol oynamaya başladı 2.yarı.Böylece Beşiktaş daha etkili ataklar geliştirmeye başladı.Mustafa Pektemek'in akıl dolu vuruşu üst ağlarda kaldı ancak bunlar golün habercisiydi.Nitekim Fernandes orta sahada faullere rağmen ayakta kaldı arkasından Almeida'nın koşu yoluna muhteşem bir pas attı.Portekizli güzel bir vücut hareketiyle topu önüne aldı ancak tam bu sırada kaleciyle karşı karşıya kalan Almeida'yı Upson sert bir müdahaleyle indirdi.Hakem de doğru olarak hem penaltıyı çaldı hem de kırmızı kartı gösterdi.Gerçekten Fernandes'e şapka çıkartmak lazım.Önce ayakta kaldı arkasından müthiş bir top attı derinlemesine.Almeida da vücudunu topla rakip arasına çok iyi koydu.

Topun başına geçen Fernandes klas bir vuruşla topla kaleciyi ayrı yerlere yolladı ve beraberliği getirdi.Çok güzel vurdu Fernandes topa.Ayrıca iyi haberler bununla bitmiyordu.Kiev hem 9 kişi kalmıştı hem de Maccabi 2-2 yapmıştı skoru.Ancak Beşiktaş beraberlikle yetinmiyordu.Fernandes'in enfes futbolu önderliğinde ataklara devam etti Beşiktaş.Fernandes'in muhteşem volesini Begovic zorlukla kornere attı ardından Mustafa Pektemek ceza sahasında topla buluştu.Vuruşu son anda savunmaya çarptı ve kornere gitti.Kornerden gelen topa Mustafa yine uçarak vurdu ve tam köşeden filelerle buluşturdu topu.İnönü tam bir şölen havasına bürünmüştü işte.Fernandes'in ortası çok güzeldi ancak Pektemek muhteşem vurdu topa ve kalecinin uzanamayacağı yere yolladı topu.Böylece Beşiktaş tur kapısını iyice açtı artık.Arkasından oyuna sonradan giren Edu sol çaprazdan sol ayağıyla bir füze yolladı Stoke ağlarına ve liderliğimizi taçlandırdı.Süper bir goldü gerçekten çok güzel ve net vurdu Edu.Çok sert gelen bu topta kalecinin yapabileceği hiçbir şey yoktu.

Edu'ya da burada bir parantez açmak istiyorum.Kilo vermiş Edu ve çok daha fit gözüktü onca haftadan sonra.İlk geldiğinde çok eleştirmiştim.Baya da fazla kilosu vardı kendisinin o yüzden performansı beni yanıltmadı ancak bu sefer daha formda gördüm onu.Kısa süreler şans ta alsa iş yapar gibi bir görüntü verdi.Nitekim goldeki vuruşu da çok klastı.3.golden sonra onların gardı iyice düştü Beşiktaş'ta galibiyeti kutlamaya başladı.Topu ayağımızda tutmaya devam ettik ve hem liderliği hem de rövanşı aldık Stoke City'den.

                       

Evet çok kritik bir galibiyetti gerçekten ve Manchester devlerinden kurtulduk böylece grubu 1.bitirerek.Hak eden bir oyun ortaya koyduk.Her ne kadar şanssız bir gol yesek te hemen arkasından yine bir o kadar ilginç bir pozisyon versek te onun dışındaki bütün süre boyunca oyun bizim kontrolümüzdeydi.Grup 1.'si olmamızı kuralar çekildiğinden beri bekliyordum twitter'da da yazmıştım zaten bunu.Zor olacağını da söylemiştim nitekim öyle de oldu ama gruba baktığımızda da en çok hak eden takım bizdik.Çok güzel oldu bu galibiyetle gelen 1.'lik.

Maçın yıldızı tartışmasız Manuel Fernandes'ti.Portekizli enfes bir oyun ortaya koydu resmen takımın maestrosu konumundaydı.Harika yönetti takımı,koştu mücadele etti herşeyi yaptı kısacası.Gerçekten şapka çıkartılacak bir oyun ortaya koydu.Top ayağına çok yakışıyor Fernandes'in.İyi ki tekrar takıma monte etti onu Carvalhal.Helal olsun alkışların en büyüğü Fernandes'e gitti dün akşam.Mustafa Pektemek te oyuna girdikten sonra takımı hareketlendirdi yine golünü de attı.Almeida çok iyiydi bana göre bu maçta.Doğru koşuları yaptı penaltıyı yaptıran isimdi.Egemen'i biraz durgun gördüm bu maçta.Birkaç hata da yaptı zaten.Hilbert ve Ernst her zamanki bildiğimiz oyunlarını sergilediler yine çok iyilerdi.

Kritik bir maçı taraftarımızın muhteşem desteğiyle ve güzel oyunumuzla kazandık grubu da lider tamamladık.Şimdi 1.torbadan gireceğiz ve nispeten daha kolay rakiplerle eşleşeceğiz.Özellikle Şampiyonlar Ligi'nden gelen Manchester devlerinden kurtulduğumuza çok seviniyorum.Çok güzel bir maçtı tebrikler Beşiktaş'ıma.

Bahtsız Villa

Barcelona'nın bugün FIFA Dünya Kulüpler Kupası'nda Al-Saad'la oynadığı maçta çok üzücü bir olay yaşandı.Barcelona'nın rahat bir şekilde kazandığı maçta kaybı büyük oldu.Maçtaki bir pozisyonda topa hamle yapan David Villa ayağını dengesiz basınca sol ayak kaval kemiği kırıldı.İlk açıklamalara göre Villa'nın en az 6 ay sahalardan uzak kalacağı ve Euro 2012'yi de kaçıracağı yönünde.

Çok talihsiz bir olay gerçekten.Olayda herhangi bir müdahale de yok kendisine.Çok şanssız olay olmuş.Videosunu da izledim gerçekten çok kötü yani.İçim bir fena oldu.Çok ağır bir sakatlık yaşamış çok geçmiş olsun David Villa'ya.Çok üzücü bir o kadar da korkunç bir an olmuş.

İşte Villa'nın sakatlandığı o pozisyon.

Chris Paul Clippers'ta



Ve sonunda haftalardır beklenen Chris Paul takası gerçekleşti ve Chris Paul Nba'in de izin verdiği takasla Los Angeles'ın yolunu tuttu.Ama bu sefer Lakers'a değil diğer takım Clippers'a gitti.Takas Nba yönetiminin de izin vermesiyle resmileşti.

Takasa göre Clippers Chris Paul'u alırken karşılığında Chris Kaman,Eric Gordon,Al Faruq Aminu ve Minnesota'nın 2012 draftındaki ilk tur seçim hakkını Hornets'e yolladı.Tabi ki bir süper yıldızın takım değiştirmesi çok heyecan verici bir olay.Üstüne bir de Nba'in en iyi guardlarından birinin Nba'in en atletik oyuncularından biriyle aynı formayı giyecek olması durumu var.Blake Griffin-Chris Paul ikilisi bu sezon bize baya bir aley-oop yapacaklardır hem de sağlam aley-oop'lar.Üstüne üstlük çok genç bir çekirdek oldu ve doğru yapılanmayla çok uzun süre üst seviyede kalabilirler.Chris Paul'u anlatmaya gerek yok bana göre Deron Williams'la birlikte Nba'in en iyi oyun kurucusu.Komutayı eline alıp Clippers'a sınıf atlatacağını söyleyebiliriz.Yanındaki herkesi de bir üst seviyeye taşıyan Paul'un Griffin'le neler yapacağını bir Nba sever olarak gerçekten merak ediyorum.

Ancak bana göre takasın asıl galibi New Oreleans Hornets oldu.Eric Gordon bana göre saf skorer ve çok genç olduğu için giderek daha da geliştirecek oyunu.Çok önemli bir oyuncu zaten daha da önemli olacak.Al Faruq Aminu belli bir seviyenin altına inmeden katkı verecek ve her takımın kadrosunda olmasını isteyeceği türden bir oyuncu olacak bana göre.Kaman ise onların kontratı için aldığı bir oyuncu.Yüklü miktardaki kontratı bu yaz sona erecek Kaman'ın.O açıdan doğru bir hamleyle kullanabilirler o boşluğu.Ve gelelim takasın en önemli parçasına.Minnesota'nın ilk draft hakkı.Minnesota bu sene play-off yaparsa baya büyük bir mucize yaratırlar bence.Muhtemelen yine ligin son sıralarında olacaklardır ve bu yüzden de draftta yüksek sıra çekmeleri muhtemel ve bu senenin draftı da çok kuvvetli bir draft olarak gösteriliyor.4-5 tane süperyıldız potansiyeline sahip oyuncunun geleceği söyleniyor.Yani yeniden yapılanma için müthiş bir opsiyon.Doğru bir seçimle üzerine takım kurulucak oyuncuyu bulabilirler.

Clippers riskli bir iş yaptı açıkçası.Chris Paul eğer ki kontratını uzatmazsa Nba tarihinin en büyük kazıklarından birini yemiş olabilirler ama bu senenin en heyecan verici takımı konumundalar şu an.Güzel bir kadroları oldu bu sene play-off yapacaklardır ama gerisi gelir mi pek bilemiyorum.Ancak eğer Cp3 kontrat uzatırsa ellerinde şampiyonluk için güzel bir çekirdek olacak.Basının da ekmeğine yağ sürüldü hemen Lakers mı Clippers mı tartışmalarına başladılar.Bir Lakerslı olarak gülüp geçiyorum bunlara.Şu aşağıdaki resmi koyayım şimdilik.


14 Aralık 2011 Çarşamba

Nba'den Haberler-2


Nba'de transfer gelişmeleri hızla devam ediyor ve şimdiden birçok oyuncu takımlarında kaldı,takas oldu ya da başka takımlarla imzaladı.Birkaç gün önce bununla ilgili bir yazı yazmıştım.Bu yazımda da o yazımdan sonra gerçekleşen olayları anlatacağım sizlere.

Önce takımlarında kalan oyuncularla başlarsak taze bir haberle Nene Denver Nuggets'ta kalmayı tercih etti.FA piyasasının en gözde ismiydi Nene.Birçok takım kendisiyle ciddi anlamda ilgilendi ancak o teklifleri almaya devam etti ve en sonunda da 5yıl 67 milyon dolarlık kontratla Nuggets'ta kalmayı tercih etti.Nene bu ligin en değerli oyuncularından biri.Elinden gelen herşeyi sahaya veren çok mücadeleci bir oyuncu çok ta atletik fiziğine göre.Saha içinden çok yüksek yüzdeyle oynuyor.Önemli parçalarını Çin'de bırakan Nuggets onu da kaybetmeye dayanamazdı.Çok doğru bir hamle geldi Nuggets'tan.

FA piyasasının bir başka değerli uzunu Marc Gasol da takımda kalmayı seçenlerden.Sınırlı serbest olan Gasol'u birçok takım ağzı sulanarak bekliyorlardı.Hatta abi Gasol'u alamayan Houston kardeş Gasol'la 4.yıl 58 milyon dolarlık offer sheet imzaladı.Buna göre bu kontratı karşılamak için 3gün süresi vardi Memphis'in.Onlar da bu kontratı karşılayarak Gasol'u ellerinde tuttular.Orada çok iyi bir çekirdek yakaladılar ve bunu bozmak istememeleri çok normal.Hele ki Marc Gasol gibi ligin giderek daha da değerli bir uzunu haline gelen bir oyuncuyu kaybetmek istemediler.Zach'le çok iyi anlaşıyorlar pota altında ve Memphis başarı istiyorsa bu çekirdeği bozmamalıydı onlar da doğru olanı yaptılar bence.

Ve off-season'ın en bomba hamlelerinden birine geldi sıra.Warriors Clippers'ın sınırlı serbest uzunu DeAndre Jordan'a 4yıl 40 milyon dolar önerdi ve offer sheet imzalandı ama hikaye burada bitmedi ve Clippers ta bu kontratı karşılamayı tercih etti ve Jordan'ı takımda tuttu.Nasıl bir hamle bu gerçekten anlayamadım.Tamam Jordan genç bir oyuncu iyi bir savunmacı ama o kadar.Hücumda boş pozisyon yakalarsa smaçlıyor başka hiçbir özelliği yok.Savunmada da blok kovalarken çoğu kez adamını kaçırıyor ama bu riski almaya değer mi bence hiç değmez.Parayı tonla saçtılar yani bence çok çok yanlış bir hamle.10 milyon dolara resmen bench kurulur taş gibi.Üstüne üstlük sakatlık sorunları yaşasa da ellerinde Kaman gibi bir değerli uzun var.Üstüne yüklü kontratı da son senesinde yani.Çok daha iyi bir uzun koyabilirlerdi çok ucuza.Onlar parayı Jordan'a saçmayı tercih ettiler.

Cleveland Cavaliers tecrübeli oyuncusu Anthony Parker'la sözleşme imzaladı tekrardan.Anlaşmanın detayları açıklanmadı muhtemelen veteran minimumdur.Parker çok sevdiğim bir oyuncu iş disiplini yüksek.Genç Cavs kadrosunda önemli rol yapacaktır saha içinde ve dışında.Çok iyi bir ceza şutörü,yaşlanmasına rağmen de iyi bir savunmacı.Ben onun şampiyonluğa oynayan bir takımda da çok çok önemli bir katkı vereceğini düşünüyordum ama o takımında kalmayı tercih etti.Akıl hocalığı da yapacaktır genç oyunculara.Doğru bir hamle.

                         

Takımda kalan bir başka oyuncu da Jeff Green.Boston onun sözleşmesindeki opsiyonu kullandı ve 1 yıl daha uzattı sözleşmesini.Green geçen sezon ortasında takasla gelmişti Boston'a.O dönem de bu takas çok eleştirilmişti.Bence de Green Boston'un yapısına hiç uymuyordu.Nitekim öyle de oldu ancak onlar bir kez daha şans vermeyi tercih ettiler.Beğenmezlerse sene ortasında biten kontratını yollayabilirler.Zaten Boston bu kadroya son şansını veriyor.Bu seneden sonra çok ciddi değişimler göreceğiz Boston'da.Belki de değişimlere sezon ortasında başlarlar.

Geçen sezon takım değiştiren bir başka oyuncu da Jason Richardson'dı.J-Rich Orlando'yla sözleşme yenilemeyi tercih etti.İlginç bir hamle Magic'ten.Geçen  sezon hayalkırıklığı yaratan kadroyu dağıtmalarını bekliyordum hele Howard ta takasını istedikten sonra.Ama onlar ilginç bir şekilde 4yıl 25 milyon dolara tuttular.Onlarda düzen iyice çorba olmuş durumda ondan ne desem boş bu konuda.Sadece tutmalarına şaşırdım J-Rich'i.

Milwakuee Bucks sınırlı serbest oyuncusu Luc Richard Mbah A Moute'ye Denver Nuggets'ın yaptığı 4 yıl 19 milyon dolarlık offer sheet'i karşıladı ve onu takımda tuttu.Mbah A Moute çok mücadeleci ve her takımın kadrosunda görmek istediği bir oyuncu.Her ne kadar Bucks'ın kadrosundaki forvet sayısı her geçen an daha da artsa da onlar da tuttular kadroda.Bu da yaklaşan günlerde Bucks'ın bir takasa gireceğinin habercisi diyebiliriz.Özellikle de Milli oyuncumuz Ersan'ın takas edileceğine dair haberler iyice çıkmaya başladı.

Son olarak ta Sixers pivot Spencer Hawes'ın kontratındaki opsiyonu kullanarak onu takımda tuttu 1 yıl daha.Hawes'tan beklentiler çok yüksekti lige geldiğinde ancak o bunları bir türlü karşılayamadı.Çok istikrarsız bir görüntü çizdi.Sixers ise iyi bir kimya oluşuyor genç ve yetenekli bir kadroları var.O yapıyı bozmak istemediler doğal olarak ve Young'tan sonra Hawes'ı da takımda tuttular.Eleştirilecek bir hamle değil bence.

                         

Gelelim başka takımlarla sözleşme imzalayan oyunculara.Geçtiğimiz hafta Celtics'e gittiğine dair haberler çıkan David West Celtics'in önerdiği kontratı kabul etmedi ve bu görüşmeler iptal oldu.Bu haberden sonra devreye hemen Indiana Pacers girdi ve West'i çok istediler.West te onların önerdiği kontratı kabul etti ve 2 yıl 10 milyon dolara Pacers'la anlaştı.Çok çok önemli bir hamle bence.Pacers müthiş bir uyuma olan çok genç ve yetenekli bir kadroya sahip.Tek eksikleri bir 4 numaraydı ve her ne kadar çok ciddi bir sakatlık yaşasa da piyasadaki en iyi 4numaralardan biriydi West.Çok kritik bir takviye oldu ve onları bir adım öteye taşıyabilecek bir hamle.Kadrolarındaki tek eksik parçayı da tamamladılar.West orta mesafeden çok etkili olan ve iyi bir post oyununa sahip çok yetenekli bir oyuncu.Tek soru işareti sakatlıktan nasıl döneceği.O da iyi dönerse bu senenin süpriz takımı Pacers olabilir.

FA piyasasının gözde isimlerinden JJ Barea tercihini Timberwolves'tan yana kullandı ve 4 yıl 19 milyon dolara imzayı attı.Çok ilginç bir transfer gerçekten T-Wolves'un kadrosunda zaten yeterince uzun vardı üstüne bir de Barea'yı koydular.Çok dengesiz bir kadroları var Barea neden oraya gitti pek anlamıyorum daha doğrusu onlar neden Barea'yı aldılar orası daha büyük soru işareti.Barea şampiyonluğa oynayacak takımlarda kritik görevler alabilirdi onu isteyen takımlar da olurdu mutlaka.Mesela Lakers'a çok uyardı.İlginç bir transfer ama söz konusu Minnesota'ysa mantık aramak yanlış diyebilirim.

Kadrosunda kısa oyuncu pozisyonunda büyük boşluk olan New York Knicks veteran oyuncu Mike Bibby'le veteran minimuma anlaşma imzaladı.İlginç bir tercih zaten şu off season'da Knicks'in yaptığı hiçbir hamleyi doğru bulmuyorum.Bibby sadece bir ceza şutörü olarak artık kadrolarda yer bulabilir kendine.Mike D'Antoni gibi hızlı basketbol oynatan bir koçun takımında ne yapacağını merak ediyorum açıkçası.Bu sisteme hiç uymayan birisi.

Bir başka veteran minimum kontrat imzalayan oyuncu da Kurt Thomas oldu.Greg Oden'ın sakatlığının onu daha uzun süre sahalardan uzak tutacağını öğrenen Blazers hemen uzun arayışına başladı ve tecrübeli uzunla sözleşme imzaladı 2 yıllık.Oden olayı iyice trajikleşti bazı yerlerde bu sezonda da oynayamayacağı haberleri çıkıyor.Çok üzücü gerçekten.Thomas kısıtlı dakikalarda önemli katkı verebilir.Yaşına rağmen iyi bir savunmacı ve orta mesafe şutları da var.Yapılabilecek en iyi katkılardan birini yaptılar diyebilirim çünkü piyasadaki diğer uzunları almaya salary leri yetmezdi.Bu açıdan doğru bir hamle bence.

Atlanta Hawks'ta kadrosuna Vladimir Radmanovic'i kattı.Radman çok garip bir oyuncu gerçekten.Müthiş bir şutör ama kafası bu kadar kolay dağılan bir oyuncu görmedim.Zamanında Lakers'ta da oynadığı için baya izledim kendisini yani gerçekten beyni zaman zaman kendisini terk ediyor gibi.Hawks ondan çok şey beklemeyecektir ama onun yine de kazandırıp kaybettireceği maçlar kesin olacaktır.

                           

Ve gelelim en bomba habere.Kwame Brown 1 yıl 7 milyon dolara Warriors'la anlaştı.Ne diyeyim gerçekten bilemiyorum.Allah herkese Kwame Brown şansı versin yani.Bu kadar yeteneksiz ama bu kadar da çok para kazanan bir adam yoktur.Tahta elli lakabını sonuna kadar hak eden bir oyuncu.Radman gibi onu da yıllarca izlemek zorunda kaldık.İyi bir savunmacı diyebiliriz biraz iyi niyetli bir şekilde ama yani onun dışında başka hiçbir şey yok.Çok acaip bir kontrat yani.Neresinden tutarsan tut elinde kalıyor.Hiç bir mantık veremiyorum.Yıllık 7 milyon doları geçtim 1 milyon dolar bile verilmez yani.Warriors daha uzun süre adam olmaz.2 pivotunu toplasan 1 pivot etmez ama ikisi yıllık 16 milyon dolar kazanacak.Adaletin bu mu dünya?

Kadrosunda sadece 5 kişi kalan Celtics kadroyu doldurmaya devam ediyor.Piyasadaki boş oyuncuları alıyorlar kadrolarına.Son olarak ta Chris Wilcox'ı veteran minimum a bağlamışlar.Perkins takasından beri bellerini doğrultamadılar bu sene de hüsran gözüküyor onlara.Wilcox'tan ne bekliyorlar bilmiyorum ama Semih'i tutsalar gerçekten daha çok katkı alırlardı bundan kesinlikle eminim yani.

