31 Mart 2011 Perşembe

Yok Öyle Waka Waka Maka Maka



Barcelona'nın başarılı savunma oyuncusu Gerard Pique ile dünyaca ünlü şarkıcı Shakira'nın aşkları artık iyice ortaya çıktı.Hem magazin hem de spor dünyasının yakından ilgilendiği bir konuydu.

Genel olarak memnuniyetle karşılanan bu aşk Barcelona'nın ezeli rakibi Real Madrid tarafından ilginç bir tepki aldı.Madrid ekibi bundan böyle Shakira'nın herhangi bir şarkısının Santiago Bernabeu'da çalınmayacağını açıkladı.Özellikle Waka Waka'nın çalındığı statta bu yasaklamayla birlikte bu rekabetin ne kadar büyük olduğunu anlamak mümkün.

İlginç bir karar gerçekten ama Madrid'in son yıllarda biraz tek taraflı olmayan bu rekabette Barcelona'ya ne kadar bilendiğini görmek mümkün ki ben de İspanya'da Real Madrid'i destekleyen biri olarak bu kararı güzel buluyorum.Taraftarlar da pek itiraz etmeyeceklerdir zaten.Futbol tarihinin ilginç yasaklarından biri olduğundan ufak ta olsa değinmek istedim.

John Wall vs Zydrunas Ilgauskas

Bu sabah Miami'yle Washington karşı karşıya geldi.Miami 123-107 galip gelirken maç olaylı geçti.Wizards'ın çaylak guardı John Wall'la Heat'in tecrübeli pivotu Ilgauskas birbirine girdiler.2 takım oyuncuları ve koçlar zor ayırdılar.

2 takımın karşılaştığı daha önceki bir maçta da kavga çıkmıştı oyuncular arasında.Neyse bu olaya gelecek olursak pozisyon gereği karşı karşıya geliyor Ilga ve Wall.Wall topu çalmak için hamle yaparken 2 kez Ilgauskas dirseğini savuruyor Wall'a çarpıyor o da kızıp yumruğunu savuruyor Ilgauskas'a doğru.Ilgauskas'ta kızıyor ve Wall'la itişiyorlar diğer oyuncular ve koç Eric Spoelstra araya giriyor diğer tarafta da JaVale Mcgee ve Juwan Howard'ta itişiyorlarken onları da koç Saunders ve hakem ayırıyor.

2 oyuncu da atılıyor ancak ben Ilgauskas'ı suçlu buldum.Çünkü dirseklerini kasten savuruor gibi geldi.Wall da gençliğinin verdiği heyecanla en son dayanamayıp savurmuş bir tane.

Buyrun kavgadan görüntüler.

Melo Nets'e Kendini Gösterdi



Carmelo Anthony'nin takası olay olmuştu.Milyonlarca kez duyduğumuz ve artık sıkıldığımız için burayı hızlı geçeceğim.Sonuç olarak Melo Nets'i reddedip Knicks'i seçmişti.Knicks henüz istenileni veremedi bir türlü ancak Melo bireysel olarak iyi performanslar sergiliyor.Bu sabahta Knicks'in Nets'i yendiği maçta New Jersey Nets'e neler kaçırdığını gösterdi Carmelo.

Carmelo 26 şut kullandı bunlarda 14 isabet buldu iyi bir yüzde yakaladı ve 35 sayı attı Nets potalarına.Hücumda takımını sırtladı ve galibiyette en büyük rolü oynadı.Melo'nun performansı bununla sınırlı değildi.Bu sezon çok iyi ribaunt alıyor Carmelo ve bu maçta da 10 ribaunt alıp double-double yaptı.5 te asist yaptı Carmelo.Bu sayede günün performanslarına girmeyi başardı.

Bu arada ufak bir nokta kafama çok takıldı.Melo geldikten sonra performansı düşen Amar'e'nin sahada kaldığı 30 dakika boyunca sadece 1 ribaunt alması zaten pivotu olmayan bir takım için çok çok çok endişe verici.

Jordan Crawford Coştu



Wasington Wizards yeniden yapılanma içerisine girdi ve takımın merkezi olarak John Wall seçilmiş durumda.Bu yüzden geleceğe yönelik adımlar atılırken Hinrich'in kontratından kurtulundu ve yerine gelen Mike Bibby'nin kontratı waive edildi.Yanlız o takasta arka planda gelen bir oyuncu hiç beklemedikleri kadar yüksek katkılar veriyor şu ana kadar.Jordan Crawford'tan bahsediyorum.

Crawford geldiği günden bugüne özellikle sayı olarak ve diğer alanlarda çok etkileyici performanslara imza attı.Fantasy oyuncularının da gözdesi haline geldi Crawford.Bu sayede Wizards yönetiminin gözüne girmiş olabilir ve muhtemelen yeniden yapılanma içerisinde yerini kazanmıştır.Gerçekten çok yüksek bir skor potansiyeli var.Sadece biraz kontolü kaybetmeye meyilli.Yani takımda bir Nick Young varken kontrol edilmezse büyük ihtimal 2.'si de çıkabilir.Ancak şu ana kadar bireysel olarak onun adına işler yolunda.

Bu sabah Miami'yle karşılaştı Wizards.Gergin geçen maçta Wall'un da atılmasıyla hepten zor duruma düşen Wizards maçı kaybederken Heat'e direnen tek isim Jordan Crawford'tu.Crawford kullandığı 24 şutta 12 isabet bularak tam 39 sayı attı.Müthiş bir performans gerçekten.Ayrıca 3 ribaunt ve 4 asist te yaptı genç oyuncu.Galibiyete yeterli olmadı ama günün performansları bölümümüze girmeye yetti.

29 Mart 2011 Salı

Psikopat Balotelli

Mario Balotelli belkide son dönemde yetişen en yetenekli futbolculardan biri.Ancak gittiği her takımlar içinde mutlaka adı problemlere,olaylara ve skandallara karışıyor.Henüz sadece 20 yaşında olmasına rağmen İtalya'nın ve dünyanın en önemli klüplerinden İnter'de oynayan ancak buradan adı sürekli sorunlara karıştığı için ayrılan Balotelli yüksek bir bedelle geldiği Manchester City'de de bu formunu devam ettiriyor.

Bu sene yetenekleri kadar saha dışındaki olaylarıyla ve yaptıklarıyla gündeme geldi yine İtalyan oyuncu.Balotelli hem aşırı iddalı açıklamaları hem saha içinde ve dışındaki umursamaz tavırlarıyla City'nin ondan beklediklerini bir türlü karşılayamadı.Balotelli önce Avrupa Ligi'nde Dynamo Kiev'le gördüğü maçta çok gereksiz bir kırmızı kart gören ve menajer Mancini tarafından sert bir dille eleştirilen Balotelli daha sonra da kendi t-shirt'ünü kendi giyememesi ve onla baya mücadele etmesiyle gündemdeki yerini korudu.

Balotelli'nin son vukuatı da hem garip hem de tehlikeli.Balotelli canı sıkıldığı için genç takım oyuncularına gerçek dart oku fırlatmış hatta olayda yaralanmalarda olmuş.Yani gerçekten çok enteresan bir adam Balotelli.Yetenekleri çok yüksek olan bir oyuncu ama beynini kullanmaya başlayamadığı için hiçbir zaman olabileceği seviyeye gelemeyecek.Şu hareketin anlamı gerçekten yok yani.Sonuçta bu oklar birine saplansa ciddi bir problem yaratabilirdi.City yönetimi sadece uyarı vermişki çok hafif bence.Ne diyelim Allah akıl fikir versin ama pek te düzelcek bir hali yok...

Bu da Balotelli'nin t-shirt'üyle macerası...

Melo Magic'i Yıktı



Carmelo Anthony'nin takası hiç kuşkusuz çok konuşuldu çok ta ses getirdi.Ancak işler Knicks'in beklediği gibi gitmiyor diyebiliriz.%50 galibiyet seviyesinin altına düştüler ve üst üste maçlar kaybettiler.Hem de kolay takımlara karşı.Özellikle Melo'nun gelişinden sonra takımda pivot olarak kimsenin kalmaması ve Jeffries,Shelden Williams gibi çoğu takımda süre dahi alamayacak oyuncuların pivot pozisyonunda oynamaları büyük sıkıntılar yarattı.Temponun yavaşlaması ve pota altında tek kalması nedeniyle Amar'e'de de ciddi bir düşüş söz konusu..Bu yüzden hafif hafif Melo takası sorgulanır oldu.

Bu sabah Knicks kendi evinde Orlando'yu ağırlıyordu.Ligin kendilerinden bekleneni veremeyen 2 takımının mücadelesiydi.Çekişmeli bir maç oldu açıkçası ve uzatmaya giden maçta Orlando'yu 113-106 yendi Knicks.Bu galibiyette de son zamanlarda eleştirilen isim Carmelo Anthony vardı.

Melo 26 şut kullandı bunlarda 12 isabet bularak pek te fena olmayan bir yüzde yakaladı.Melo 39 sayı yolladı Magic potalarına ve üstüne de 10 ribaunt aldı.Önemli bir performans verdi Melo son çeyrekte de takımının skor yükünü çekti.Etkileyici bir performans ve bu sayede günün performansları bölümümüze girdi Carmelo Anthony.

Formula 2011 Sezonu Başladı


Uzun bekleyiş en sonunda son buldu.2011 sezonumuz başladı.Ne yazık ki bu yarış 27 Marta denk geldi.Neden mi ne yazık ki? Çünkü ben bu sene YGS sınavına girdim.Yani uzun bi süredir beklediğim sezonun ilk yarışını izleyemedim.Pek hareketli geçmese de iyi bir start verilmiş sezonu.Dayımdan aldığım haberlere göre Vettel gene herkesden bir adım öndeymiş.Mclaren'ler sezona kısıtlı zamanlar kala yaptığı açıklamalar bir oyunmuş.(Mclaren gibi takıma yakışmadı.Ferrari gene hüsranlarda.Haftanın süprizi Petrov.Bu araca Kubica,Raikkonen iyi mi giderdi yoksa!

Fazla söyleyebilicek sözün yok.Sezonun ikinci yarışında takımlar hakkında daha detaylı bilgiler aktarmak dileğiyle.

dipnot:yasak gitti geri döndük.özlemişiz be abi!

28 Mart 2011 Pazartesi

Şampiyon Ayaklandı

Nba’de son 2 sezonun şampiyonu Los Angeles Lakers bu sene de şampiyonluk için en önemli favoriler arasında yer alıyordu.Lakers klasik normal sezon rutininde giderken bir anda işler ters gitmeye başladı ve üst üste maçlar kaybedildi.Takımda bir doygunluk,bir umursamazlık havası vardı ve çok kolay kazanılması gerekilen maçlar bile kaybediliyordu.Son olarak bu sezon şampiyonluğun bir diğer iddialı takımlarından Miami’ye karşı Staples Center’da etkisiz bir oyunla kaybedilen maç sonrası Lakers çok konuşuldu.Takımdaki bu isteksizliğin takasla çözülebileceği ve Lakers’ın mutlaka değişime gitmesi gerektiği konuşuldu.Özellikle bu sezon çok kötü bir performans gösteren Ron Artest takas dedikodularının merkeziydi ancak Lakers sessiz geçirdi takas dönemini.

           


Lakers için işler iyi gitmiyordu.Batı’da 3.sıraya kadar gerilemişti Lakers ve San Antonio’yla arasındaki fark çok açılmıştı.Ayrıca ligin üst seviyesindeki takımlara karşı kaybedilen maçlar da taraftarları endişelendiren bir başka konuydu.Lig tarihinin üst üste mağlubiyet rekorunu kıran ligin en kötü takımı Cleveland’a bile yenildi Lakers ve eleştrilerin artmasını sağladı.All-Star arasına 38-19 gibi Lakers standartlarında kötü bir yüzdeyle girmişti şampiyon.Yerin yerinden oynadığı ve içlerinde çok önemli All-Star olmuş oyuncularında bulunduğu onlarca oyuncu takaslarla yeni şehirlere,yeni takımlara giderken adı Carmelo Anthony takası dahil çokça dedikoduda yer alan Lakers sessiz kaldı ve değişikliğe gitmedi.

All-Star arasından sonraysa bambaşka bir Lakers izlemeye başladık.All-Star’dan ben yazımı hazırladığım şu güne kadar geçen sürede 16 maçta 15 galibiyet alan Lakers şu sıralar ligin en formda takımı.Çok kararlı ve sağlam bir basketbol oynuyor Lakers ve avantajlarını sonuna kadar kullanıyor.Kobe Bryant önderliğinde ligin zirvesine doğru tırmanıyor Lakers Batı’da 2. Sıraya lig genelinde de 3.sıraya tırmandı Lakers ve Spurs’le aralarındaki farkı da 4 maça kadar indirdiler.

All-Star’dan sonra müthiş form yakalayan Lakers çok önemli rakipleri de yenmeyi başardı.Deplasmanda Portland,Oklahoma City,San Antonio ve Dallas gibi ligin önemli takımlarını yenmeyi başaran Lakers kendi evinde de Orlando ve Portland gibi iddialı takımları dize getirdi.All-Star arasından sonra sadece deplasmanda Miami’ye yenildi Lakers.Peki bu silkinme nasıl oldu?

                    


Öncelikle bunun en önemli sebebi Lakers’ın inişli çıkışlı performans veren oyuncusu Andrew Bynum’un sonunda kendisinden ne istenildiğini anlaması ve müthiş bir istikrarla takımı için çok çok önemli katkı vermesi diyebiliriz.Bynum bu takımın en önemli parçalarından birisi.O kafasını oyuna verebildiği zaman Lakers bambaşka bir takım oluyor.Öncelikle Bynum’un 2.17 olduğunu ve yanında da 2.15’lik Pau Gasol’un olduğunu düşünürsek Lakers uzunları pota altında inanılmaz bir boy avantajına sahip oluyor.Bu sayede de hem hücumda hem de savunmada rakiplerine sağlam darbeler vurabiliyor.Bynum ve Gasol’un bu fizik avantajı sayesinde hücumda kolay sayılar bulan ve hücum ribauntlarını toplayabiliyor Lakers bu sayede de hücumlar çok daha verimli oluyor Lakers adına.Ayrıca bu iki kulenin yarattığı eşleşme problemleri de diğer oyuncuların üzerlerindeki baskı azalıyor bu sayede de diğer oyuncular çok daha verimli oluyorlar.Ayrıca Gasol’un çok iyi bir pasör oluşu,Bynum’un da görece olarak iyi paslar verebilmesi ve bu 2 uzunun aralarındaki bağlantının çok iyi işlemesi de yine önemli bir faktör.Dediğim gibi bunda en sebebi Bynum’un silkelenmesi ve kendinden isteneni istikrarlı olarak verebilmesi.Bynum işin savunma yönünde de Lakers’ın en önemli oyuncusu diyebiliriz.All-Star arasından itibaren ortayı çok çok iyi kapatıyor Bynum ve rakip uzunları da çok iyi savunuyor.Onun uzun kolları ve atletiklikliğiyle kısalara yarattığı blok tehtidinin yanı sıra sahip olduğu kalıplı fiziği de uzunların potaya gitmesini engelliyor.Ayrıca Bynum All-Star’dan itibaren müthiş bir ribaunt katkısı veriyor takımına.Bu açıdan da çok konsantre oynadığını görmek mümkün…Bynum’un yaptığı sert faul sonrası aldığı 2maç cezada da Lakers’ın diğer maçlardan çok daha fazla zorlanarak galip geldiğini de göz önünde bulundurursak konsantre bir Bynum’un Lakers için çok önemli olduğunu söylersek hiç te yanılmayız.


Lakers’ın yükselişindeki bir başka önemli faktör de sezon başından itibaren çok kötü bir performans gösteren Artest’in kendine gelmesi.Artest sezonun ilk yarısında çok kötü şut performansının yanı sıra hep en etkili olduğu yer olan savunmada da çok kötü bir performans gösterdi.Bu yüzden çok eleştiri aldı Artest ve belirttiğim gibi adı çokça takas dedikodularında yer aldı.Ancak Lakers yönetimi ona güvenmeyi seçti o da sezonun 2.yarısında kendisine çeki düzen vererek onların yüzünü kara çıkartmadı.Artest savunmada çok iyi işler yapmaya başladı ve şutunu da bir nebze olsun düzeltti.Artest’in savunma katkısı Lakers için çok önemli.Çünkü içeride Bynum varken dışarıda Lakers’ın savunmada en çok güvendiği isim Artest.Ayrıca genelde rakibin en önemli skorerini tutma görevi onun oluyor.Artest’in bu düzelen performansı da Lakers’ın çıkışındaki en önemli etmenlerden birisi.


Ayrıca uzun süredir sakat olan Matt Barnes’ın dönmesiyle birlikte Lakers benchi yine çok etkili bir bench haline geldi.Matt Barnes ta getirdiği enerjiyle hem hücumda hem savunmada Lakers adına önemli katkılar yapan bir isimdi ve Artest’in de kötü performans gösterdiği dönemde Lakers onu çok aradı diyebiliriz.Artest’in kendisine çeki düzen vermesinde takas dedikodularının yanı sıra Barnes’ın da dönüşünün önemli olduğunu düşünüyorum kişisel olarak.


                                        


Tabi ki Kobe Bryant’la Pau Gasol da Lakers’ı sürükleyen isimler tüm bu etkenlerin yanında ve onlar kötü performans verirse bu etkenler çok daha anlamsız kalır.Kobe takımın lideri olarak çok daha etkili bir performans sergiliyor All-Star arasından sonra.Her ne kadar Dallas maçında bileğini feci şekilde burkmuş olsa da maç bile kaçırmadı.Bu arada birkaç maç doğal olarak biraz kötü bir şut performansı sergiledi ama yine de kendini topladı ve galibiyetlerin baş mimarı olmaya devam ediyor.Keza Gasol da savunmada Bynum’un devreye girmesiyle çok daha etkili olmaya başladı.Hücumda özellikle durdurulması çok zor bir oyun sergiliyor Gasol.


Sonuç olarak şampiyon iyice toparlandı ve play-off havasına girmiş gibi gözüküyor.San Antonio’yu geçmeleri zor gibi gözükse de hem Spurs’le 1 maçları kalması hem de Duncan’ın da sakatlığıyla düşüşe geçen Spurs’ün nispeten zor maçları olması işin imkansız olmadığının göstergesi.Lakers şanssız bir sakatlık yaşamazsa da şampiyonluğun en büyük favorisi.Bakalım three peat’i tamamlayıp Zen Master Phil Jackson’a şampiyonlukla veda edebilecekler mi?

Büyük Üçlü Tarihe Geçti



Sene başında kurulan ve inanılmaz ses getiren Miami üçlüsü hala da çok konuşuluyor.Kazandıkları maçlar,kaybettikleri maçlar,yaptıkları hareketler,ağlama olayı ve bunlar gibi birçok sebepten dolayı hemen hemen her gün bu oyuncularla ilgili bir haber görmek mümkün.

Bu üçlü inişli çıkışlı bir performans sergiledi sene boyunca.Özellikle de Chris Bosh çok eleştirildi.Ancak son dönemde işler yolunda gözüküyor.Heat maçları kazanmaya devam ediyor ve eleştiriler nispeten azalmış durumda.Bu sabah oynanan Rockets maçında bu 3 oyuncu geldikleri günden bu yana birlikte en iyi performanslarını verdiler ve tarihe de yazdırdılar adlarını.

Heat ligin son dönemdeki en formda takımlarından Houston'u zorlansa da 129-125 yenerken Miami'nin süper 3lüsü iş başındaydı.Her biri 30 sayı 10 ribaunt  barajını geçtiler ve bunu başararak tarihe geçtiler.Çok etkileyici gerçekten ve çok ta başarılması zor bir iş...Zaten en son 1961'de yapıldığı düşünülürse ne kadar zor olduğu anlaşılabilir.

Dwyane Wade 25 şutta 11 isabet buldu belki ama son dönemde sazı eline aldı ve takımını sırtlayarak 30 sayı buldu.Ayrıca 11 ribaunt alan Wade 5 te asist yaptı ve çok yönlü oynadı.Keza Lebron da Wade gibi çok yönlü bir performans sergiledi.Lebron kullandığı 21 şutta 13 isabet bularak iyi bir yüzde yakaladı.Bu sayede 33 sayı attı Lebron ve ayrıca 10 ribaunt 7 de asist ekledi istatistiklerine.Bu üçlünün en zayıf halkası olarak gösterilen ve en çok eleştirilen ismi olan Bosh ta bu maçta çok iyi bir performans sergiledi.21 şutta 11 isabet buldu Bosh ve 31 sayı yolladı Rockets potalarına.Bosh ayrıca 12 de ribaunt alarak çok etkili bir performans sergiledi.

Gerçekten etkileyici bir performans geldi Büyük 3'lü den.Tarihe de geçtiler ve doğal olarak günün performansları bölümümüzde yer alıyorlar.

3,2,1 Williams!!!

Dün akşamüstü saatlerinde nba.com'a girdiğimde Sacramento-Sixers maçı olduğunu gördüm.Biraz boxscore'dan takip ettim sonra sarmadı.Meğerse baya çekişmeli bir maç geçmiş 2 takım arasında.

Sixers play-off yolunda Kings karşısında muhtemelen kolay bir galibiyet bekliyordu ancak hiç te öyle olmadı.Son anlara Udrih'in serbest atışlarıyla 3 sayı önde girdi Kings ancak Sixers guardı Louis Williams molası olmayan Sixers adına son saniyede maçı uzatmaya götürecek olan 3 sayılık basketi yolladı 3 sayı çizgisinin baya uzağından.

Uzatmaya gitti maç gitmesine ama yine de Kings galibiyeti aldı Sixers deplasmanında.Pek te beklediği gibi geçmedi yani Sixers için gece.Ama yine de Williams'ın basketi çok önemli ve zordu.

25 Mart 2011 Cuma

Randolph Kendine Geldi



Yasakların izin verdiği sürece yazı girmeye devam ediyorum elimden geldiğince.Kısa bir giriş yapalım önce.Antyony Randolph sene başı Knicks'e geldiğinde ondan beklentiler çoktu.Müthiş atlet ve yetenekli bir oyuncu olan Randolph için Knicks'in hızlı sistemi biçilmiş kaftandı.Ben dahil ondan beklentiler çok çok fazlaydı.Ancak bir türlü istenileni veremedi.Sistemde kendine yer bulamadı üstüne bir de sakatlıklar gelince hepten gözden düştü.Takas döneminde de Minnesota'nın yolunu tuttu Randolph.

Minnesota'da da yavaş yavaş rotasyonda yerini alıyordu.Üstüne Kevin Love'un sakatlığı gelince ilk beşe yerleşti Randolph ve dün gece ligin güçlü takımlarından Dallas'a karşı çok iyi bir performans sergilese de galibiyete yeterli olamadı Randolph.

Kullandığı 20 şutta 14 isabet bularak harika bir yüzde yakaladı Randolph.Bu sayede de kariyer rekoru olan 31 sayıyı Dallas potalarına yolladı.Üstüne 11 ribaunt 3 asist 2 top çalma ve 1 de blok ekledi ve elinden geleni yaptı.Bu sayede de günün performansları bölümümüzde yer alıyor kendisi.Tebrikler Randolph.

22 Mart 2011 Salı

I Love This Game

Basketbol çok güzel ve bir o kadar da ilginç bir spordur..Bugüne kadar yüzlerce mucize gerçekleşti.Biz de bu oyunu çok sevdik.

Son günlerde basketbolu neden sevdiğimize dair bir olay daha gerçekleşti.Malaga-Real Madrid maçının sonu gerçekten müthişti.Harika bir maç sonu oldu ve müthiş bir çekişme içerisinde geçti.İşte buyrun o anlar..

21 Mart 2011 Pazartesi

Kyle Lowry'den Triplde Double



Nba'de artık son döneme giriliyor ve play-off yarışı iyice kızışmış durumda.Dün gece de Batı'da play-off dışında olup play-off için son çırpınışları yapan Houston ve Utah karşı karşıya kaldı.Kaybedenin işinin iyice zorlaşacağı bir maçtı bu ve Houston kendi evinde tarihinin belki de en karışık sezonlarından birini geçiren Utah'ı yenerek play-off iddasını devam ettirdi.

Houston'ın galibiyetinde bu sezon büyük bir çıkış yakalayan Lowry'nin payı büyüktü.Brooks'un sakatlığında süre alan ve çok iyi katkı veren Lowry Brooks döndükten sonra da ilk beşteki yerini kaybetmedi ve hatta Brooks'un gözden çıkarılmasına sebep oldu diyebiliriz.Dün gece de süper oynadı Lowry.Kullandığı 14 şutta 9 isabet bularak iyi bir yüzde yakaladı.Üstüne çok yönlü bir oyun sergileyerek 11 ribaunt aldı 10 da asist yaptı ve kariyerinin ilk triple double'ını yaptı.Bu yüzden de hak ederek günün performansları köşemizde yer alıyor genç oyun kurucu.

Griffin Geri Dönüyor

Blog yasakları malum darbeyi vurdu blogumuza ve diğer tüm bloglara.Bu süre içerisinde Dns'lerimi değiştirmeme rağmen blogger a giremedim bu sürede de yazı paylaşamadım ne yazıkki.Diğer arkadaşlarım sağ olsunlar yazı girmişler.Ancak tabiki devamlılık sağlayamadık.Bilgisayarıma ufak ayarlar çektikten sonra nihayet blogger'a girdim ve hafta başı olması nedeniyle de yeniden başlamak için bu günü seçtim.

Evet blogger yasaklarından sonra ufak ta bir tatil yaptık ve geri dönüyoruz.Bugünden itibaren eski haline getiricez blogumuzu ve yazı paylaşımlarına başlayacağız.Bizi izlemeye devam edin efendim.

17 Mart 2011 Perşembe

Nba'de Günü Maçları-14 Mart

Orlando Magic 84-97 Los Angeles Lakers
Allstar arasından sonra zorlu bir viraja giren son şampiyon bu virajdan sağsalim çıkma yolunda.Deplasman serisinden sadece Miami mağlubiyeti ile dönen Lakers Staples Center'da oynayacağı 7 maçlık seriye başladı.Bu seride ilk maçları 2009'da finallerde karşılarına çıkan Orlando Magic'ti.Kobe'nin sakatlığından dolayı oynayamayacağı söyleniyordu fakat Kobe maça çıkmadan edemedi.Lakers'ta sahada en önemli katkıyı veren Kobe olmadı yalnız bu maçta.Lakers'ın uzunlarından Pau Gasol çok iyi bir oyun sergileyerek 23 sayı-5 ribaund-5 asist ile maçı tamamladı.Kobe'nin 16 sayıda kaldığı maçta,Bynum 10 sayı-18 ribaund alarak ribaund konusunda kariyer rekorunu kırmayı başardı.Magic'te ise normal olarak Howard'ı top performans'ta görüyoruz.22 sayı-15 ribaund ile maçı tamamlayan Howard'a temsilcimiz Hidayet'ten 12 sayılık bir katkı geldi.Ama bu katkılar galibiyete yeterli olmadı.

San Antanio Spurs 80-110 Miami Heat
Miami için çok önemli olan bir maçtı bu maç.Kötü gidişata Lakers galibiyeti ile dur diyen Heat şimdi de deplasmanda ezildikleri Spurs'u kendi evlerinde resmen ezdiler.Lakers tarafından ağır mağlubiyete uğrayan Spurs şimdi de Heat'ten aldığı ağır mağlubiyet ile liderlik koltuğunda oturmaya devam etsede playofflar için biraz alarm sesleri ötmeye başlıyor.Heat'ten 30 sayılık bir fark yiyen Spurs bi an önce toparlanması gerekiyor.Heat'in pota altı oyuncusu Bosh'un etkili oyunu göze batıyor.30 sayı-12 ribaund ile maçı tamamlayan Bosh'a,Wade'den 29 sayı-9 ribaund,James'ten 21 sayı-8 asist'lik bir katkı geldi.Spurs tarafında ise Parker'ın 18 sayısı ve Ginobili'nin 12 sayı-6 ribaund-5 asist'lik katkısı göze çarpıyor.Normale göre çok düşük bir yüzdeyle oynayan Spurs maçı kaybetti.

