Derrick Rose..2008 yılında Chicago Bulls tarafından 1.sırada seçildiğinde takımının ondan beklentisi çok çok fazlaydı.Süperstarlık potansiyeli barındırdırdığı ilk günlerden itibaren belliydi.Rose her sene oyununu ve kişiliğini geliştirdi ve bu sezonda gerçekten müthiş bir başlangıç yaptı öyle de devam ediyor.Bugün Nba Tv'de Bulls'un maçını izledim ve Rose'un oyununu ne kadar geliştirdiğine şahit oldum.Bu yazımda da Rose'un bu seneki çıkışına ve gelişimine dikkat çekeceğim.
Rose lige ilk geldiği günlerden itibaren müthiş hızlı ilk adımıyla kendini belli etmişti.Ben de kendisine sempati duyuyorum açıkçası.Oyun stilini,liderliğini filan beğeniyorum ilk yıllardan beri.Rose'a dönecek olursak Rose içeriye etkili drive'ları,çabukluğu,saha görüşü ve atletikliğiyle Bulls'a yeni bir heyecan getirdi.En büyük eksikliği şutu olarak görülüyordu Rose'un.Çaylak yılında 16.8 sayı 6.3 asist ve 3.9 ribaunt ortalamaları tutturarak takımının play-off'lara kalmasında büyük bir rol oynadı ve tabiki bu başarılardan sonra Yılın Çaylağı Ödülü de Derrick Rose'un oldu.Ancak Rose'un asıl sahneye çıktığı zaman play-off'lar oldu.Son şampiyon Boston Celtics'le eşleşen Bulls müthiş bir seri izlememizi sağladı.Rondo'yla Rose'un düellosu ve müthiş çekişmeli maçlarla dolu olan 7 maçlık seri gerçekten harikaydı.Rose da bu seride bir çaylaktan çok daha fazlasını oynadı.Takımını sırtladı.Belki elendiler ama taraflı tarafsız herkes Rose'un performansını takdir etti.Ben de tabiki Rose'u favori oyuncularım arasına eklemiştim çoktan.
Derrick Rose 2.sezonuna sakatlıklardan dolayı biraz tutuk başlasa da tam olarak iyileştikten sonra giderek artan performansıyla Doğu All-Starları arasına seçildi.Rose yine can alıcı drive'larıyla ön plandaydı takımı adına.İçeriye girdi mi müthiş bir kararlılıkla bitiriyordu pozisyonları ve çok zor pozisyonlarda dahi sayı bulmayı başarıyordu.Ancak yine en büyük sorunu şutlardı.Kendisini uzaktan alan savunmalara karşı sıkıntı yaşıyordu Rose.Bulls üst üste 2.sezon play-off'lara kalırken 20.8 sayı 6 asist ve 3.8 ribauntla Rose yine ön plandaydı.Play-off'larda bu sefer rakip bir başka dişli takım Lebron'lu Cleveland'tı.Bulls 5 maçta teslim olurken Derrick Rose takımı adına ayakta kalan tek isimdi diyebiliriz.Seri boyunca Cavs onu durduramadı ve o da 26.8 sayı ve 7.2 asistle müthiş bir seri geçirdi.
Rose ve Chicago bu yazı boş geçirmedi.Bulls müthiş Fa piyasasında ilk hedefleri olan Wade veya Lebron'dan birini kadrosuna katamasada All-Star forvet Carlos Boozer kadroya dahil edildi.Böylece Bulls'tan beklentiler iyice arttı dolayısıyla Rose'dan da.Rose'sa bu yazı Amerika Milli Takımı'yla Türkiye'de Dünya Basketbol Şampiyonası'nda geçirdi.Yoğun guard rotasyonu arasında savunmasıyla ve topa yaptığı baskıyla ön plana çıktı Rose.Amerika'nın Dünya şampiyonu olmasında Durant'ten sonra en çok katkısı olan isimlerden biriydi.Ayrıca bu yazla birlikte şut çalışmalarını arttıran Rose oyununun en önemli eksikliğini giderme yolunda çok büyük bir adım attı.
Kadroya yeni katılan Boozer'ın elini kırması ve sakatlığı nedeniyle oynayamayacak olmasıyla Rose'un üstündeki sorumluluk arttı.Ancak o bunun altından kalkmayı bildi.Rose şutunu ne kadar geliştirdiğini oyunuyla herkese göstermeye başladı.Artık onu geriden alan rakiplere karşı tereddüt etmeden kaldırıp şutuyla cezayı kesiyor Rose.Daha komple bir oyuncu olarak bu sezon karşımızda.Drive'ları aynı etkinliğini korurken orta mesafe şutlarını ve üçlüklerini inanılmaz geliştirdi Rose.Bu sezon daha önce de belirttiğim gibi son saniye üçlüğünü bile tereddüt etmeden kaldırıp attı ve isabeti de buldu ve artık son anları da çok çok daha olgun oynuyor ki zaten ilk yılından itibaren bu anlarda sinmeyen tam tersine öne çıkmayı seven Rose için bunu daha da geliştirmesi inanılmaz bir artı puan.Keza yine bu seneki Lakers maçı gibi bir çok maçta son anlarda sahneye çıktı ve takımına galibiyetleri kazandırdı.Şimdiden ilk 2 sezonda attığı üçlük sayısını geçmiş durumda Rose.Takımına müthiş bir liderlik ediyor şut tercihleri filan çok çok doğru.Bulls bu sezon 14-8'lik bir derece de ve Boozer'ın da dönüşüyle son 5 maçını kazanmış durumda.Tabiki burda en çok takdir edilmesi gereken oyuncu şüphesiz Derrick Rose.25.1 sayı 8.1 asist ve 4.30 ribaunt ortalamalarıyla süper bir sezon geçiren Rose için asıl dikkat çekici olanlardan biri de %46'lık saha içi ve %41'lik üçlük isabeti yüzdesi.
Dediğim gibi şutunu da geliştirince çok daha komple bir oyuncu oldu.Şutunun getirdiği rahatlık sayesinde hücum yönü inanılmaz gelişti.Yani neredeyse hiç şutu olmayan bir oyuncunun böyle gelişimine saygı yıllardır eleştirilen şutunu neredeyse hiç geliştiremezken Bulls'un genç yıldızı kendini çok çok geliştirdi.Nash ve Kidd'in artık kariyerinin son dönemlerini yaşamaya başladığı şu yıllarda Rose belki de ileride Nba'in en iyi oyun kurucusu olacak.Belki bu sene değil ama ilerleyen senelerde de şampiyonluğun en güçlü adaylarından biri olacak olan Bulls komutayı çok doğru bir adama teslim etti.Bizde bu heyecan verici genç oyun kurucuyu izleme zevkine sahibiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder