30 Kasım 2011 Çarşamba

Amnesty'nin Adayları


Nba'de lokavt görüşmelerinde sona gelindi ve dedikodular da çıkmaya başladı.Özellikle görüşmelerde kabul edilen "Amnesty Kuralı" Nba piyasasına baya bir hareket getirecekmiş gibi duruyor.

Amnesty Kuralı'na göre takımlar sahip oldukları yüklü ve ağır kontratların bedelini ödemek karşılığında iptal edebilecek ve böylece salary cap'lerini boşaltmış olacaklar.Bu yüzden de birçok takım önceden verilmiş ama şimdi çok çok ağır olan kontratlı oyuncularını elden çıkarmaya hazırlanıyor.Böylece salary'lerini boşaltıp daha olumlu olabilecek oyuncular için o parayı harcayabilecekler.Tabiki bunun sonucunda boşa çıkacak olan oyuncular birçok takımın iştahını kabartıyor.Özellikle şampiyon adayı olan takımlar kadrolarındaki eksik parçaları yüzük kazanmak uğruna tamamlayabilirler.Bu yüzden başta Lakers ve Heat olmak üzere birçok takım pusuya yatmış durumda.

Öncelikle Amnesty kuralının ilk uygulanacağı isimler olarak Baron Davis ve Gilbert Arenas'ı gösterebiliriz.2 oyuncu da epeyce yüklü kontratlarının karşılığını vermekten çok ama çok uzaklar.Cavs yeniden yapılanmaya ihtiyacı olduğu için Orlando da Arenas yarardan çok zarar getirdiği için bu kontratlardan kurtulmaya çalışıyorlar.Cavs Baron'ın 2yıl 26 milyon dolarlık kontratını Magic te Arenas'ın 3 yıl 64.2 milyon dolarlık kontratını fesih etmeye hazırlanıyor.Orlando ayrıca geri döndükten sonra bir türlü eski performansını yakalayamayan milli oyuncumuz Hidayet'in de yüklü kontratını iptal etmenin peşinde son çıkan haberlere göre.Bunu yapacaklar mı bilmiyorum ama Hido'ya bir şans vereceklerdir bence.Bu sezon mutlaka kendini toparlamalı Hido yoksa o da yeni takım aramak zorunda kalabilir.Portland Trail Blazers'ta zamanında Roy'a verdiği yüklü kontrat yüzünden sıkıntılıymış son duyumlara göre.Roy çok çok ağır sakatlıklar sonucu eski performansından çok uzakta ve Portland'ta onun kontratını çok ağır buluyormuş.Amnesty kuralını uygulayacaklarına dair ciddi haberler çıktı.Roy o sakatlıkları yaşamasaydı Nba'in en önemli oyuncuları arasında olacaktı ve eminimki kontratının hakkını verecekti.Ne yazık ki onun 50 milyon dolarlık kontratı Portland'a sorun yaratmakta ve muhtemelen serbest bırakacaklar Roy'u.

Öncelikle Amnesty kuralının ilk uygulanacağı isimler olarak Baron Davis ve Gilbert Arenas'ı gösterebiliriz.2 oyuncu da epeyce yüklü kontratlarının karşılığını vermekten çok ama çok uzaklar.Cavs yeniden yapılanmaya ihtiyacı olduğu için Orlando da Arenas yarardan çok zarar getirdiği için bu kontratlardan kurtulmaya çalışıyorlar.Cavs Baron'ın 2yıl 26 milyon dolarlık kontratını Magic te Arenas'ın 3 yıl 64.2 milyon dolarlık kontratını fesih etmeye hazırlanıyor.Orlando ayrıca geri döndükten sonra bir türlü eski performansını yakalayamayan milli oyuncumuz Hidayet'in de yüklü kontratını iptal etmenin peşinde son çıkan haberlere göre.Bunu yapacaklar mı bilmiyorum ama Hido2ya bir şans vereceklerdir bence.Bu sezon mutlaka kendini toparlamalı Hido yoksa o da yeni takım aramak zorunda kalabilir.Portland Trail Blazers'ta zamanında Roy'a verdiği yüklü kontrat yüzünden sıkıntılıymış son duyumlara göre.Roy çok çok ağır sakatlıklar sonucu eski performansından çok uzakta ve Portland'ta onun kontratını çok ağır buluyormuş.Amnesty kuralını uygulayacaklarına dair ciddi haberler çıktı.Roy o sakatlıkları yaşamasaydı Nba'in en önemli oyuncuları arasında olacaktı ve eminimki kontratının hakkını verecekti.Ne yazık ki onun 50 milyon dolarlık kontratı Portland'a sorun yaratmakta ve muhtemelen serbest bırakacaklar Roy'u.


Amnesty kuralının uygulanacağı diğer isim Rashard Lewis.Lewis te Arenas'la aynı takasta kullanılmış ve Washington'ın yolunu tuttu.Ancak burada gereke sakatlıklar gerekse formu yüzünden hiç istenilen performansı veremedi ve yüklü kontratıyla Wizards yönetimine ciddi baş ağrısı yaratıyor.30 milyon dolarlık kontrattan kurtulmak istiyor Wizards ve John Wall merkezli yeni yapılanma için Lewis'i serbest bırakmaları gündemde.San Antonio yönetimi de Richard Jefferson ve 3 senelik 30 milyon dolarlık kontratından çok çekiyor şu aralar.Jefferson bir türlü istenilen katkıyı veremedi Spurs'te.Onlar da kadrolarındaki eksik parçaları kapatabilirler Jefferson'dan oluşan boşlukla.Bu yüzden Richard Jefferson da bavullarını toplayacak isimler arasında konuşuluyor.

Carmelo'yu yollayıp yeniden yapılanmaya giren Denver Nuggets'ta Al Harrington ve 27 milyon dolarlık kontratı ciddi bir sorun olmuş durumda.Kontratının karşılığını bir türlü veremeyen Harrington'ı waive etmesi bekleniyor Denver'ın.New Jersey içinse kendi dertlerini kendi açtılar diyebiliriz.Travis Outlaw'a 5 yıl 35 milyon dolarlık kontrat verdiler ancak Outlaw bu kontratın karşılığını vermekten çok ama çok uzak.Brooklyn'e taşınıp yeni bir başlangıç yapan Nets için bu kontrat aşırı bir yük konumunda ve muhtemelen bundan kurtulacaklardır.Charlotte Bobcats te DeSagna Diop'un bir şekilde aldığı 2 yıl 14 milyon dolarlık kontrattan kurtulmanın peşinde.Amnesty kuralı çıktıktan sonra büyük ihtimal Diop'la yollarını ayıracaktır Bobcats.



Amnesty kuralının en çok etkileyeceği takımlardan biri Detroit.Zamanında Charlie Villanueva ve Ben Gordon'a verdikleri anlamsız kontratlar şimdi ellerini kollarını bağlamış durumda.Resmen kendileri düştüler bu duruma.Ancak bu amnesty kuralı onlar için büyük bir fırsat.Büyük ihtimalle Charlie V ve Ben Gordon'u yollayacaklar.Ancak bunun yanında son yıllarda sakatlıkların da etkisiyle hiç te istenilen performansı veremeyen ancak bunun yanında çok ta yüklü bir kontrata sahip Richard Hamilton'ın da serbest bırakılması gündemde.3'üne birden para verebilirler mi aynı anda bilmiyorum ama ellerinde olsa 3'ünü de yollarlar.Ancak mali yükü çok ağır olduğundan muhtemelen 2'siyle yollar ayrılacaktır.

Bir waive haberi de Lakers'tan bekleyebiliriz bu kural çıktıktan sonra.Lakers zamanında bir anlık çıkışına inanıp Walton'a bir kontrat vermişti ancak Walton için zaten o kontrat fazlaydı.Üstüne bir de çok ciddi sakatlık problemi çekiyor Walton belinden.Hatta basketbolu bıraktığına dair dedikodular çıktı.Ancak henüz öyle bir karar yok.Amnesty kuralı çıktıktan sonra serbest kalacak oyuncular için boşluk açmaya çalışan Lakers Walton'ı serbest bırakabilir.Bir diğer şampiyonluk adayı Miami de aynı Lakers gibi bu oyuncular için boşluk peşinde.Bu yolda geçen sene kadrolarına kattıkları ancak sakatlıktan sonra bir türlü istenileni veremeyen Mike Miller'ın amnesty kuralıyla serbest kalması bekleniyor.



Evet en önemli amnesty adayları bu oyuncular.Tabiki dediğim gibi şampiyonluk adayları bu oyuncuların peşlerinde.Lakers'ın Baron Davis ve Rashard Lewis için pusuda olduğu dedikoduları her yerde çıkmaya başladı.Keza Miami'nin de her türlü uzun oyuncu için fırsat kolladığını biliyoruz.Kadrosunda ilginç bir revizyona giden Boston Celtics te bu serbest kalacak oyuncuların peşinde.Amnesty kuralı çıktıktan sonra piyasaların çok çok hareketleneceği aşikar.Bakalım neler olacak?



29 Kasım 2011 Salı

Güle Güle Deron



Deron Williams..Nba'in en başarılı oyuncularından biri.Lokavt süresi boyunca ülkemize gelmeyi ve Beşiktaş forması giymeyi tercih etti.İyiki de gelmiş.Şimdi lokavt bitti ve geri dönüyor kendisi ama burada çok sayıda hayran kazandı kendine Deron.Beşiktaşlı olarak onu çıplak gözle siyah-beyaz formayla görmek harikaydı.

Deron Williams burada bulunduğu süre içerisinde adeta profesyonellik dersi verdi.İşini her zaman ciddiye aldı.Nasıl olsa gideceğim diye hiçbir maçta kendini salmadı.Hep üst seviyede oynadı.Egolarından arınmış bir şekilde oynadı ve çevresindekileri de çok olumlu etkiledi.En kritik zamanlarda hep sorumluluk aldı takımı sırtladı.Beşiktaş'ı 2 seviye yukarıya taşıdı diyebilirim.Takım içerisinde hiç sorun yaratmadı aksine müthiş kaynaştı takımla.Yani kısacası Beşiktaş'ı çok benimsedi.Burası işte herşeyi anlatıyor anlatmak istediğim.Sahiplendi ve benimsedi.

Ben de fırsat bulduğum sürece kendisini izlemeye Akatlar'a gittim.Çok güzel bir anı olacak benim için onun gibi bir oyuncuyu canlı izlemek özellikle de dediğim gibi Beşiktaş formasıyla izlemek çok güzeldi.Oyunu müthiş okuyor Deron.Sürekli takım arkadaşlarını doğru yerlerde topla buluşturuyor.Beşiktaş'ta her maçında gayet iyi oynadı Deron.Ama ilk anda aklıma Fenerbahçe maçında Ömer Onan'ı perişan edişi ve Göttingen maçında attığı 50 sayı geliyor.Müthiş bir deneyimdi bizler için.

Deron Williams bu akşam veda edecek Beşiktaş'a.Bende biletimi aldım bile çoktan.Bu akşam forma giymeyecek ama kendisine veda partisi düzenlenecek.Daha sonra tribünden takip edecek maçı.Ben de son kez onu görmek için tribünde olacağım.Bu arada formasının emekli edilmesi güzel bir jest gibi görünse de diğer Beşiktaş tarihindeki oyunculara yapılmış bir saygısızlıktır.2ay da bir oyuncu ne yaparsa yapsın forma emekli edilmesi başka bir şey.

Neyse güle güle Deron.Bu taraftar seni hiç unutmayacak.Bundan sonra Nba'de 2.takımım da Deron'un takımıdır.

28 Kasım 2011 Pazartesi

Avni Aker'de Kritik 3 Puan


Ne zamandır Beşiktaş maçlarını değerlendirmek istiyorum blogta.Bir türlü kısmet olmuyordu yoğun tempodan.Şu sıra biraz rahatladığıma göre dün akşamki önemli maçtan başlayarak Beşiktaş değerlendirmesi yapabilirim.

Öncelikle bu sezonun en çok maç yapan 2 takımı karşı karşıya geliyordu.Kritik bir maçtı. her 2 taraf içinde.Beşiktaş'ta özellikle orta sahada eksikler can sıkıyordu.Trabzon'sa hafta içi kendi evinde Inter'le karşılaştı ve müthiş efor sarf ederek çok güzel bir maç çıkardılar.Çok güzel bir maç izledik diyebilirim kendi adıma.Kazanan da gol orucunu bozan Quaresma'yla Beşiktaş oldu ve çok kritik 3 puanı hanesine yazıp rakibini geçti sıralamada.

Öncelikle maç öncesi kadrolara bakarsak Şenol Güneş klasik Trabzonspor kadrosuyla başladı.Değişikliğe gitmedi.Carvalhal'se sakatlıklardan dolayı değişik bir 11'le sahaya çıktı.Haftalar sonra Fernandes 11 çıktı.Keza sakatlıktan dönen Toraman ve Ekrem Dağ da ilk 11'deydi.Defansif gözüken bir Beşiktaş kadrosu vardı.Şaşırmıştım açıkçası kadroyu görünce ancak maç ilerledikçe Carvalhal'in dersine çok iyi çalıştığını ve çok güzel bir kadro çıkardığını gördüm.

Maça gelecek olursak Beşiktaş çok kontrollü başladı kadrosu doğrultusunda.Trabzonspor topa daha hakim taraftı ama bir türlü ciddi tehlike yaratamadılar.Alanzinho karşı karşıya kaldığı pozisyonda kötü vurdu topa.Daha sonra Beşiktaş önce kornerden gelen topta Egemen'in vuruşundan daha sonra da Quaresma'nın muhteşem çalımından sonra Tolga'yı da geçip vurduğu şuttan yararlanamadı.Çizgi üzerinde Cech şutu çıkardı.İlk yarının kalan kısmında da yine Beşiktaş kontraya yönelik oynadı.Trabzonspor topa hakim olmasına rağmen tehlike yaratamadı.


                             

2.yarıda da 2 takım oyun anlayışlarını değiştirmedi.Trabzon’un kazandığı kornerde Colman’ın vuruşu son anda Hilbert’in karnına çarptı.Bazı taraftarlar burada penaltı beklese de net bir şekilde karnına çarpıyor Hilbert’in penaltıyla ilgisi yok.Daha sonra Beşiktaş Fernandes’le pozisyonlar buldu.Portekizli birinde vurmakta geç kaldı diğerinde de kalecinin üzerine vurdu.Daha sonra Quaresma’nın vuruşunu Tolga sektirdi ancak Ekrem Dağ düzgün vuramadı topa ve farklı şekilde auta yolladı topu.Beşiktaş’ta Quaresma müthiş bir çalım sonrası çektiği şut karşı karşıya kaldığı Tolga’nın ayaklarından döndü.Oyuna önce günün etkisiz ismi Alanzinho’nun yerine Adrian’ı alarak Şenol Güneş müdahle etti daha sonra Carvalhal’de Holosko’yla Mustafa Pektemek’i oyuna aldı.Bu hamleyle biraz daha ofansif bir anlayış benimsedi Beşiktaş.

Nitekim oyunun kontrolü de Beşiktaş’a geçmeye başladı.Hilbert’in şutunda Tolga topu yine sektirdi.Mustafa Pektemek tam golü atacakken arkadan Celutska’nın hamlesiyle yerde kaldı ve Fırat Aydınus hem penaltı noktasını hem de Celutska’ya kırmızı kartını gösterdi.Penaltı vuruşunda günün başarılı ismi Quaresma kaleciyle topu ayrı köşelere yollayarak gol orucuna son verdi.10kişi kalan rakibi karşısında boş alanlar yakaladı Beşiktaş.İsmail 5’e 2 durumda pas vermedi kimseye ve topu da kaybedince mutlak bir golden oldu Beşiktaş.Daha sonra Tolga’nın hatalı pasını iyi sezen Quaresma topu Mustafa’ya atmakta geç kalınca Tolga hatasını telafi etti.Hemen bu atağın dönüşünde ilk kez istediği topu alan Burak Yılmaz kaleci Cenk’i geçemedi.Kalan bölümde Burak’ın el beklediği pozisyonda ve Trabzon’un attığı sayılmayan gol öncesinde Fırat Aydınus doğru karar verdi ve karşılaşma 1-0 Beşiktaş'ın üstünlüğüyle sona erdi.



Maçın yıldızlarına geçecek olursak Beşiktaş'ta sadece Almeida ve Ekrem'i beğenmedim.Onun dışında herkes çok iyi oynadı bence.Özellikle Quaresma,Hilbert,Sivok ve Egemen kusursuz oynadı.Trabzonspor ise etkisiz kaldı maç boyunca.Özellikle kaleci Tolga çok kötü günündeydi.Olmadık topları sektirdi.

Maçın asıl yıldızı ise bence Beşiktaş teknik direktörü Carlos Carvalhal'di.Trabzon'un hücumunu muhteşem analiz eden Carvalhal orta sahanın forvetle bağlantısını komple kesti.Rakibinin Inter maçındaki yorgunluğunu da hesap ederek "Önce durdur sonra vur" taktiğini oynattı.Çok ta güzel yaptı.Burak sadece oyunun son bölümünde istediği topu aldı.Onun dışında Trabzon atakları olgunlaşamadan Beşiktaş savunması arasında eridi gitti.Hücumda Quaresma'nın becerilerine güvendi Carvalhal.Portekizli iyi gününde olunca planı tuttu.Şenol Güneş'se rotasyona gitmeyerek ve sistemi değiştirmeyerek bence sınıfta kaldı bu maçta.Sonuç olarak Beşiktaş çok önemli bir deplasmandan çok kritik 3puanla döndü.

Adamsın Quaresma

Dün akşam ligde önemli bir maç vardı.Beşiktaş'la Trabzonspor Avni Aker'de karşı karşıya geldi.Gzel bir maç sonrası Beşiktaş kazandı maçı.Zaten maçın detaylı değerlendirmesini yapacağım akşamüstü ama değinmek istediğim bir olay var ki o da maç öncesi Quaresma'nın hareketi.

Maç öncesi engelli bir çocukla sahaya çıkan Quaresma ona çok içten davrandı.En son seramoni bittikten sonra da çocuğu öpüp içten bir şekilde sarıldı mutlu etti.O genç kardeşimizin gözlerinin içi güldü.Tüm samimiyetiyle sarıldı ona Q7.Gerçekten büyük bir davranış.Öyle anlatmakla pek olmuyor videoyu koyuyorum ne kadar güzel bir davranış yaptığını daha iyi anlayacaksınız Quaresma'nın.Tekrar helal olsun Q7'ye.Süper davranış.

27 Kasım 2011 Pazar

Modern Family



Son zamanlarda dizi arayışına girmiştim.Güzel bir komedi dizisi arıyordumki sağ olsunlar arkadaşlarım bana "Modern Family" i önerdiler.İyiki de önermişler müthiş bir diziye başlamış oldum.Herkese tavsiyemdir.

Diziyi kısaca özetleyecek olursak 3 aile var resimde gördüğünüz aileler ve bunların günlük yaşamlarıyla ilgili gelişmeleri izliyoruz.Alışılmış dizi tarzından çok farklı.Amatör bir çekim ortamı yaratılmış ki bence çok başarılı.Karakterler bireysel röportaj yapıyorlar o da çok eğlenceli oluyor.Dizideki aileler birbiriyle bağıntılı.En soldaki ailedeki Jay diğer ortadaki ailedeki Claire ve sağdaki ailede Mitchell'ın(İnce olan) babası.Her karakterin ayrı eğlenceli yanları var.Yaşanan olaylar da gerçekten çok güzel anlatılıyor.

Dizideki favori karakterimse açık ara Phil yani Claire'ın kocası.Apayrı bir adam ve o kadar doğal komik ki insan gülmekten kendini alamıyor.Rolünü de müthiş yapıyor.Hele oğlu Luke'la olduğu sahneler tadından yenmiyor.Hala başlamamış olanlar için kesin tavsiyemdir Modern Family.

Bu Sefer Güldürmedi

Fanatik Milanlı İtalyan spiker Tiziano Crudelli'den daha önce şu yazımda kısa da olsa bahsedip bir videosunu koymuştum.Crudelli bunu hep yapıyormuş gerçekten.Sonradan araştırdım daha birçok videosu var.Maçı yaşayarak anlatmanın üst noktası diyebiliriz.Hafta içi oynanan Milan-Barca maçında da Crudelli iş başındaydı.Yine maçı yaşayarak anlattı,atılan gollerde coştu yenilen gollerde çöktü.Boateng'in golünde klasikleşen Boateng sevincini yaptı.Ama maçın 3-2 Barca lehine bitmesiyle Crudelli'de çöktü.

İşte o anlar:

26 Kasım 2011 Cumartesi

Uykusuz Geceler Başlıyor


Nba'de lokavt görüşmelerinde nihayet olumlu bir sonuca ulaşıldı.Görüşmelerin tıkanıp oyuncular birliğinin dağılmasından sonra imkansızlaşan Nba sezonu dün 16 saatlik bir görüşmenin ardından kurtarıldı.Oyuncular ve takım sahipleri en önemli konu olan gelir paylaşımında anlaşma sağladı.

Buna göre 25 Aralık'ta başlayacak olan sezon 66 maçlık bir sezon olacak.Sonunda anlaşma sağladılar gerçekten.Bunda kişisel kanaatim lokavt bitiminden en çok etkilenecek takımlardan biri olan Beşiktaş'ın payı büyük.Son olarak Odom'la da anlaşmaları ve Avrupa pazarının bir anda ciddi olarak hareketlenmesiyle takım sahipleri tehlikeyi daha ciddi olarak anladı.Ayrıca kaybettikleri milyonlarca dolarında farkına varan takım sahipleri o katı tutumlarını değiştirdiler ve orta yola geldiler.Böylece sözlü olarak anlaşmaya varıldığı taraflar tarafından açıklandı.Her 2 tarafın temsilcileri de baya keyifli gözüküyordu.

Biz Nba severler için de sonunda hasret bitti.Yıllardır maçları takip eden biri olarak geceler boş geçiyordu.Lakers taraftarı olarak ta bir an önce geçen sezonu unutup bu sene şampiyon olmak istiyordum.Sezon kurtuldu sıra geldiği şampiyonluğa..

Son olarak ta Beşiktaşlı olarak üzüldüm.Tam Lamar Odom da geliyorken bir anda lokavtın bitmesi üzücü oldu.Özellikle forma giydiği dönemde işini çok ciddiye alan ve müthiş performans sergileyen Deron Williams'a helal olsun diyorum.Dünya gözüyle canlı olarak izledim onu.Süper sahiplendi takımı.Nasıl olsa gideceğim diye kaytarmadı.Büyük bir reyis gerçekten helal olsun tekrardan.Herşey için çok teşekkürler D-Will'e.Keşke Odom'u da görebilseydim.

Diğer takımlara da bakarsak kısaca Parker,Batum,Turiaf,Farmar,Gallinari,Fernandez,Ibaka gibi oyuncular hemen dönecekler lokavt bitince.Ülkemizde de Deron'un yanı sıra Semih Erden,Thabo Sefolosha ve Zaza hemen dönecek.Normalde Ersan'ın da dönmesi gerekiyor ancak Ersan'ın kalmak istediği ve konuyu Bucks yönetimiyle görüşeceği söyleniyor.Vujacic ve Songaila ise kalacak.Avrupa'da ise Kristic-Douglas Roberts gibi oyuncular kalacaklar takımlarında.Kirilenko ise kendisine bağlı dönüp dönmemesi.

Evet hasret sona eriyor.Lakerslı tarafım heyecanlı Beşiktaşlı tarafımsa buruk.Uykusuz geceler başlıyor sonuç olarak.10 gün içinde ufak pürüzlerin de giderilmesi ve resmen açıklanması bekleniyor.

25 Kasım 2011 Cuma

Lamar Odom Beşiktaş'ta


Nba'de sezonun ciddi anlamda tehlikeye girmesinden sonra Avrupa ve Çin'de transfer piyasası tekrar ciddi olarak hareketlenmeye başladı.Tabi bu hareketlenmeden Türk takımları da nasibini aldı.Pota altına bir takviye yapmak isteyen Beşiktaş birçok isimin arasından Los Angeles Lakers'lı Lamar Odom'la prensip olarak anlaşmaya vardı dün akşam saatlerinde.

Beşiktaş'ın Deron Williams'ı transfer etmesi müthiş bir sansasyon yaratmıştı dünyada.Aslında geçen sezon Allen Iverson transferiyle başlamıştı bunlar.Tüm dünya Beşiktaş'ı takibe almıştı.Lokavt olunca da birçok menajer oyuncularını önermişti Beşiktaş'a.Deron Williams'ın gelmesiyle bu durum iyiden iyiye arttı.Arkasından Semih Erden'i de transfer etti Beşiktaş.Ancak pota altında bir sıkıntımız vardı açıkçası.Bu sezon birçok kez Akatlar'a da gittim maçlara.Burada da net belli oluyordu.Dudley-Erceg çok zayıf kalıyordu tek başına Semih te yetmiyordu.Nitekim son maçta Semih baş parmağını kırıp 2 ay parkelerden uzak kalıcağı belli olunca uzun transferi şart oldu.

Gündeme önce Deng geldi ancak Semih'in sakatlığı netleşince daha uzun bir oyuncuya yöneldi Beşiktaş.Kevin Love,Nene,Gortat,Brook Lopez,Boozer ve Lamar Odom isimleri ortaya atıldı.Love'la ciddi olarak görüştü Beşiktaş ama son anda reddetti Love teklifi keza Lopez'de de aynı durum oldu.Bundan sonra Beşiktaş ta tercihini Odom'dan yana kullandı.Öncelikle koyu bir Beşiktaş ve Lakers taraftarı olarak bayram ettim diyebilirim Odom'un gelmesiyle.

Lamar Odom çok yetenekli bir oyuncu onu tarif etmeye gerek yok.Top hakimiyeti yüksek,şutu olan,ribaunt kabiliyeti yüksek bir oyuncu.Ayrıca Abd Milli Takımı'yla olduğu dönemde onu çokça kez pivot pozisyonunda da gördük.Bu yüzden Odom'un ülkemizde pivot pozisyonunda oynayacağını göreceğiz.Odom'un da katılmasıyla önemli bir eksiğini daha kapattı Beşiktaş.Deron komutasında şampiyonluğun en güçlü adaylarından birisi tabiki lokavt bitmezse.Odom transferi 2 gün içerisinde resmen açıklanacakmış.Dediğim gibi çok önemli bir takviye bu.Odom hücuma da derinlik kazandıracaktır ayrıca D-Will başta olmak üzere diğer oyunculara uygulanacak olan savunma baskısını kıracaktır.Ribauntu alıp hızla yarı sahayı geçmesi çok önemli hem de Beşiktaş gibi hızlı tempoda oynayan bir takım için.

Ne diyelim çok önemli bir iş yaptı Beşiktaş.En yakın zamanda tekrar Akatlar'a gitmek farz oldu.

Gündemi Geriden Takip Eden Adam 2:Nba'de Sezon Gitti mi?


Yoğun tempo arasında blogu boşlamak zorunda kaldım.Ancak özellikle yarından sonra daha rahat yazılarımı gireceğim.Anlayışınıza sığınarak yazamadığım önemli olayları anlattığım "Gündemi Geriden Takip Eden Adam" ın 2.siyle karşınızdayım.

Geçtiğimiz hafta gelişen önemli gelişmelerden biri de Nba'de lokavt görüşmelerindeki krizin iyice büyümesiydi.Takım sahiplerinin bu son teklifimiz demesine rağmen oyuncular birliği bu teklifi kabul etmedi ve kendini fesih etme kararı aldı.Böylece sezonun oynanma olasılığı daha da düştü.

Öncelikle teklif reddedildikten hemen sonra Oyuncular Birliği'nin dağılması çok stratejik bir hamle.Böylece oyuncular artık bireysel hareket edebilecekti.Nitekim birçok oyuncu hemen takım sahiplerine dava açtılar.Takım sahipleri de artık herkesle bireysel olarak muhattap olmak zorunda.Teklif için oyuncular fedakarlık yaptılar ama takım sahipleri de çok istediler.Özellikle ufak kontrat alan oyuncular bundan ciddi olarak etkilenecekti.Birlik te bunu düşünerek teklifleri reddetti.Saatlerce süren toplantılar böylece sonuçsuz kaldı.

Bir ara anlaşmaya çok yaklaşmışlardı ama bu sırada Jordan devreye girdi ve sert tutumuyla ortamı gerdi.%50 olan teklifi %47'ye çektirtti Jordan ve bu da oyuncuların ciddi tepkisini çekti.Sonrasında da takım sahipleri bu son teklifimiz diyerek rest çekti.Oyuncular da buna rağmen kabul etmedi ve dağıldı.Bundan sonra otoriteler tam sezonu çok zor görüyor.

Ancak son günlerde takım sahiplerinin gelen tepkilerden dolayı Noel'de başlayacak 66 günlük bir sezon planladığı haberleri çıktı.Kişisel olarak tahminim olay mahemeye taşındığı ve artık Oyuncular Birliği olmadığından anlaşmanın daha da zor olacağı yönünde bakalım izleyip göreceğiz.

20 Kasım 2011 Pazar

Gündemi Geriden Takip Eden Adam:Güle Güle Guti


Sonunda Guti Hernandez gitti.Yıllarca Real Madrid'te oynamış başarıdan başarıya koşmuş daha sonra ülkemize gelmiş bir oyuncuyu Beşiktaş formasıyla izlemek herşeye rağmen bir Beşiktaşlı olarak bana gurur verdi..Ama bir takım sorunlar çözülemedi bir türlü ve Guti'yle yollar ayrıldı.

Guti geçen sene geldikten sonra müthiş performans sergiledi.Ondan sonra da düşüşe başladı ne yazık ki.Pek birşey yazmayacağım bu konuda çünkü 1-2 ay önce şöyle bir yazı yazmıştım.Orada düşüncelerimi söylemiştim.Guti futbola bir türlü geri dönemedi ve başta Fernandes olmak üzere yanındakileri de etkileyince artık yol ayrımı kaçınılmaz oldu.Bu bölümde yine basın da çok üstüne gitti bu işin.Ayrıldı gitti diye sürekli haberler çıktı en sonunda da gitti artık Guti.Derin bir nefes alır basın.

Guti Beşiktaş'ı çok sevdi.Zaten giderken yaptığı açıklamalardan da belli oluyor bu.Ancak dediğim gibi bir süre sonra İstanbul'u biraz daha çok sevdi özellikle de gecelerini.Öyle olunca performansı da düştü.Yine de onu Beşiktaş formasıyla görmek izlemek çok çok güzeldi yazımın başında belirttiğim gibi.Nefis anılar bıraktı bizlere.Yanılmıyorsam Stoke City maçında da taraftar ona veda edecekmiş İnönü Stadı'nda.Güzel olur.Yolu açık olsun.

Şu pozunu da koymadan geçmek olmaz.

Yediği Önünde Yemediği Yanında



Michael Jordan kazanma hırsı gelmiş geçmiş en yüksek olan oyunculardan birisi.Kazanmak vazgeçilemez bir tutku onun için.Bu açıdan bakıldığında kumara olan bir bağımlılığı da söz konusu.Daha önce çok kez  yazıldı çizildi.Ama geçen gün de Jordan'ın poker masasında bir fotoğrafı basına yansıdı.Hakikaten yediği önünde yemediği yanında.Yemediği de baya maşallahı var.Biraz kazansın da şu sert tutumunu değiştirsin lokavt görüşmelerindeki.Yoksa tüm sezonun gitmesine az kaldı.