Boston Celtics 79-88 New Jersey Nets
Boston aldığı bu saçma mağlubiyet ile Chicago'ya yakalandı.Doğu liderliği için büyük gayret içinde olan Bulls bu fırsatı değerlendirecektir.Boston uzun bir müddettir elinde tuttğu doğu liderliğini bu gidişle kaybedebilir.Dün Bucks'u darmadağın eden Celtics bugün Nets'e yeniliyor.Finalin en önemli adaylarından olan Boston kaybedeceği e sahibi avantajı ile finalden olabilir.Nets'te skor dağılımı çok dengeli olmuş bu sabah.Deron Williams 16 sayı-6 ribaund-9 asist'lik katkısına takım arkadaşlarından da katkı gelmiş.Brook Lopez'in 20 sayı,Humphries 16 sayı-15 ribaund'luk katkısı Celtics karşısında galibiyet olmasına yardımcı oldu.2008 yılının şampiyonu Celtics'te ise Ray Allen 19 sayı,Kevin Garnet 18 sayılık katkıları mağlubiyeti engelliyemedi.

Denver Nuggets 114-103 New Orleans Hornets
Süperstarları yok belki ama yürekleri ile oynadıkları kesin.Raymond Felton'un kenardan gelerek önemli katkılar yaptığı gecelerden birtanesi ile karşı karşıya geldik.Kenardan gelerek 22 sayı-12 asistlik bir performans ile bitirmiş maçı.Gene takas ile gelen Chandler'ın 21 sayılık performansı dikkat çekiyor.İyi bir uyum içinde olan Nuggets playoff'larda 5. sırayı garantiyelecek gibi.Karşılarına gelecekleri Thunder ile güzel bi seri yaşatabilir bize Nuggets.Hornets ise playofflara girmesi kesin ama kaçıncı sıradan gireceği daha belli değil.Bu sabah ki maçta Paul 27 sayı-5 ribaund-10 asist ile oynamasına rağmen mağlubiyeti önliyemedi.

14 Mart 2011 Pazartesi

Nba'de Günü Maçları-13 Mart


Milwaukee Bucks 56-87 Boston Celtics
Bucks'un en iyi oyunuyanı Bogut maçı 8 sayı-8 ribaund ile tamamladı.Bucks için maçın ne kadar kötü gittiğini tahmin ediyorsunuzdur.Boston'da hiçbir oyuncunun 30 dakikaya çıkmadığı rahat bir maç oldu.Bucks'ta şut performansı 22/70 ile berbat bir yüzde yakalamışlar.Celtics'te durumdan faydalanıp antreman havasında bir maç çıkarttı.Bucks'ta çift haneye çıkan tek oyuncu Barron 10 sayı ile oldu.Celtics'te en göze batan oyuncu Ray Allen 17 sayı-3 asist ile oluyor.Kenardan gelen Murphy ise maçı 12 sayı-7 ribaund ile tamamlamış.


Orlando Magic 111-88 Phoenix Suns
En son 10 yıl önce Phoenix deplasmanından galibiyet ile dönen Orlando şeytanın bacağını bu sabah kırdı.Pota altında zaten sıkıntısı olan Suns,karşısında ligin en dominant uzununa karşı herhangi bir önlem alamadı.Howard'ın 10.000'ninci sayısını attığı maçta rakip potaya 26 sayı gönderen Howard ayrıca 15 ribaund'da çekmeyi başardı.Temsilcimiz Hidayet'in de iyi oynadığı maçta Orlando Suns deplasmanında rahat bir galibiyet aldı.Suns'te Nash'in yokluğu büyük bir şekilde belli oldu bu sabah.Nash'ın eksikliğinde sahaya ilk 5 çıkan Brooks maçı 19 sayı-10 asist ile tamamladı.Nash'ın ardından Suns Brooks üzerinden bir takım kurabilir.


Oklahoma City Thunder 95-75 Cleveland Cavaliers
Ligin en kötü galibiyet yüzdesine sahip olan Cavaliers ile karşılaşan Thunder,batıda ki 4.cülüğünü iyiyden iyiye garantiliyor.Gene 30 dakikanın üstüne kimse çıkmadığı bir maç olmuş.Yani erken kopan maçlardan birtanesi.Zaten Oklahoma'nın teklemeyeceği kesindi.Westbrook maçı 20 sayı-5 asist ile tamamladı.Kişisel nedenlerinden ötürü maçta Baron Davis yer almadı.Kenardan gelen Gibson'un 13 sayılık katkısı göze çarpıyor.Ayrıca J.J.Hickson maçı 8 sayı-15 ribaund ile tamamlamış.Mvp adaylarımızdan Durant ise 29 dakika aldığı maçta 19 sayı-3 ribaund-2 asist ile tamamlamış.


Minnesota Timberwolves 77-100 Golden State Warriors
Herkesin merakla beklediği soru bu sabah oynan Timberwolves Warriors maçı ile çözüme ulaştı.Soru tabiki Kevin Love'un double-double serisinin ne zaman biteceğiydi.Kırdığı rekordan sonra kendisini bu alana pek veremedi sanırım Love.53 maçlık olan seri bu sabah 54'e çıkamadı.Warriors gibi savunması kötü bir takıma Love gibi bir oyuncunun sadece 6 sayı atması maçı gerçekten ilginç kılan bir nokta.Ayrıca Love maçın son dakikalarında kenarda oturmuş.İnsan 2 basket atmak için 2-3 dakika daha sahada kalır.Fakat Warriors cephesinden de Love'un serisine son verme gayreti varmış,özellikler Lee ekstra bir performans göstererek bu seriye son vermek istemiş.Uzun bir zamandan sonra Minnesota maçındaki top performans ta Kevin Love'dan başka bir oyuncu görüyoruz.Luke Ridnour maçı 13 sayı-6 asist ile tamalamış.Kenardan gelen Beasley'in 16 sayılık performansı galibiyet için yeterli olmadı.Warriors'ta ise bu gece gününde olan Stephen Curry vardı maçı 24 sayı-9 ribaund-6 asist ile tamamladı.Ligin en çok sayı atan oyuncularından birtanesi olan Ellis ise maçı 16 sayı ile tamamladı.


İndiana Pacers 106-93 N.Y.Knicks
Takas arasından sonra ilk defa arkaarkaya 2. mağlubiyetini alan Knicks,Pacers'a bugün boyun eğdi.Ligte ortalama 10 sayı ile mücadele eden Tyler Hansbrough Knicks'e karşı ekstra bir motive ile mi çıkıyor bilinmez ama iyi maçlar çıkarttığı kesin.Bu maçta 29 sayı-8 asist ile oynayan Hansbrough,kariyerinde Knicks'e karşı 21,5 sayı-6,5 ribaund ile oynamış.Lige yaşına göre geç gelen Hansbrough umarım kariyeri daha uzun olur.Knicks'te Amare 28 sayı-6 ribaund,Carmelo ise 25 sayı-5 ribaund ile oynamış.Sakatlıkten dönen Billups ise 9 sayı-6 ribaund-4 asist ile mücadele etmiş.


Charlotte Bobcats 95-90 Toronto Raptors
İndiana ile playoff mücadelesi içinde olan Bobcats günün kazananları arasında.Toronto maçı ile arka arkaya ikinci galibiyeti olan Bobcats playoff için iddasını devam ettiriyor.Maçı dengeli bir skor dağılımında tamalayan Bobcats'te en skorer D.J.Augustin 24 sayıyla olmuş.Augustin yanındaki bir diğer guard Hederson ise maçı 18 sayı4 ribaund ile tamalamış.Toronto'da göze batan ilk oyuncu Reggie Evans oluyor.Tabiki göze çarpan nokta hücumdaki skorerliği değil aldığı ribaund sayısı.Hücumda her nekadar etkisizse ribaund konusunda çok dikkatli davranan Evans maçı 17 ribaund alarak tamamladı.Bu ribaundlarının yanına 6 sayıda eklemeyi ihmal etmedi.Calderon maçın Toronto'ya geçmesi için çabalayanlardan oldu ama maç sonunda elde var 'sıfır'.Calderon maçı 13 sayı-7 asist ile tamamladı.

13 Mart 2011 Pazar

MVP Yarışı -13.03.11-

24 Ocak 2011 tarihinde yazdığım yazıdan sonra,ligin sonlarına yaklaştığımız şu günlerde daha konuşulan ödülle ilgili bir şeyler karalamamız şart oldu.Ödülün oldukça saygı gördüğü ve o sezonun en iyi oyuncusuna verildiğini düşününce verilen ödüller arasında belki de en büyüğü.Her takımın sürekli oynayan ilk beşlerini düşünürsek,takım sayısıyla çarparsak-yani 30'la-40 yapar,pardon 150 yapar.150 ilk beş oyuncusu arasında en çok göze batmak hoş ve büyük bir ödül direk olarak.Özellikle son 10 seney baktığımızda,şampiyonluğa giden yolda çok anlam taşımadığını da belirtelim.En son 2003'te Tim Duncan hem MVP seçilip,hem de takımının şampiyon olmasını sağlamıştı-tabii Final MVP'si de olmuştu-.1,5 ay önce yazdığım MVP adayları yazımda,ödül için bir çok adayın var olduğundan söz etmiştim.Listeye o sıralar ciddi işler yapan Amare Stoudemire,Manu Ginobili gibi isimleri de almıştım.Amare takım başarısından dolayı,Manu'nun da istatistiklerinin çok daha ilerisinde bir oyun ortaya koymasına rağmen,bu oyunun istatistiklerinin gölgesinde kalması sebebiyle bu listede yer almıyor.

MVP ödülünün anlamı "En Değerli Oyuncu" olsa bile,çoğu zaman-aslında her zaman-takım başarısı en önemli etkendir.Düz mantık gidilir,önemli oyuncu takımını da önemli yerlere taşıyandır,gözüyle bakılmakla beraber kötü takımlarda oynayan oyuncular göz ardı edilir.NBA'deki istatistik manyaklığından sanırım söz etmeye gerek yok,bu yüzden istatistikler en büyük ikinci etken olarak varlığını ezelden beri sürdürmekte.

Sıralama yapmaksınız adaylara şöyle bir göz gezdirelim:




Dirk Nowitzki:Sadece istatistiklerine bakarak bu sezon sayı ve ribaund ortalamasının 1-2 basamak geriye geldiğini görürsünüz-dakikalarınında-.Ancak onun oyunu istatistiklerinin çok ötesinde.Dallas Mavericks'in sakatlıklarla uğraşsa bile geniş bir kadrosu olduğunu düşünürsek,onun yokluğundaki 9 maçta sadece 2 galibiyet aldıklarını hatırlatmamız Nowitzki'nin takımı için ne denli önemli olduğunun kanıtı olabilir.Onun yokluğunda yenildikleri takımlar arasında Toronto Raptors,Milwaukee Bucks,Indiana Pacers gibi takımlar da yer alıyor.Çaylak sezonundan sonra en az süre aldığı sezonu geçirmekte.Her maç 14-15 dakika civarında oturuyor.Şutla yaşayan şutla ölen oyuncular için şut atabildikçe oyun devam eder.Ancak Nowitzki'nin oyununu sadece şut olarak adlandırırsak büyük ayıp etmiş oluruz.Geçmişten bu yana attığı kusursuz şutlarının hala bu özelliğini göstermesi onun profesyonelliğini gösteriyor.Takımının Batı Konferansı'nda 2.sırada bulunmasının en büyük sebebi şüphesiz o.Lakers'ın Mavericks'i mağlup etmesiyle 2.sıradaki yerleri oldukça sarsılmış olsa bile,büyük bir sorun yaşamadıkları sürece konferansı ilk 3 içerisinde bitirecekler.Nowitzki,2006 yılında takımının 67 galibiyet almasının da büyük etkisiyle,ödülün sahibi olmuştu.Bu sezon adaylar arasında anılmayı hak edecek cinsten oynuyor.Bu sezonki ortalamaları 23sayı 6.7 ribaund 2.3 asist 1.9 top kaybı.




Kevin Durant:NBA Tarihi'nin en genç sayı kralı Kevin Durant,bu sezonda sayı krallığında zirvede.Mart ayında vidaları biraz olsun gevşetmiş gibi dursada,gününde olduğu zaman inanılmaz işler yapabileceğini sık sık gösterdi.Geçtiğimiz günlerde Oklohoma City Thunder'ın Philadelphia 76'ers'le oynadığı maçta zor anlarda sahneye çıkarak,son çeyreklerde de iş yapabildğini bir kez daha kanıtladı.Sayı krallığındaki en yakın rakibi 2 sayı geride.Ters bir şey olmadıkça bu ünvanı elinde tutacaktır KD.Takımın sezon başındaki halinden çok farklı olduğu açık.Özellikle yaptıkları takaslarla,geleceğin takımı ve genç oyunculardan kurulu bir takım olarak gözükürken,artık üzerlerinde 2 kere düşünmeyi gerektirecek tehtidleri ve oyuncuları
var.Takımın eksik bölgesi olarak gösterilen Center pozisyonuna,ligin belkide en iyi pota altı savunucusunu getirmeyi başardılar.Belki bu takas sezonun başlarına doğru yapılmış olsaydı,takımın galibiyet sayısının daha fazlası olması sebebiyle Durant bu ödülde daha kuvvetli anılabilirdi.Thunder Batı Konferansı'nda 4.sırada yer alıyor.Genç Thunder'ın bir lidere ihtiyacı olduğu açık,saha dışında belki takımdaki daha tecrübeli oyuncular bu görevi üstlenebilir.Fakat saha içinde bu liderlik görevini tamamıyla benimsemesi şart.Zaman zaman takımında iki numaraya düştüğünü gördüğümüz maç sayısı az değil.Bu sezon yakaladığı istatistikler 28 sayı 7.3 ribaund 2.5 asist 2.9 top kaybı.




Dwight Howard:Bu sezon teknik faullerle çok fazla gündeme gelse bile,bu sezonki performansının asla gölgenemeyeceğini düşünüyorum.Orlando Magic'in uzun yoksunu olduğunu düşünürsek,elinde bulundurdukları en iyi oyuncunun da,NBA'in en iyi pota altı oyuncusu olması,onun yokluğunda takımının bayır aşağı yuvarlanması anlamına geliyor.Aldığı 19 teknik faulün-16 tanesi onaylandı-nerdeyse hepsinin sebebi aynı.Howard'ın canının yanıp hakemlerin bunu görmezlikten gelmesi.Görmezlikten gelmekten kastım,Howard'ın çizgi film karakterlerini andıran fiziğinin faullerden daha az etkilenmesi.İtme,çekme vs.

Howard'ın çok hırslı ve istekli olduğuna şüphe yok.Takım arkadaşlarına verdiği ültimatomlar bunun açık göstergesi.Onsuz takımın nasıl olduğunu cezasından dolayı oynamadığı Portland Trail Blazers maçında açıkça gördük.Kısacası Howard'dan başka center pozisyonu için oynayabilecek oyuncuları yok.Orton zaten hiç forma giymedi.Howard'ın takımı için önemi,burada yer alan isimlerin hepsinden daha farklı.Alternatifi yok.Bu sezon Howardın şüphesiz en iyi sezonu.İstatistikleriyle beraber,oyununa yeni şeyler kattı.Birkaç sene önce yapamadığı ayak hareketlerini bu sezon sık sık görüyoruz kendisinden.Geçtiğimiz yaz rüya adam Hakeem Olajuwon'la çalıştığını hatırlatalım."Basketbol ellerle oynanan bir ayak oyunudur"demiş bir insan sonuçta Hakeem,post-drive'ın üstadı.Cidden Howard'a faydalı olduğunu düşünüyorum.Öte yandan panyalı şutu da silahları arasına katarsa,muazzam olur.Howard'ın bu sezonki istatistikleri ise 23 sayı 14 ribaund 2.3 blok 3.5 top kaybı.




Derrick Rose:2008 Draftı'nda Michael Beasley'le beraber 1.sıradan gideceği konuşulan iki oyuncudan biriydi.Bulls elinde Hinrich'i bulundurmasına rağmen onu seçti.Takımın bir lidere ihtiyacı olduğu açıktı.Ne Luol Deng,ne Ben Gordon bu tarz oyuncular değildi.Rose en iyi çaylak oyuncu seçilmesiyle beraber,asıl mesajı o seneki Boston Celtics'le oynanan 2008 Play-off ilk tur eşleşmesinde verdi.2 yıl sonra ise,bu pozisyonda.Ligin en değerli oyuncusu ödülü için ismi en çok anılanlar arasında.Rose'un lige gelen çoğu oyuncudan farklı bir karakteri olduğunu düşünüyorum.Çok konuşmuyor,işini yapıyor.Ünlü oyuncularla takılıyım,ediyim tarzında kasmıyor,etmiyor.Özellikle bu sene silahları arasına kattığı uzak mesafeli şutlar onun gelişim sürecinin bir numaralı sebebi.Şutunun geliştiğine dair en iyi örnek,geçen sezon 16 üçlük isabeti bulurken,bu sezon şu ana kadar 100 isabet buldu.Onu 1 metre uzaktan savunan savunmalar,artık şut atabildiğini bildikleri için daha yakından savunuyorlar.Tabii bu durum onun için büyük avantaj.Öte yandan bu sene Bulls'un yakaladığı başarının açık ara en büyük mimarı.Sezonun yarısında Boozer ve Noah'tan biri yoktu.Fakat Bulls Doğu Konferans'ında 2.sırada.Chicago Bulls'un lider Celtics'le arasında maç farkı yok.Belki de kendi konferanslarını lider olarak bitirecekler.Derrick Rose'un hala belirgin kusurları olsa bile,zamanla onları halledebilecek ve kusursuz olmak için elinden geleni yapabilecek rekabetçi bir karaktere sahip.Bulls'un geleceği için en büyük artı özellikle bu.Jordan bıraktıktan bu yana-yani 1998'den beri-takıma bu şekilde bir lider gelmemişti.Jay Williams heyecanını saymıyorum tabii ki.Rose ve Bulls inanılmaz bir ivme yakalamış durumda.Miami Heat'i normal sezonda süpürmeleri ateşleyicileri oldu.Bu takımdan bu şekilde bir performans beklenmiyordu,ancak onlar bunu başardılar.Liderleri de daha 23 yaşına basmamış Derrick Rose.Bu sezon tutturduğu istatistikler 24.7 sayı 4.3 ribaund 8 asist 3.5 top kaybı.



Kobe Bryant:Çok daha iyi sezonlarında bu ödülü alamadığını biliyoruz.Adaylar arasında kesinlikle olması gerektiğini düşündüğüm için Bryant'dan da söz etmek istiyorum.Lakers'ın üst üste 2 şampiyonluktan sonra,zaman zaman yaşadığı zor dönemler oldukça olağan ve normal.Kobe'nin zaman zaman çok kasmadığını bazen de bazı şeyleri artık gerçekleştiremediğini gördük.Ancak bu hala ligin en iyi skorer guardı olduğu gerçeğini değiştirmez.Zekanın her zaman fiziki şeylerden önemli olduğunu düşünürüm,tabii vücüdun bazı şeylere izin vermesi şartıyla.Şampiyon Lakers'ın Batı Konferans'ında 3.sırada duruyor olması etkileyici durmuyor,takımın gidişatı idare eder şeklinde ifade ediliyor.Kobe'de zaman zaman eleştiriyor.Miami Heat'le oynanan 2 maçta da,gereken şeyleri yapamadığı konusunda örneğin.Sağlıklı kaldığı sürece her zaman atacak kurşunu olacağına inanıyorum.Bu sezon ise yakaladığı istatistikler 25 sayı 5.2 ribaund 4.8 asist 3 top kaybı.






LeBron James:Son iki sezonun MVP'si.Loser olarak anılabilir,kişisel tercihleri ve saha dışındaki hareketleri tepki toplayabilir.Fakat tüm bunlar çok iyi bir oyuncu olduğu gerçeğini değiştirmez.Kobe'yle beraber ligin en büyük 2 oyuncusu bana kalırsa.LeBron'un eksik yanı-ki bu çok önemli-birileri ona gaz vermedikçe,ittirmedikçe açık açık çok kasmıyor.Bakınız,MSG'deki performans,Cleveland'a Heat formasıyla ilk kez çıkışı,Christmas akşamı ve son olarak aşırı derecede abartılan ağlama olayından sonra çıktıkları Lakers maçı.Her zaman çok istikrarlı şutu olmasa bile gücü sayesinde yaptığı ve yarattığı şeyler inanılmaz.İlk dönemlerde yeni takımında kimin bir numara olacağı bariz açık değilse bile,artık net bir şekilde belli.Lakers maçına kadar takımı 5 maç üst üste kaybetse bile LeBron'un iyi oynadığını söyleyebiliriz.Miami Heat'in Doğu Konferansı'nda Bulls ve Celtics'in 2.5 maç gerisinde 3.sırada yer aldığını belirtelim.Tüm istatistiklerine rağmen,takımının kendisine göre sıralamada daha üstlerde olan takımlarla oynadığı 11 maçın 9'unu kaybetmesi Heat için oldukça kötü bir not,keza LeBron için de.Aldıkları 2 galibiyetin de Lakers'a karşı olması oldukça anlamlı.James'in bu sezon tutturduğu istatistikler 26 sayı 7.5 ribaund 7 asist 3.6 top kaybı.


Genel olarak şu anda adı geçen adaylar bunlar.Herkesin elbet bir adayı vardır.Son olarak oyuncuları istatistikleriyle birlikte gösterelim:


1-Derrick Rose(24.7 sayı 4.3 ribaund 8 asist 3.5 top kaybı)47-18

2-Dwight Howard(23 sayı 14 ribaund 2.3 blok 3.5 top kaybı)41-25

3-LeBron James(26 sayı 7.5 ribaund 7 asist 3.6 top kaybı)47-20

4-Dirk Nowitzki(23 sayı 6.7 ribaund 2.3 asist 1.9 top kaybı)47-19

5-Kobe Bryant(25 sayı 5.2 ribaund 4.8 asist 3 top kaybı)47-20

6-Kevin Durant(28 sayı 7.3 ribaund 2.5 asist 2.9 top kaybı)41-23


Mert Aydın

MVP Yarışı -13.03.11-

24 Ocak 2011 tarihinde yazdığım yazıdan sonra,ligin sonlarına yaklaştığımız şu günlerde daha konuşulan ödülle ilgili bir şeyler karalamamız şart oldu.Ödülün oldukça saygı gördüğü ve o sezonun en iyi oyuncusuna verildiğini düşününce verilen ödüller arasında belki de en büyüğü.Her takımın sürekli oynayan ilk beşlerini düşünürsek,takım sayısıyla çarparsak-yani 30'la-40 yapar,pardon 150 yapar.150 ilk beş oyuncusu arasında en çok göze batmak hoş ve büyük bir ödül direk olarak.Özellikle son 10 seney baktığımızda,şampiyonluğa giden yolda çok anlam taşımadığını da belirtelim.En son 2003'te Tim Duncan hem MVP seçilip,hem de takımının şampiyon olmasını sağlamıştı-tabii Final MVP'si de olmuştu-.1,5 ay önce yazdığım MVP adayları yazımda,ödül için bir çok adayın var olduğundan söz etmiştim.Listeye o sıralar ciddi işler yapan Amare Stoudemire,Manu Ginobili gibi isimleri de almıştım.Amare takım başarısından dolayı,Manu'nun da istatistiklerinin

çok daha ilerisinde bir oyun ortaya koymasına rağmen,bu oyunun istatistiklerinin gölgesinde kalması sebebiyle bu listede yer

almıyor.

MVP ödülünün anlamı "En Değerli Oyuncu" olsa bile,çoğu zaman-aslında her zaman-takım başarısı en önemli etkendir.Düz mantık gidilir,önemli oyuncu takımını da önemli yerlere taşıyandır,gözüyle bakılmakla beraber kötü takımlarda oynayan oyuncular göz ardı edilir.NBA'deki istatistik manyaklığından sanırım söz etmeye gerek yok,bu yüzden istatistikler en büyük ikinci etken olarak varlığını ezelden beri sürdürmekte.



Sıralama yapmaksınız adaylara şöyle bir göz gezdirelim:




Dirk Nowitzki:Sadece istatistiklerine bakarak bu sezon sayı ve ribaund ortalamasının 1-2 basamak geriye geldiğini

görürsünüz-dakikalarınında-.Ancak onun oyunu istatistiklerinin çok ötesinde.Dallas Mavericks'in sakatlıklarla uğraşsa bile

geniş bir kadrosu olduğunu düşünürsek,onun yokluğundaki 9 maçta sadece 2 galibiyet aldıklarını hatırlatmamız Nowitzki'nin

takımı için ne denli önemli olduğunun kanıtı olabilir.Onun yokluğunda yenildikleri takımlar arasında Toronto

Raptors,Milwaukee Bucks,Indiana Pacers gibi takımlar da yer alıyor.Çaylak sezonundan sonra en az süre aldığı sezonu geçirmekte.Her maç 14-15 dakika civarında oturuyor.Şutla yaşayan şutla ölen oyuncular için şut atabildikçe oyun devam eder.Ancak

Nowitzki'nin oyununu sadece şut olarak adlandırırsak büyük ayıp etmiş oluruz.Geçmişten bu yana attığı kusursuz şutlarının

hala bu özelliğini göstermesi onun profesyonelliğini gösteriyor.Takımının Batı Konferansı'nda 2.sırada bulunmasının en büyük

sebebi şüphesiz o.Lakers'ın Mavericks'i mağlup etmesiyle 2.sıradaki yerleri oldukça sarsılmış olsa bile,büyük bir sorun yaşamadıkları sürece konferansı ilk 3 içerisinde bitirecekler.Nowitzki,2006 yılında takımının 67 galibiyet almasının da büyük etkisiyle,ödülün sahibi olmuştu.Bu sezon adaylar arasında anılmayı hak edecek cinsten oynuyor.Bu sezonki ortalamaları 23sayı 6.7 ribaund 2.3 asist 1.9 top kaybı.




Kevin Durant:NBA Tarihi'nin en genç sayı kralı Kevin Durant,bu sezonda sayı krallığında zirvede.Mart ayında vidaları biraz

olsun gevşetmiş gibi dursada,gününde olduğu zaman inanılmaz işler yapabileceğini sık sık gösterdi.Geçtiğimiz günlerde

Oklohoma City Thunder'ın Philadelphia 76'ers'le oynadığı maçta zor anlarda sahneye çıkarak,son çeyreklerde de iş yapabildğini

bir kez daha kanıtladı.Sayı krallığındaki en yakın rakibi 2 sayı geride.Ters bir şey olmadıkça bu ünvanı elinde tutacaktır

KD.Takımın sezon başındaki halinden çok farklı olduğu açık.Özellikle yaptıkları takaslarla,geleceğin takımı ve genç

oyunculardan kurulu bir takım olarak gözükürken,artık üzerlerinde 2 kere düşünmeyi gerektirecek tehtidleri ve oyuncuları

var.Takımın eksik bölgesi olarak gösterilen Center pozisyonuna,ligin belkide en iyi pota altı savunucusunu getirmeyi

başardılar.Belki bu takas sezonun başlarına doğru yapılmış olsaydı,takımın galibiyet sayısının daha fazlası olması sebebiyle

Durant bu ödülde daha kuvvetli anılabilirdi.Thunder Batı Konferansı'nda 4.sırada yer alıyor.Genç Thunder'ın bir lidere

ihtiyacı olduğu açık,saha dışında belki takımdaki daha tecrübeli oyuncular bu görevi üstlenebilir.Fakat saha içinde bu

liderlik görevini tamamıyla benimsemesi şart.Zaman zaman takımında iki numaraya düştüğünü gördüğümüz maç sayısı az değil.Bu

sezon yakaladığı istatistikler 28 sayı 7.3 ribaund 2.5 asist 2.9 top kaybı.

Dwight Howard:Bu sezon teknik faullerle çok fazla gündeme gelse bile,bu sezonki performansının asla gölgenemeyeceğini

düşünüyorum.Orlando Magic'in uzun yoksunu olduğunu düşünürsek,elinde bulundurdukları en iyi oyuncunun da,NBA'in en iyi pota

altı oyuncusu olması,onun yokluğunda takımının bayır aşağı yuvarlanması anlamına geliyor.Aldığı 19 teknik faulün-16 tanesi

onaylandı-nerdeyse hepsinin sebebi aynı.Howard'ın canının yanıp hakemlerin bunu görmezlikten gelmesi.Görmezlikten gelmekten

kastım,Howard'ın çizgi film karakterlerini andıran fiziğinin faullerden daha az etkilenmesi.İtme,çekme vs.
Howard'ın çok hırslı ve istekli olduğuna şüphe yok.Takım arkadaşlarına verdiği ültimatomlar bunun açık göstergesi.Onsuz takımın nasıl olduğunu cezasından dolayı oynamadığı Portland Trail Blazers maçında açıkça gördük.Kısacası Howard'dan başka center pozisyonu için oynayabilecek oyuncuları yok.Orton zaten hiç forma giymedi.Howard'ın takımı için önemi,burada yer alan isimlerin hepsinden daha farklı.Alternatifi yok.Bu sezon Howardın şüphesiz en iyi sezonu.İstatistikleriyle beraber,oyununa yeni şeyler kattı.Birkaç sene önce yapamadığı ayak hareketlerini bu sezon sık sık görüyoruz kendisinden.Geçtiğimiz yaz rüya adam Hakeem Olajuwon'la çalıştığını hatırlatalım."Basketbol ellerle oynanan bir ayak oyunudur"demiş bir insan sonuçta Hakeem,post-drive'ın üstadı.Cidden Howard'a faydalı olduğunu düşünüyorum.Öte yandan panyalı şutu da silahları arasına katarsa,muazzam olur.Howard'ın bu sezonki istatistikleri ise 23 sayı 14 ribaund 2.3 blok 3.5 top kaybı.

Derrick Rose:2008 Draftı'nda Michael Beasley'le beraber 1.sıradan gideceği konuşulan iki oyuncudan biriydi.Bulls elinde Hinrich'i bulundurmasına rağmen onu seçti.Takımın bir lidere ihtiyacı olduğu açıktı.Ne Luol Deng,ne Ben Gordon bu tarz oyuncular değildi.Rose en iyi çaylak oyuncu seçilmesiyle beraber,asıl mesajı o seneki Boston Celtics'le oynanan 2008 Play-off ilk tur eşleşmesinde verdi.2 yıl sonra ise,bu pozisyonda.Ligin en değerli oyuncusu ödülü için ismi en çok anılanlar arasında.Rose'un lige gelen çoğu oyuncudan farklı bir karakteri olduğunu düşünüyorum.Çok konuşmuyor,işini yapıyor.Ünlü oyuncularla takılıyım,ediyim tarzında kasmıyor,etmiyor.Özellikle bu sene silahları arasına kattığı uzak mesafeli şutlar onun gelişim sürecinin bir numaralı sebebi.Şutunun geliştiğine dair en iyi örnek,geçen sezon 16 üçlük isabeti bulurken,bu sezon şu ana kadar 100 isabet buldu.Onu 1 metre uzaktan savunan savunmalar,artık şut atabildiğini bildikleri için daha yakından savunuyorlar.Tabii bu durum onun için büyük avantaj.Öte yandan bu sene Bulls'un yakaladığı başarının açık ara en büyük mimarı.Sezonun yarısında Boozer ve Noah'tan biri yoktu.Fakat Bulls Doğu Konferans'ında 2.sırada.Chicago Bulls'un lider Celtics'le arasında maç farkı yok.Belki de kendi konferanslarını lider olarak bitirecekler.Derrick Rose'un hala belirgin kusurları olsa bile,zamanla onları halledebilecek ve kusursuz olmak için elinden geleni yapabilecek rekabetçi bir karaktere sahip.Bulls'un geleceği için en büyük artı özellikle bu.Jordan bıraktıktan bu yana-yani 1998'den beri-takıma bu şekilde bir lider gelmemişti.Jay Williams heyecanını saymıyorum tabii ki.Rose ve Bulls inanılmaz bir ivme yakalamış durumda.Miami Heat'i normal sezonda süpürmeleri ateşleyicileri oldu.Bu takımdan bu şekilde bir performans beklenmiyordu,ancak onlar bunu başardılar.Liderleri de daha 23 yaşına basmamış Derrick Rose.Bu sezon tutturduğu istatistikler 24.7 sayı 4.3 ribaund 8 asist 3.5 top kaybı.

Kobe Bryant:Çok daha iyi sezonlarında bu ödülü alamadığını biliyoruz.Adaylar arasında kesinlikle olması gerektiğini düşündüğüm için Bryant'dan da söz etmek istiyorum.Lakers'ın üst üste 2 şampiyonluktan sonra,zaman zaman yaşadığı zor dönemler oldukça olağan ve normal.Kobe'nin zaman zaman çok kasmadığını bazen de bazı şeyleri artık gerçekleştiremediğini gördük.Ancak bu hala ligin en iyi skorer guardı olduğu gerçeğini değiştirmez.Zekanın her zaman fiziki şeylerden önemli olduğunu düşünürüm,tabii vücüdun bazı şeylere izin vermesi şartıyla.Şampiyon Lakers'ın Batı Konferans'ında 3.sırada duruyor olması etkileyici durmuyor,takımın gidişatı idare eder şeklinde ifade ediliyor.Kobe'de zaman zaman eleştiriyor.Miami Heat'le oynanan 2 maçta da,gereken şeyleri yapamadığı konusunda örneğin.Sağlıklı kaldığı sürece her zaman atacak kurşunu olacağına inanıyorum.Bu sezon ise yakaladığı istatistikler 25 sayı 5.2 ribaund 4.8 asist 3 top kaybı.

LeBron James:Son iki sezonun MVP'si.Loser olarak anılabilir,kişisel tercihleri ve saha dışındaki hareketleri tepki toplayabilir.Fakat tüm bunlar çok iyi bir oyuncu olduğu gerçeğini değiştirmez.Kobe'yle beraber ligin en büyük 2 oyuncusu bana kalırsa.LeBron'un eksik yanı-ki bu çok önemli-birileri ona gaz vermedikçe,ittirmedikçe açık açık çok kasmıyor.Bakınız,MSG'deki performans,Cleveland'a Heat formasıyla ilk kez çıkışı,Christmas akşamı ve son olarak aşırı derecede abartılan ağlama olayından sonra çıktıkları Lakers maçı.Her zaman çok istikrarlı şutu olmasa bile gücü sayesinde yaptığı ve yarattığı şeyler inanılmaz.İlk dönemlerde yeni takımında kimin bir numara olacağı bariz açık değilse bile,artık net bir şekilde belli.Lakers maçına kadar takımı 5 maç üst üste kaybetse bile LeBron'un iyi oynadığını söyleyebiliriz.Miami Heat'in Doğu Konferansı'nda Bulls ve Celtics'in 2.5 maç gerisinde 3.sırada yer aldığını belirtelim.Tüm istatistiklerine rağmen,takımının kendisine göre sıralamada daha üstlerde olan takımlarla oynadığı 11 maçın 9'unu kaybetmesi Heat için oldukça kötü bir not,keza LeBron için de.Aldıkları 2 galibiyetin de Lakers'a karşı olması oldukça anlamlı.James'in bu sezon tutturduğu istatistikler 26 sayı 7.5 ribaund 7 asist 3.6 top kaybı.


Genel olarak şu anda adı geçen adaylar bunlar.Herkesin elbet bir adayı vardır.Son olarak oyuncuları istatistikleriyle birlikte gösterelim:


1-Derrick Rose(24.7 sayı 4.3 ribaund 8 asist 3.5 top kaybı)47-18

2-Dwight Howard(23 sayı 14 ribaund 2.3 blok 3.5 top kaybı)41-25

3-LeBron James(26 sayı 7.5 ribaund 7 asist 3.6 top kaybı)47-20

4-Dirk Nowitzki(23 sayı 6.7 ribaund 2.3 asist 1.9 top kaybı)47-19

5-Kobe Bryant(25 sayı 5.2 ribaund 4.8 asist 3 top kaybı)47-20

6-Kevin Durant(28 sayı 7.3 ribaund 2.5 asist 2.9 top kaybı)41-23


Mert Aydın

11 Mart 2011 Cuma

Nba'de Günü Maçları-10 Mart



Chicago Bulls 101-84 Charlotte Bobcats
Günün maçlarını değerlindermeye temsilcimiz Ömer Aşık'ın takımından başlıyalım.Bulls bu sezon ki yükselişini durmaksızın bütün NBA izleyenlerine gösteriyor.Bu sabah doğuda playoff'a girme mücadelesi veren vasat Bobcats ile karşılaştı.MVP adayımız Rose maçı 20 sayı-6 asist ile tamamladı.Sakatlıktan döndüğü gibi önemli katkılar veren Fransız pivot Noah ise maçı 12 sayo-13 ribaund ile tamamladı.Ama en önemli katkıyı kenardan gelen Korver'dan gelmiş.Tamıtamına 20 sayı gönderen Korver iyi günündeymiş anlaşılan.Bobcats takımının pekte direniceğini tahmin ediyoruk, en göze batan direniç Henderson'dan gelmiş.Henderson maçı 20 sayı-8 asist ile tamamladı.



Los Angeles Clippers 108-103 Boston Celtics
Los Angeles'ın ikinci takımı sıfatıyla adlandırılan -ki bu sıfatı sonuna kadar hakediyorlar- bu sabah şampiyonluk adaylarından Boston'u devirmeyi başardılar.Arka arkaya aldıkları bu 5. galibiyet olan Clippers,Celtics'e arka arkaya 2. mağlubiyetini aldırdı.Şuanda lig sıralamasında Celtics sanırım sadece Lakers'ın önünde kalmayı planlıyolardır.Neyse maça tekrar dönücek olursak L.A. Clippers'ın yükselen yıldızı Blake Griffen sadece 12 sayı-7 ribaund'luk katkı vermiş.Clippers'ta asıl ön plana çıkanlar 2 guard'ı olmuş.Mo Williams maçı 28 sayı-4 asist ile tamamladı.Randy Foye ise 9 sayı-12 asist ile tamamlamış.Doğunun liderinde ise ilk5 te skor bakımından dağılım görülsede kenardan hiç katkı gelmemiş.Kristic maçı 20 sayı-9 ribaund , Allen ise 23 sayı-6 ribaund ile tamamlamış.