                           

Gelelim amnesty haberlerine...Geçtiğimiz günlerde birçok oyuncunun kontratı amnesty kuralıyla satın alınarak serbest bırakıldı.Öncelikle Orlando Magic Gilbert Arenas'ın dev kontratından kurtuldu ve serbest bıraktı onu.Arenas geçtiğimiz senenin en büyük hayalkırıklıklarından biriydi.Hiç katkı vermedi aksine çok zarar verdi Magic'e.Ayrıca dev bir kontratı da vardı ve Magic ondan kurtulmakla doğru bir iş yaptı.Amnesty'yle serbest bırakılan oyunculara ilk 3 gün sadece salary cap'in altında olan takımlar açık arttırma şeklinde teklif yapıyor ve ondan sonra diğer takımlar devreye girebiliyor.Arenas için bu 3 gün çoktan geçti ve hala bir teklif yok kendisine.Sakatlıktan sonra bir türlü toparlayamadı kendisini yazık oldu.

Çok saçma bir amnesty haberine geçersek Knicks Billups'ı amnesty'le serbest bıraktı.Hem de Chandler'ı yıllık 15 milyon dolara alabilmek için.Saçmalık ise şurada yaz öncesi Billups'ı serbest bırakma şansı varken onlar opsiyonu kullanıp takımda tuttular.Şimdiyse onu bırakmak için tam 14 milyon dolar vermek zorunda kaldılar.Şu off-season'ın bana göre en kötü hamleleri Knicks'ten geliyor.Anlamak mümkün değil yani şu hamleyi.Üstüne üstlük kadrolarında guard bölümü böylesine boşken Billups gibi bir adamı bırakmak anlamsız bence.

Tabi bu işe en çok kızan Billups oldu ve açtı ağzını yumdu gözünü.Nba'in en efendi oyuncularından Billups'ı bile kızdırdı Knicks.Billups ise yıllarca sustuğunu ama artık böyle kullanılmaktan bıktığını söyledi.Kendisine teklif verilmemesini ve tamamen serbest kalmak istediğini aksi halde basketbolu bile bırakabileceğini söyledi.Sonuna kadar da haklı diyebilirim.Yıllarca her takımda büyük işler yapsa da genelde hep süperstar karşılığında başka takıma yollandı sonunda patladı.Ama onu dinlemedi takımlar ve açık arttırmaya çıktığı an bir sürü teklif geldi ve açık arttırmayı yıllık 3.5 milyon dolarlık teklifle Clippers kazandı.Bakalım Billups ne yapacak bundan sonra.Clippers'a gidecek mi?

Bir amnesty haberi de Suns'tan geldi.Onlar da Vince Carter'ın dev kontratından kurtuldular.Carter giderek düşüşe geçti son yıllarda ve dev kontratıyla büyük sorun yaratıyordu Knicks'e.Onlar da dayanamadılar ve kurtuldular.Çok doğru bir hamle onlar adına.Zaten o pozisyonda çok kalabalıklar.Yeniden yapılanma sürecine de girdiler o yüzden Carter'ın yarattığı kamburluktan kurtuldular.

                           

Gelelim son günlerin en aktif takımı son şampiyon Dallas'ın hamlelerine.Öncelikle içimi acıtan hamle geldi Dallas'tan ve Lamar'ı kopardılar bizden.Chandler'dan gelen 8.9 milyon dolarlık trade exception ve draft hakkı karşılığında aldılar Lamar'ı.Çok üzüldüm gerçekten içim acıdı onu Dallas formasıyla görünce bir Lakerslı olarak.Lamar çok çok önemli bir oyuncu.Müthiş ribauntçu,şutu olan,top hakimiyeti yüksek çok seri bir oyuncu.Fazlasıyla kan kaybeden Dallas için müthiş oldu.Anlam veremiyorum Lakers'ın yaptığına.Başka takım mı kalmadı da gittik bizi süpüren takıma beleşe verdik Odom'u.Çok üzüldüm yani.Bu off-season da bizde Nba sayesinde çok kötü hamleler yapıyoruz.Odom çok kritik bir hamle Dallas için.Kobe'yi de çok kızdıran bir hamle oldu bu.Onun da dumanlar saçtığını görebiliyoruz açıklamalarından.Yazık oldu gerçekten.

Dallas bir başka kritik hamleyiyse yukarıda belirttiğim gibi amnesty olan Vince Carter'ı kadrosuna katarak yaptı.Carter her ne kadar son yıllarda düşüşte olsa da yine de şampiyonluk yolunda çok çok önemli katkı verecektir bence.Dallas'ın yapısında da toparlanma göstermesi muhtemel.Çok önemli bir takviye oldu bu da Dallas adına.Kadrolarındaki kayıpları kapatma yolunda önemli bir hamle.Derinlik te kazandılar.Bu sene de ciddi bir aday haline geldiler tekrardan şampiyonluk için.

Dallas'ın hamleleri bununla da bitmedi ve son olarak FA Delonte West'i de kadrolarına kattılar.Barea'nın gidişinden sonra bir takviye lazımdı o bölgeye ve bana göre piyasadaki en iyi oyuncuyu aldılar bu pozisyon için.Delonte çok iyi bir savunmacı ve çok iyi 1-2 numara yedeği.Ceza şutlarını da çok iyi kesiyor.Çok kritik bir hamle daha geldi yani bana göre.Şu son 3 hamlesini gerçekten çok beğendim Dallas'ın.O kayıplardan sonra ancak bu kadar iyi toplanabilirlerdi.

Son hamlesiyse Dallas'ın son hamlelerden sonra iyice dolan salary'lerini boşaltmak için bu sene kadroya kattıkları Rudy Fernandez ve Corey Brewer'ı 2.tur draft hakkı karşılığında Denver'a göndermek oldu.Zaten gerekli derinliği sağlamışlardı kadrolarında ve bu oyuncular pek şans alamazdı.Onlar da biraz da rahatlamak için maaş konusunda onları yolladılar.Fernandez bence Denver da çok iyi katkı verecektir.Özellikle onlarda da bu pozisyonda ciddi boşluklar vardı.İyi bir hamle oldu onlar için.

Bir başka takas haberi de yine Knicks cephesinden geldi.Onlar da kontrat boşaltmak amacıyla Ronny Turiaf'ı hiçbir şey karşılığında Washington'a yolladılar.Turaif'ı neden kestiler onu da anlamıyorum gerçekten.Kadrolarında uzun bölümünde sadece Chandler var şu an ve Turiaf onlara çok kritik katkılar verebilirdi.Sisteme de çok uygun bir oyuncu Turiaf.İyi bir savunmacı ve çok iyi bir mücadeleci.Onu kaybetmeleri kötü oldu.Wizards'sa kadro derinliği açısından çok iyi bir oyuncuyu kadrolarına kattılar.

                         

Çok önemli bir hamleyse Chicago'dan geldi.Detroit'in buy-out'la serbest bıraktığı Richard Hamilton'u 2 yıl 10milyon dolara kadrolarına kattılar.Süper bir hamle gerçekten.Öncelikle Detroit amnesty uygulamadı Hamilton'a.Hamilton 10 milyon dolara yakın bir parayı reddetti tamamen serbest kalabilmek için.Bulls kadrosuna baktığımızda komple bir kadro görüyoruz sadece 2 numarada bir skorerleri yoktu.Bunun için de bu noktaya alabilecekleri en iyi adamı aldılar ve şu an ligin en komple kadrosuna sahipler bana göre.Hamilton cuk oturdu onlara ve şimdi ligin başlamasını heyecanla bekliyorlar.Bu sezonun en güçlü şampiyonluk adaylarından biri Bulls.Hamilton çok iyi katkı verecektir onlara.Çok iyi bir skorer her ne kadar son zamanlarda oyununda düşüş olsa da.Bunu da Detroit'teki karman çorman düzene de bağlayabiliriz açıkçası.Gerçekten merak ediyorum Bulls'u bu sene.