Geri Dönüş

2 haftadır malumunuz vize haftaları yüzünden hiçbir yazı giremedim.Bu dönemde blogun eksikliğini hissettim.Güzel bir şey gündeme dair fikir belirtmek yazılar yazmak.Neyse ben vizelere girerken(onlar da bana girmiş olabilir) ülke gündemi de hiç boş durmadı.Hepsine yavaştan değinicem gündemi geriden takip eden adam köşesiyle.Takipte kalın efendim.

8 Kasım 2011 Salı

Call of Dwight

Call of Duty'nin yeni oyunu Modern Warfare 3'ün reklamı çıktı.Daha önce Black Ops'ın reklamında Kobe Bryant'ı görmüştü Call of Duty'nin.Bu sefer de Dwight Howard rol almış.Herkesin içinde bir asker vardır sloganıyla güzel reklam olmuş bakalım oyun ne kadar güzel?

İşte Dwight'lı reklam.

7 Kasım 2011 Pazartesi

Kavurma Yememiş Heralde?



Kişisel olarak dünyada en uyuz olduğum insanlardan biri olan Justin Bieber kendisine kavurma yiyip yemediğini soran Türklere kızmış biraz twitter'dan.Yemedim dese yeterdi neye kızdı acaba?(!)Şimdi merak edilen diğer soru acaba büyüklerinin elini öptü mü?

20 Yıl Olmuş



Nba tarihinin en iyi oyuncularından Magic Johnson HIV virüsü taşıdığını ve bu yüzden basketbolu bıraktığını açıklamıştı bundan tam 20 yıl önde.Tüm dünyayı şoke etmiş Johnson zamanında bu açıklamasıyla.Ayrıca formunun zirvesindeyken de basketbolu bırakmak zorunda kaldı.

Kişisel olarak Nba efsaneleri arasında en sevdiğim oyuncuydu Erwin "Magic" Johnson.Yetişemedik tabi onun zamanına ama daha sonra indirip izlemiştim birçok maçını.Müthiş bir oyuncu ve yetenekti.O kocaman gülümsemesiyle Showtime Lakers'ını yaratan ve direksiyon koltuğunda oturmuştu Magic.Bu açıklamayı yapalı tam 20 yıl olmuş.O günden bu yana AIDS hastalığı taşıyanların umudu oluyor Magic Johnson.20 yıldır bu hastalıkla yaşıyor ve umut aşılıyor herkese.Aman nazar değmesin.

6 Kasım 2011 Pazar

Bayramınız Mübarek Olsun



Tüm ülkemizin ve İslam aleminin Kurban Bayramı'nı buradan da kutluyorum.İnşallah hayırlara vesile olur.Kendini kesenler,sahibinin elinden kaçanlar ve trafik kazaları zamanı da geldi böylece.

4 Kasım 2011 Cuma

Etten Duvar

Dün gece Beşiktaş Avrupa Ligi'nde çok çok önemli bir maçta evinde son yıllardaki belalımız Dinamo Kiev'i ağırladı.Maça çok girmeyeceğim çünkü maç yazısını akşamüstü giricem de yani şu son dakikada hatta son saniyede olanları girmezsem olmaz.

Yıllarca bu tip son anda gelen gollerle üzüldük ama bu sefer şans bizim yanımızdaydı.İnanılmaz olaylar oldu 7 tane net pozisyon verdik 1 dakikada.Az kalsın yine gidiyordu puanlar.Ama etten bir duvar örüldü oraya.Şansımızın yardımıyla da gol yemeden savuşturduk.Futbol sahalarında ender görülebilecek bir pozisyondu.İzlerken naptım ne dedim hatırlamıyorum.Sadece oradan gol yemeden çıktığımıza inanamadım uzun süre.

İşte o pozisyon.

3 Kasım 2011 Perşembe

Shaq'ın Kitabı Çıktı



Nba tarihinin en dominant oyuncularından biri.Shaquille O'Neal.Dev pivot 19 yıllık kariyeri boyunca bolca başarıya imza attı.Ama kendisi için Nba'in Sergen Yalçın'ı dersek yanılmış olmayız.Shaq yeteneklerini bir türlü çalışmayla birleştiremedi.Ancak buna rağmen 4kez Nba şampiyonluğu 3kez Finaller Mvp'si,1kez normal sezon Mvp'si,15 kez All-Star,8 kez "En İyi Beş"'e seçildi.İnanılmaz bir kariyeri geride bıraktı her şeye rağmen.

Shaq başarılarının yanında renkli kişiliğiyle de Nba'in en çok konuşulan isimlerinden birisi oldu.Yaptıkları saymakla bitmez.Ayakkabı telefondan her All-Star giydiği renkli kostümlerine,maskeyle yaptığı danstan yaptığı şakalara kadar birçok kez hepimizi güldürdü.Dev pivot bu yaz ise emekliliğini açıkladı.Espn'de bir zamanlar yumruk yumruğa girdiği Charles Barkley'nin de olduğu programın kadrosuna katılan Shaq bunun yanında boş durmadı ve biyografisini yazdığı "Shaq Uncut, My Story"'i de yayınladı.Shaq'ın kitabı olay çıkartacaktır muhtemelen çünkü Kobe'yle arasında geçenlerden Lebron'un koç Mike Brown'u takmaması gibi birbirinden ilginç hikayeleri var.

Türkiye'ye ne zaman gelir bilinmez gelirse de çevirisi düzgün yapılır mı o da soru işareti ancak basketbolseverlerin mutlaka okuması gereken bir kitap bence.Yeter ki Kobe'ye bulaşmamış olsun Shaq.Aman diyim. 

1 Kasım 2011 Salı

Rüzgar Gibi Geçti


Kim Kardashian'la New Jersey Nets'in oyuncusu Kris Humpries bir kaç ay önce birlikte görülmeye başlamışlardı.Daha sonra ikilinin bir ilişkisi olduğu doğrulanmıştı.Kim ve Humpries bundan 72 gün önce ise dillere destan bir düğünle evlenmişti.Ancak çoğu kişi bunun bir reklam evliliği olduğunu düşünüyordu.Nitekim de öyle oldu diyebiliriz çünkü çift boşanma kararı almış.

Yazık oldu Humpries'e.Kendi halinde yaşarken bir anda magazin dünyasının en çok konuştuğu isimlerden birisi oldu.Özel hayat denen bir şeyi kalmadı.Üstüne lokavt yüzünden işsiz olduğu şu dönemde paraları sokağa saçtı.Zaten Kardashian çanta gibi davranıyordu adama.Koluna takıp gezdiriyordu magazinin ortasına atıyordu.

Düğünleri dediğim gibi baya görkemliydi.Ama bunun bile tv programında yayınlanması ve üstüne çok ses getirmesi reklam olduğunu düşündürüyordu.Humpries'in bu kadar gündemde olmaktan rahatsız olduğu dedikoduları geriyordu.Daha sonra dedikodular iyice arttı ve Kardashian'ın bu evliliği reklam için yaptığı hatta ilk tercihinin Humpries değil Danilo Gallinari olduğunu söylediler.Ancak İtalyan oyuncunun bu teklifi reddettiği sadece arkadaş olmak istediğini söylendi.Derken Humpries'in parasını dolandırıcıya kaptırdığı ve Kardashian'ların onu kapı dışarı ettiği söylendi.En sonunda da boşanma olayı oldu.Daha doğrusu başvurular yapılıyormuş.

Humpries bir anda nasıl bir yerde kaldı gerçekten.Sonuç olarak bir reklam olayına meze oldu diyebiliriz.Allah Lamar Odom'a sabır versin ne diyelim.

Carlos Carvalhal


Carlos Carvalhal.Dünyada gördüğüm en pozitif adamlardan birisi.Yüzü hep gülüyor çok sempatik.Beşiktaş belki de hiç aklında yoktu ama şike soruşturması patlak verilip teknik direktör Tayfur Havutçu Metris yolunu tutunca apar topar Beşiktaş'ın başına geldi.

Öyle ahım şahım bir teknik direktör değil kabul ediyorum ama çok çok iyi bir insan.Her açıklamasından her davranışından bu seziliyor.Cesur da bir teknik direktör diyebiliriz.Bazen oyuncu değişikliklerinde çok geç kalıyor hatta yapmıyor.Nihayet kesinlikle forma giymesini istediğim Ernst'i oynatmaya başladı sonra sene başından beri en çok savunduğum oynamasını istediğim diğer isim Hilbert'i de.Böyle olunca takımın oyununda da gelişme oldu.Henüz istenilen seviyede değiliz o ayrı.Ama yine de apar topar geldiğin ve egosu yüksek olan oyuncuların olduğu bir kadroyla son 3 senedeki öyle ya da böyle en iyi başarıyı yakalamış olması da önemli.Ama bu yazı da insanlığıyla ilgili şeyler söyleyeceğim.

Son Sivas maçında bazı zeki insanlar Tayfur Hoca'nın maketini koymuşlar yedek kulübesine.Tayfur Hoca'ya bir jest gibi gözüken bu hareket Carvalhal'e de büyük bir saygısızlıktır.Tayfur Hoca'ya inancım sonsuz bu ülkedeki en dürüst adamlardan birisidir.İçeriden çıkacağına da tüm kalbimle inanıyorum.Ancak her ne olursa olsun şu anlık takımın teknik direktörü Carlos Carvalhal'dır.Bu da ona yapılmış bir saygısızlıktır.Ancak yine de bu iyi niyetli adam gülümseyerek Tayfur Hoca'nın maketiyle poz veriyor basın mensuplarına.Çok büyük adam gerçekten.Yüzü gülüyor her şeye rağmen.



Evet ya her şeye rağmen.Çünkü Carvalhal 2 oğlunu kaybetmiş buraya gelmeden 2 ay önce.2 evladını yitirmiş bir baba ayrıca."Ölmenin kolay olduğu zamanda ben yeniden doğmayı seçtim.Ben buraya ölmeyi reddederek geldim." dedi Carvalhal.Ne kadar zor bir durum.Çoğu insan bu baskıyı bu acıyı bu üzüntüyü kaldıramaz ama o gerçekten ölümü reddedip gelmiş buralara.Allah sabır versin bu iyi niyetli adama.İşte tüm bunlara rağmen gülüyor Carvalhal.Boşuna demiyorum dünyanın en pozitif insanlarından diye.

İşte o yüzden bu adamı üzmeye hakkı yok o dahice(!) fikri yapanların.Sonuçta Metris'e gidip Tayfur Hoca'ya "Başarılı olursak bu senin takımın ama olamazsak bütün sorumluluk benim." diyen bir insan.O maketin oraya koyulması Carvalhal'i hiçe saymak demektir.Hiç hoş olmadı gerçekten.Affettirmek lazım.Carvalhal belki biraz yetersiz hoca olarak ama insanlığıyla kalbimizi fethetti.Mutlaka affettirmek lazım Carvalhal'e.