Son olarak vermek istediğim haber de kendi takımımdan geldi.Lakers Odom'u kaybettikten sonra boşalan pota altı için mini Mid-Level karşılığında Josh Mcroberts'ı aldı.Çok iyi bir takviye gerçekten bana göre.McRoberts bench için çok güzel olacaktır.Çok mücadeleci bir oyuncu.Şutu var ve çok iyi bir ribauntçu bu yüzden ihtiyacımız olanları verecektir bize.Ayrıca çok ta atletik bir oyuncu McRoberts.Bu açıdan güzel smaçlar da izletecektir bize.Bu açıdan çok doğru buldum bu hamleyi de.Ancak hala eksiklerimiz var ve mutlaka takviyeler gerekiyor bize.Özellikle bir guard mutlaka almamız lazım.

Evet son günlerde Nba'de olanları elimden geldiğince anlatmaya çalıştım.Yakınlar da büyük takaslar görebiliriz şu son çıkan haberlere göre.Bakalım neler olacak NBA'de.Yine gelişmeleri aktaracağım size önümüzdeki günlerde.

12 Aralık 2011 Pazartesi

15#World Peace

Los Angeles Lakers'ın çılgın forveti Ron Artest daha doğru Metta World Peace adını resmen değiştirdikten sonra ilk kez Lakers formasıyla objektifler karşısına çıktı.Buruk başlayan Lakers antrenman kampında neşe veren tek şey bu oldu sanırım.Yakışmış ta forması valla.



Tahliyeler Başladı

;

Sonunda şike davasında tahliyeler başladı.Geçtiğimiz günlerde açıklanan iddianameden sonra açıkçası bunları bekliyordum.Bazı kişilerin serbest bırakılacağı daha doğrusu bırakılması gerektiği aşikardı.Nitekim öyle de oldu ve bugün İstanbul 16.Ağır Ceza Mahkemesi tutuklu bulunan 8 kişinin tahliyesine karar verdi.

Buna göre Serdal Adalı,Tayfur Havutçu,Ahmet Ateş,İbrahim Akın,Korcan Çelikay,İskender Alın,Abdurrahman Yakut ve Ümit Karan bugün itibariyle tahliye oldu.Son yasa değişikliğinin de göz önüne alındığı belirtiliyor tahliyeler konusunda.Tahliye olan isimler arasında beklediklerim vardı zaten ama hiç beklemediğim isimler de tahliye olmuş.İddianame açıklandıktan sonra bazı isimlerin adının doğru dürüst bile geçmediğini gördük hepimiz.Sonunda da böyle bir karar çıkması yasa değişikliği kabul edildikten sonra bekleniyordu.

Tabi ki tahliye olan isimler arasında Beşiktaşlı isimlerin olması mutluluk verici.Zaten bu isimlere güvenim tamdı benim bu olay ilk patlak verdiğinden beri.Daha önce de belirtmiştim bunu.İddianame açıklandıktan sonra da net olarak belli oldu bana göre bu isimler hakkında ciddi bir suçlama olmadığı net olarak görüldü.Nitekim bu konuyla ilgili birçok şey dinledim birçok farklı kişilerden.Onlar da benimle aynı fikirdeydi.Sonunda serbest kaldı bu isimler.Çok özledik onları hoşgeldiler.Hep yanlarındaydık güvenmiştik haklıymışız.

Bırakılan isimler arasında İbrahim Akın'a çok şaşırdım.Ciddi anlamda ismi geçiyordu iddianamede ancak avukatı ısrarla bu sözlerin ona zorla söyletildiğinden bahsetti.Demek ki haklılarmış.Onların dışındaki isimler hakkında ben çok ciddi suçlamalar görmedim belki benim de gözümden kaçmış olabilir.Net birşey konuşamayacağım o yüzden yanlış birşey dememek için.Onlara da geçmiş olsun diyorum.

Sonunda aylardır ailelerinden sevdiklerinden uzak kalan bu isimler serbest kaldı.İfadeye vermeye diye gidip bir anda kendilerini Metris'te buldular.Hepsine geçmiş olsun diyorum.Umarım basit bir özürle de geçiştirilmez bu içeride durdukları süre.

11 Aralık 2011 Pazar

Nedir Belediye'den Çektiğimiz?


Ligin formda takımı Beşiktaş ile büyüklerin belalısı İstanbul Belediye Fi-Yapı İnönü Stadı'nda karşı karşıya geldiler bu akşamüstü.Çok çekişmeli bir maç oldu ve Belediye bir kez daha Beşiktaş'a çelmeyi taktı.Maç 1-1 eşitlikle sona erdi ve Beşiktaş 3 hafta aradan sonra puan kaybetti.

Karşılaşmanın başında Fernandes'in kaybettiği top kalemizde tehlike yarattı.Visca'nın vuruşunda Cenk Gönen çok başarılıydı kalesinde gole izin vermedi.Daha sonra orta saha mücadelesi şeklinde geçti oyun.Top genelde Beşiktaş'taydı ama alan savunmasını iyi yapan Belediye kalesinde tehlikeli bir pozisyona izin vermedi.Beşiktaş Hilbert'in bindirmeleriyle destek olduğu sağ kanattan gol ararken Belediye mutlak bir pozisyondan yararlanamadı.Holmen'in 6pastan kafa vuruşunu Cenk müthiş bir refleksle çıkardı ve mutlak bir golü önledi.Muhteşem bir refleksti gerçekten.Top ta üstüne geldi ama yine de hakkını vermek lazım enfes bir kurtarıştı.

Hemen ardından Beşiktaş gole çok yaklaştı.Necip sağ kanattan getirdiği topu harika bir pasla Almeida'nın önüne bıraktı.Ancak kaleciyle karşı karşıya kalan Almeida'nın vuruşunu ayaklarıyla çıkardı Hasagic.Beşiktaş bu bölümden sonra baskısını iyice arttırdı.Birçok kez duran top ve korner kullandı ancak Belediye savunması çok dikkatliydi ve pozisyona izin vermediler.Birkaç pozisyonda son anda araya girip golü önlediler ve ilk yarı 0-0'lık eşitlikle sona erdi.

                          

2.yarıyaysa Belediye bize karşı klasikleşen taktiğiyle başladı.Yere yatma...Hemen her pozisyonda bir oyuncu yerde yatıyordu ve bizim atağımız kesiliyordu.Gerçekten deli ettiler beni ekran başında.Hep biri yerdeydi ve biz de her seferinde bunu göre göre dışarı attık.Anti futbol bu işte.Beşiktaş bu dakikalardan sonra kontrolü eline aldı ancak sonuç bölgesinde basit pas hataları yaptı ya da Belediye savunmasını geçemedi.Kanatlardan gelen ortalara çok iyi hamlede bulundular gerçekten ve bize geçit vermediler.

Ancak Zayatte'nin tüm itme ve çekme çabalarına rağmen Fernandes'in kullandığı kornerde Mustafa Pektemek'in dizine çarpan topla golü bulduk.Şans bizim yanımızdaydı gerçekten.Kimse müdahale edemedi ve Pektemek'in dizine çarparak ağlara gitti top.Ama golden sonra yapmamamız gerekeni bir kez daha yaptık ve geri çekildik.Böylece Belediye üstümüze gelmeye başladı.Sene başından beri buna ne kadar kızdığımı kaç kere söyledim yazdım.Yine aynı şey oldu ve gole davetiye çıkardık resmen.Son anlarda da sağ kanattan birkaç kez tehlikeli orta kestiler.Nitekim golü de öyle yedik.Sağ kanattan gelen orta Cihan'ın önünde kaldı.O da içeriye sert ve yerden bir şekilde çevirdi.Kale önünde Tevfik dokundu ve maçın sonucunu belirledi.

                          

Topun biz de olduğu ancak maçın ortada olduğu bir maç yaşadık.Yani klasik bir Belediye maçı.Takımda biraz yorgunlukta sezdim.Kalede Cenk Gönen harikaydı gerçekten.Son zamanlarda eleştirmiştim hatalı goller yedi diye ama bu maç gerçekten süperdi.Fernandes çok iyi mücadele etti.Hilbert te bindirmelerle destek verdi bir de Necip çok gayretliydi ancak onlar dışında pek sivrilen olmadı bana göre.Mustafa Pektemek özellikle dünkü Di Maria gibiydi aynı.Çok çabaladı ancak isabetli pas atamadı neredeyse.Veli de çok pasif kaldı ve aldığı topları ezdi genelde.Quaresma'yı ve Simao'yu yani onların yaratıcılığını aradık diyebilirim hücumda.Ama bu yaptığımız kaçıncı maç yani takımda bir yorgunluk olması normal.

Yine tam moral bulup üst üste 4 kritik resmi maç kazanarak ivmelendiğimiz dönemde Belediye yine çelmeyi çaktı bize.Bu yüzden ve oynadıkları futbol yüzünden hiç sevmiyorum onları.O yatmalar zaman geçirmeler filan insanı soğutuyor.Hücumda etkisiz kaldığımız bir maçtı.Almeida'nın artık kendine gelmesi lazım gerçekten.Önümüzde kritik bir Stoke maçı var.Umarım bu maça çok takılmadan o maçta galibiyet alırız çünkü Şampiyonlar Ligi'nden gelen rakiplere bakarsak ve Beşiktaş'ın kura şansını ele alırsak bize kesin Manchester ekiplerinden biri gelir.He unutmadan ben söylemekten yoruldum ama bir kez daha söyleyeyim.Bizim de diğer takımlar gibi 3 oyuncu değiştirme hakkımız var sayın Carvalhal.

Yine Barcelona


Dün gece dünyanın en büyük maçı oynandı Santiago Bernabeu'da.El-Clasico tarihinin en erken golüyle öne geçen Real Madrid üstünlüğünü koruyamadı ve Barcelona'ya 3-1 mağlup oldu kendi evinde.Böylece Barcelona son yıllardaki üstünlüğünü devam ettirdi Real Madrid'e karşı.

Real resmen maça 1-0 galip başladı.Santradan sonra Valdez'e gelen topta hatalı bir vuruşla topu Di Maria'ya yolladı Valdez.Onun pası savunmadan döndü daha sonra Mesut'un vuruşu savunmadan Benzema'nın önüne sekti o da uygun durumda klas bitirdi ve tarihe geçti.Madrid bir anda rüzgarı arkasına aldı.Müthiş bir pres yapıyordu Madrid ekibi Barcelona'nın yarı sahasında.Ancak Barca bu presi atlatıp gole yaklaştı Messi'yle.Ramos kayıp düşünce top Messi'de kaldı.Arjantinli çok çabuk geldi ceza sahasına girerken plase vuruş yaptı ancak Casillas muhteşem kurtardı topu.Madrid'in müthiş presi Barcelona'nın dengesini bozdu.Pas trafiğini bozdular ama ileri hatta da bir türlü düzgün pas yapamadık.Di Maria özellikle müsait pozisyonlarda çok kötü paslar attı.

Daha sonra Real Madrid gole yaklaştı.Benzema güzel bir pasla Ronaldo'yu buldu.Ancak uygun durumdaki Ronaldo klasına yakışmayacak biçimde kötü vurdu topa.Real Madrid'in presinin dozajı normal olarak düşmeye başladı ve böylece oyunun kontrolü Barca'ya geçti.Messi müthiş bir şekilde geldi Real savunması onu durduramadı arkasından da Sanchez'e enfes bir pas attı.Sanchez'de çok düzgün bir vuruşla Casillas'ı avladı ve maça eşitliği getirdi.Messi resmen attırdı golü.Diarra pozisyonun başından beri hamle yaptı ama topu çok iyi sakladı Messi.Pası da süperdi ve eşitlik geldi.Devrenin sonuna doğru sarı kartlı Messi'nin yaptığı hareket var.Bana kalsa sıradan bir oyuncu olsa orada 2.sarıdan atılırdı.Ancak Messi kart görmedi ve devre bu sonuçla bitti.

                             

2.yarı da Barca kontrolüyle başladı.Madrid presini aşan Barcelona skorda da üstünlüğü eline aldı.Barcelona'nın duvar paslarıyla geldiği anda Coentrao araya girdi ancak uzaklaşmayan top Xavi'nin önünde kaldı.O da ceza sahası dışından vurdu ancak şutu Marcelo'ya çarpıp yön değiştirdi ve Casillas'ın tüm çabalarına rağmen direğin dibinden ağlara gitti.Şans yanımızda değildi gerçekten.Çok talihsiz bir gol yedik ancak pozisyonun başındaki ofsaytı çalması gerekirdi hakemin.Golden sonra tekrar Madrid bastırmaya başladı.

Maçın kırılma anıysa 65.dakikada yaşandı.Xabi Alonso'nun muhteşem ortasında 6pasta bomboş olan Ronaldo çok kötü bir kafayla topu dışarıya attı.Hemen ardındansa Barcelona çok hızlı çıktı atağa.Sağ taraftan bindirme yapan Alves arka direkteki Fabregas'a muhteşem kesti.O da kafayla topu 3.kez Madrid ağlarına yolladı.Gerçekten maçın kırılma anıydı.1 dakika önce beraberliğe çok yaklaşan Madrid 1 dakika sonra topu ağlarında görünce maçtan da düştü tabi ki psikolojik açıdan.Kalan dakikalarda Barcelona 4.gole birçok kez yaklaştı ama golü atamadılar.Madrid'in atakları ise Valdez'den döndü ve bu dev maçta bir kez daha Barcelona galip geldi.

                               

Çok zevkli bir maçtı gerçekten.Denk bir maç oldu diyebilirim ama Mourinho'nun da dediği gibi şans Barca'dan yanaydı.Kırılma anından sonra da maç koptu zaten.Böylece Real Madrid maç eksiğine rağmen puan farkını 6'ya çıkartma şansını kaybetti.Barcelona ise ezeli rakibini bir kez daha yenerek mesajı verdi.Genel olarak maç Barcelona'nın kontrolünde gözükse bile 3.golden sonraya kadar pek te istediklerini yaptırtmadı Real Madrid ama Xavi'nin şans golüyle birlikte dengeler değişti.Madrid'li futbolcular psikolojik baskı altında kaldılar.

Barcelona'da Puyol ve Messi çok iyi oynadılar.Özellikle Puyol duvar gibiydi hiçbir şekilde top geçirmedi.Ronaldo'ya adım attırmadı.Messi de Messi'liğini yaptı.Iniesta ve Alves de süper top oynadılar.Real Madrid'te ise Benzema'yı ilk kez bu kadar beğendim.Ancak Ronaldo felaket oynadı bu maçta.Olumlu iş yapmadı desem yeridir.Di Maria da çok gayret etti ama bir türlü isabetli pas veremedi.Pas trafiğini hiç başaramadı Madrid bu da skora yansıdı tabiki.

Sonuç olarak bir El-Clasico daha geride kaldı.La Liga'da heyecan daha da arttı puan farkının azalmasıyla birlikte.Barcelona da Madrid'e karşı üstünlüğünü devam ettirdi son yıllardaki.

Chris Paul Rafa Kalktı Gündem Howard



Geçen gün Hornets'in sahibi durumunda olan Nba'in 3 takımlı ve birçok yıldızın takım değiştirdiği Lakers-Hornets-Rockets takasını veto ettiğini yazmıştım.Bu sabah itibariyle takımlar takasta küçük oynamalara giderek tekrar Nba yönetimine sundu ancak bir kez daha veto edildi.

Takasta yine Lakers Gasol'u Rockets'a Odom'u da Hornets'a yolluyordu.Rockets ta Luis Scola ve Kevin Martin'le birlikte 1.tur draft hakkını veriyordu.Hornets ise Chris Paul'un yanı sıra Jason Smith ve Marcus Banks'i de Lakers'a yolluyordu.Ancak Nba yönetimi bu işe ciddi anlamda karşı olduğunu 2.kez gösterdi ve takası vetoladı.Birçok kişi gibi ben de gece yatarken sabah Chris Paul takasının biteceğini düşünüyordum ancak olmadı ve Lakers takası tamamen rafa kaldırdı.

Lakers takası rafa kaldırdığını açıkladıktan kısa bir süre sonra Lamar Odom'u 1.draft hakkı ve Chandler'dan gelen trade exception karşılığında Dallas'a yolladı.Çok kritik bir hamle böylece Lakers Dwight Howard'ı ciddi anlamda almak için hazırladı ortamı.Lamar Odom takas dedikodularından çok etkilendi ve ilk 2 güne gelmedi antremanların.Ardından da Lakers onu yollayarak yaklaşık 8.9 milyon dolarlık bir boşluk aldı Dallas'tan.Dallas ta o kadar kan kaybettikten sonra çok önemli bir oyuncuyu kadrosuna kattı.Bu açıdan Lakers yönetimine kızdım açıkçası.Nba de başka takım mı kalmadı da Odom'u son şampiyona yolladık bilmiyorum.



Gelelim artık asıl meseleye.Dwight Howard dün akşam resmen takasını istedi.Chris Paul'u alamayan Lakers tamamen artık ilgisini Dwight'a çevirdi.Bu yolda hemen Lamar Odom'u yollayıp trade exception aldık.Bu da demek oluyor ki Orlando'nun Howard'la birlikte yollamak istediği Hidayet Türkoğlu'nun 10 milyon küsürlük kontratını da alabilecek boşluğumuz var.New Jersey'in Nene'yle anlaşmasının ardından bu  yarışta tek kaldık gibi gözüküyor.Bynum+draft hakları ve trade exception'larla hem Dwight Howard hem de Hidayet Türkoğlu Lakers forması giyebilir çok yakın zamanda.Tabi ki yanları değişecektir.

Öncelikle Orlando yeniden başlangıç yapacak artık mecburen.Bu açıdan Nene'yle anlaşmasa bile Nets'in Brook Lopez teklifi çok yetersiz bana göre.Tüm Nba'de Howard'ın yerine en uygun aday Bynum'dır.Bir kere benzer özellikleri var ve post oyununda daha iyi Howard'tan.Ama tabi ki sakatlık geçmişi çok çok sabıkalı.Bu açıdan bir tereddüt olabilir.Ancak 35 dakika sahada kalan ve sadece 6 ribaunt alan bir uzundan çok çok daha iyi bir teklif Lakers'ınki.Bu yüzden Magic'in her türlü bizi seçmesi daha mantıklı onlar açısından.Yeniden başlangıç yapacaklar ve Bynum'dan eğer memnun kalmazlarsa kontratının bitmesi de yakın o yüzden bırakabilirler.Ayrıca Hido'nun yüklü kontratından da kurtulacaklar bu da yeniden başlangıç için çok önemli.

Lakers açısındansa sular öylesine bulandı ki şu ortamdan takas yapmadan çıkarsak hele de Odom gittikten sonra hala takas yapamazsak başarı çok çok uzak olur.Bu yüzden tüm hatlarımızla Dwight'a saldıracağız gibi.Dwight Howard şu an ligin en iyi uzunu ve yaşı da çok genç.Uzun yıllar bu seviyede oynamaya devam eder bir sakatlık yaşamazsa.O yüzden Kobe sonrası dönemde onun üzerine bir takım kurup devam edebiliriz.Bu açıdan çok önemli.Ayrıca bir değişiklik te gerekiyor takıma.Dwigh-Gasol ikilisi açık ara Nba'in en iyi ve en dominant pota altı olur.Bana göre Odom'u göndererek bu takası bitirdiğimiz gösterdik gibi.Hiçbir şey olmadan yok yere Odom'u yollamış olamayız.Mutlaka görüşmeler yapılmış iş bağlanmıştır diye düşünüyorum.Aksi halde çok fena patlayacağız.Hadi hayırlısı.

10 Aralık 2011 Cumartesi

El-Clasico Zamanı


Ve işte bütün dünyanın heyecanla beklediği maç geldi çattı.Real Madrid ve Barcelona bu akşam TSİ 23.00'da Santiago Bernabeu'da karşı karşıya gelecekler.Muhteşem bir mücadele olacağı daha şimdiden belli.Dünyanın en iyi 2 takımı karşı karşıya gelecekler El Clasico'da.Gerçekten heyecan dorukta.

Real Madrid maç eksiğine rağmen 3puan önünde ezeli rakibinin.Her 2 takım için de inanılmaz önemli bir maç.Bir derbiden çok daha fazlası olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.Son yıllarda ezeli rekabetin dozu gittikçe artıyor.Özellikle geçen sene ligde kupada ve şampiyonlar liginde karşı karşıya gelip herkese futbol ziyafeti yaşatmışlardı.Bu sezon da her 2 takım da dolu dizgin gidiyor her kulvarda.

Guardiola geldiğinden beri Barcelona hem El Clasico'larda hem de genel başarı anlamında Real Madrid'i gerisinde bıraktı.Daha sonra Madrid ekibi de dümeni bana güre dünyanın en iyi teknik direktörü olan Mourinho'yu getirdi ve tekrar rekabetin seviyesi arttı.Ancak Mou'nun ilk yılında da kazanan değişmedi ve Barcelona şampiyon oldu.Ancak kupada ise bu sefer Real Madrid güldü.Şampiyonlar Ligi'nde ise gülen taraf yine Barcelona'ydı.

Müthiş bir maçta müthiş yetenekler karşı karşıya gelecekler.Dünyanın en iyisi kabul edilen Messi 2.sıradaki Ronaldo'ya karşı olacak.Xavi,İniesta,Villa,Mesut,Ramos,Higuain ve diğerleri bu akşam kozlarını paylaşacaklar.Ayrıca Jose Mourinho ve Josep Guardiola da taktik savaşı verecekler.Yani şu maçı nasıl anlatıyım bilemiyorum gerçekten heyecan verici.Real Madrid'li olarak tabi ki bizim kazanmamızı istiyorum.Çok zorlu bir maç olacak.Eğer Madrid kazanırsa Barcelona için şampiyonluk daha şimdiden zora girecek.Daha çok hafta var ama maç fazlasına rağmen 6puan geriye düşmek durumu çok zorlaştırıyor.Bakalım bu muhteşem maçta neler olacak.

Dört Dörtlük Beşiktaş


Maç yazısı biraz geçe kaldı Nba araya girince.Kusura bakmayın.Perşembe günü Beşiktaş son 9 haftadır mağlubiyet görmeyen Manisaspor deplasmanına çıktı.Önemli bir maçtı ama Beşiktaş ağırlığını koydu ve ligin en az gol yiyen takımına 4 gol atıp zorlu deplasmandan 3 puanla döndü.

Kadroda 3 değişiklik vardı.Kalede Rüştü vardı Cenk'in yerine,cezası biten Quaresma ilk 11'deki yerini geri aldı ve son olarak son haftaların formsuzu Almeida'nın yerine Mustafa Pektemek başladı.Ufak oynamalar dışında kadronun çekirdeğini hiç bozmuyor Carvalhal.Egemen-Hilbert-Sivok-Ernst uzun zamandır her maçta oynuyorlar çok ta güzel oynuyorlar maşallah.

Biz maça geçersek maça Beşiktaş topu kontrol ederek başladı.Ancak Manisaspor takım savunmasına çok iyi çalışmıştı ve Beşiktaş'a şans vermediler.Beşiktaş topla oynayıp isabetli paslar yapmasına rağmen savunmada tehlike yaratacak açıklar bulamadı.Daha sonra yıldızlar devreye girmedi Beşiktaş'ta.Son haftaların formda ismi Quaresma kanatlardan etkili gelmeye başladı.Ardından da ceza sahasının hemen önünden kazanılan frikikte topun başına geçen Quaresma muhteşem bir vuruşla topu İlker'in kapattığı köşeden filelere astı.Baraj hatalıydı ama Quaresma'nın vuruşu kusursuzdu.İlker topu ancak filelerinde gördü.

Golden sonra iyice baskıyı arttırdı Beşiktaş ilginç bir şekilde.İlginç bir şekilde diyorum çünkü Beşiktaş gol attıktan sonra anlamsızca geriye çekildi bu sezonki maçlarda.Ama bu sefer öyle olmadı ve Fernandes önderliğinde topu ayağımızda tuttuk.Ancak bu dakikada talihsiz bir olay oldu.Rakibini geçtikten sonra çok sert bir müdaheleyle yerde kaldı Quaresma.Saha da gerildi bundan sonra.Ancak Quaresma'nın 3-4 hafta sahalardan uzak kalmasını sağlayan bu harekete faul bile vermeyen hakem yaşanan gerginlikte -ısrarla göstermesine rağmen Beşiktaşlı futbolcuların- Isaac'in Fernandes'e vurduğunu da es geçti.Bundan sonra da Mustafa Pektemek muhteşem bir şekilde topu sol taraftan sürükledi.Dixon'ı kendine dolayıp bıraktı ve İlker'in kapattığı köşeden topu tavana takarak Beşiktaş'ı rahatlattı.Harika bir goldü gerçekten süper getirdi topu Pektemek ve son vuruşu da mükemmeldi.Haftanın en güzel gollerinden biriydi izlemenizi tavsiye ederim.Devre de bu golle 2-0 üstünlüğümüzle geçildi.

                          

2.yarıya sakatlanan Quaresma devam edemedi ve yerine Holosko girdi.2.yarıya da etkili başlayan taraf bizdik.Veli'nin şutunu kornere çeldi İlker.Ancak kornerin dönüşünde Fernandes sol ayağıyla öyle bir orta kesti ki Sivok'a sadece dokunmak kaldı ve Beşiktaş iyice rahatladı.Fernandes muhteşem bir orta yaptı gerçekten harika gördü Sivok'u.Müthiş bir beceri gösterdi ve golü attırdı Sivok'a.Beşiktaş tam rahatlamışken ceza sahasındaki karambolde Murat Erdoğan topa dokundu ve Manisaspor'un golünü attı.Tipik bir Beşiktaş golü yedik bir türlü uzaklaşmayan toptan.

Golden sonra Beşiktaş yorgunluğun da etkisiyle geriye çekildi.Manisa da topun kontrolünü eline aldı.Beşiktaş takım savunmasını çok iyi yaptı ve pozisyon vermedi.Tam bu sırada Manisaspor tüm hatlarıyla yüklenirken Holosko kendi yarı sahasından aldığı topla kafasıyla rakibini geçti rakip ceza sahasına kadar topla müthiş bir depar attı ve topu bomboş durumdaki Fernandes'e al da at dercesine verdi.O da kalecinin hamlesine rağmen topu ağlara yolladı ve Beşiktaş'ın galibiyetini perçinledi.Holosko muhteşem bir depar attı gerçekten.O pozisyonda onu tutabilecek bir adam bence yok.Bu yüzden kontra ya döndüğümüz zaman Holosko girsin dedim hep.Fernandes te güzel futbolunu golle süsledi.Kalan bölümde Almeida çaprazdan girdi ama kötü vurdu ve maç ta 4-1 üstünlüğümüzle sona erdi.

                           

Önemli bir deplasmandı bizim için.Manisaspor gibi son 9 hafta yenilmemiş ve ligin en az gol yiyen takımına deplasmanda 4 gol atıp kazanmak büyük iş.Beşiktaş çekirdeğini kurdu kadronun ve müthiş istikrar yakaladı bu kadro da neredeyse haftada 3 maç yapmasına rağmen.Bu maçta da yine çok çok başarılı oynadı bu çekirdek dediğimiz Egemen-Sivok-Ernst-Hilbert dörtlüsü.

Quaresma'nın sakatlığı çok kötü oldu.Tam müthiş bir form yakalamıştı.Kritik maçlarda oynayamayacak Q7 ve çok arayacağız onu.Çok ta şık bir gol atmıştı bu maçta da.Maçın yıldızı bana göre Fernandes'ti.Tekrar kadroya girdikten sonra müthiş oynuyor her maç asist yapıyor ve takımın kontrolünü çok iyi eline aldı.Bu maçta da Sivok'a müthiş bir gol attırdı.Daha sonra kendisi de bir gol attı.Mustafa da çok iyi oynadı gerçekten.Holosko da bu takıma müthiş enerji katıyor.Yedek kulübesinde unutulmaması gereken bir isim.

Hak ettiğimiz bir galibiyet aldık ve zirvenin arkasına geldik.Ayrıca ligin en çok gol atan takımı ünvanını da elimize geçirdik.Şimdi kritik 2 maç var önümüzde.Önce belalımız İbb'yle daha sonra da grupta liderlik için Stoke'la oynayacağız.Şimdiden başarılar Beşiktaş'a.