Detroit Pistons 104-111 San Antonio Spurs
Lakers hezimetinden sonra yaptıkları ilk maçında Pistons ile karşılaşan Spurs takımı galibiyet elde ederek lig liderliğini bırakmaya niyetli olmadıklarını gösterdiler.Hem batıda hem de ligin zirvesinde olan Spurs playoff'lara böyle girmek için uğraş içindeler.Spurs adına Parker 23 sayı-7 asist ile tamamladı.Tim Duncan ise Lakers maçında ki sönüklüğünü ortadan atıp 15 sayı-12 ribaund ile tamamlamış.Doğunun kötü takımlarından birtanesi olan Pistons'ta ise T-Mac en göze batan performansı göstermiş.Maçı 15 sayı-7 ribaund-9 asist ile trible-double göz kırparak bitirmiş.Ama galibiyete yeterli olucak kadar değildi.



Orlando Magic 106-102 Sacramento Kings
Florida ekiplerinden olan Orlando bu sene geçen senelere göre biraz daha şampiyonluk için uzak gözüküyor.Howard ellerinde olmasına rağmen hala pota altı zaafları olan Orlando Nelson'dan katkı almaya devam ediyor.Nelson maçı 26 sayı-4 asist-3 ribaund ile tamamlamış.Howard pota altı hakimiyetini tek başına almaya çalışarak geçirdi maçı.Maçta 16 sayı-15 ribaund ile tamamladı.Milli oyuncumus Hidayet ise maçı 13 sayı ile tamamladı.Kings'te ise Cousins maçı %50 ile şut atarak 29 sayı-7 ribaund ile tamamladı.Ayrıca guard Thornton 22 sayıyla tamamladı.



New York Knicks 110-108 Memphis Grizzlies
Memphis'in yükselişine doğudan Knicks dur dedi bu sabah.Arka arkaya galibiyetler ile batının 8. sırasında olan Memphis playoff için savaşmaya devam ediyor.Bu sabah karşılaştıkları Knicks'i sıkıntıya sokan Grizzlies maçı kaybetmekten kurtulamadılar.Knicks'in skor gücüne karşı duramayan Grizzlies önündeki maçlara bakmaktan başka bir çaresi kalmadı.Knicks adına Carmelo 31 sayı-5 ribaund-6 Asist ile tamamladı.Amare de Carmelo'yu yalnız bırakmadı ve rakip potaya 26 sayı gönderip 6 da ribaund çekti.Bu ikiliye son maçlarda bir ortak daha çıkıyor.Billups'un sakatlığı ile sürelerini çoğaltan Dougles bu maçta da üzerine düşen görevi yerine getirdi.18 sayı-10 asist ile mücadele eden Dougles'ın yükselişi devam ediyor.Batıda playoff mücadelesi veren Grizzlies'da ise tam 4 oyuncu 20 sayının üstüne çıkabildi.T.Allen 22,Arthur 21,Conley 20,Randolph'da 20 sayıyla mücadele etmişler.Ama bu uğraş onlara galibiyeti getirmeye yetmemiş.Knicks'in takas sonrası yükselişi devam ediyor.Carmelo geldikten sonra 9 maçta 3 mağlubiyet aldı Knicks yalnız bu 3 mağlubiyetin 2 tanesinin Cavs maçı olduğunu söylemek isterim.Ne kadar boşladıklarını görmenizi isterim.



Dallas Mavericks 92-93 New Orlenas Hornets
Nowitzki'nin sakatlanmasının ardından bocalama dönemini Nowitzki geldikten sonra bitiren Dallas bu aralar Nowitzki olmasına rağmen tekrar bi bocalama dönemine girdiler.Bunu aldıkları mağlubiyetlere bağlamıyor.Aldıkları mağlubiyet şekillerine bağlıyorum.Maçlarından önde olmalarına rağmen maçı son anlarda geri nerde hediye paketiyle vermeleri biraz bocaladıklarını göstermektedir.New Orleans karşısında sürekli önde olmalarına rağmen maçı kaybeden Dallas,Lakers'ın nefesini enselerinde duymaya başlamıştır.Aralarında sadece yarım maç var ve Lakers bu aralar çok formda.Maça gelicek olursak Hornets'in son maçlarda öne çıkan adamları Jack ve Belinelli bu maçta da ön plana çıkmayı başarmışlar.21'er sayı atan ikili maçın galibiyetinde önemli etki ederken bu ikiliye West 16 sayı-10 ribaund'luk double-double'ı ile katkı vermiş.Dallas'ta ise Nowitzki'nin 26 sayısı galibiyet için yeterli olmamış ve birkez daha sahadan boynu bükük ayrıldı.Önlerinden maç yapıcakları son zamanların formda iki takımı var.Arka arkaya N.Y.Knicks ve L.A.Lakers ile karşılaşacak olan Dallas üst sıralarda tutunmak istiyorsa bu maçlardan galibiyet ve galibiyetler çıkartmalı.



Oklahoma City Thunder 110-105 Philadelphia Sixers
Her iki takımda kendi konferanslarında orta sıralarda playoff'larda yer edinme peşinde.Ama doğu playoff'unun orta sıra takımları ile batı playoff'unun orta sıra takımları arasında bence fark var.Tepeye oynayacak takım konusunda zengin olan doğu konferansında orta halli takımlar batıya göre çok vasat.Sixers'ın yaptığı derece ile batıda anca Houston'un yanında yer alabilirsiniz oda tam 11. sıra ediyor.Neyse Thunder takımı bu sabah oynadığı maçtan -favori olarak gösterildiği maçtan- galibiyet ile çıkmayı başardı.Durant'in hayvansal performansı galibiyeti getirmeye yetmiş.34 sayı-16 ribaund'luk katkısıyla kazanmayı başaran Thunder,Batı 4.lüğünde yerini sağlamlaştırdı.Ayrıca Westbrook'un 27 sayı-12 asist'lik katkısını atlamamak gerekiyor.Sixers'da ise
Holiday 22 sayı-8 asist ile maçı tamamlamış.



Utah Jazz 96-94 Toronto Raptors
Deron Williams'ın gidişiyle hedeflerinde biraz gerileme olan Jazz artık playoff'a 8. sıradan girme hesapları yapar oldu.İyice gerilerde kalan Jazz ileriki senelerde nasıl bi yapılanma içerisinde olucak bilinmez.Rakipleri Toronto,Jazz'dan beter durumdalar bu sezon.Sene başındaki Hidayet hamleleri tutmadı,istedikleri hiçbirşeyi yerine getiremedi Kanada ekibi.Bu iki takımın mücadelesinde Jazz galip gelen taraftı.Jazz'ın en formda ismi olan Jefferson bu maçı 34 sayı-6 ribaund ile tamamladı.Toronto'da ise Calderon 14 sayı-6 asist ile tamamladı.Genelde yüksek asist sayısı yapan Calderon bu maçta asistleri düşük kaldığını görüyoruz.Jazz'da Harris ve C.J.Miles 23'er sayı gelmiş.



Cleveland Cavaliers 90-110 Milwaukee Bucks
Ligin en kötü takımlarında olan Cavs Bucks karşısında da ayakta kalamdı.Bir umut playoff'a girme mücadelesi içinde olan Bucks kazanması gereken maçı kazanmayı bilen Bucks'ta Boykins'in şut performansı göz doldurdu resmen.8/9 luk şut performansı ile 18 sayı geldi.Jennings de 7/10 luk performansı da takdir edilesi.Temsilcimiz Semih Erden'in formasını giymediği maçta Daniel Gibson 13 sayı-7 asist ile maçı tamamladı.

9 Mart 2011 Çarşamba

Bahreyn Gp Geri Mi Dönüyor



Ülke içi karışıklıklar nedeniyle iptal edilen Bahreyn Gp'sine bi yaşil ışık yakılmış tekrardan.Takvime alınma ihtimalleri üzerinde görüşmeler başlanmış.Yarışın olmaması hem F1 yönetiminin hem de takımların maddi açıdan olumsuz etkilemesi herkesin bu fikre onay vermesini sağlıyor.Fakat acaba ülke içinde ki karışıklıklar ne kadar giderildi.Yarış içerisinde herhangi bi güvenlik sorunu ortaya çıkar mı diye düşünülmeden edilmiyor.Umarım herşey yoluna girerde bu sezon bi yarış eksik izlemeden tamamlarız.Bütün dengeler 1 yarışla değişebildiğini bütün F1 severler olarak biliyoruz.

Nba'de Günü Maçları-9 Mart



Portland Trail Blazers 105-96 Miami Heat
Big-3 gene mağlup.Allstar arasından sonra Lakers yükselişini gösterirken Miami Heat tam aksine inanılmaz bir düşüş içerisinde.Portland maçıyla beraber arka arkaya tamıtamına 5 maçı kaybettiler.Bu arada bir parantezde Portland takımına açalım,önceki gün playoff'ta can yakarlar demiştik.Orlando galibiyeti arkasına Miami galibiyeti bu sözlerimizi onaylar nitelikte şuanda.Portland'da takas ile gelen G-Wallace maçın galibiyet için önemli katkılar veren oyuncularından birtanesi olmuş.Maçı 22 sayı-9 ribaund-1 asist ile tamamlamış.Aldridge'nin 26 sayısı ve kenardan gelen Roy'un 22 sayı-9 ribaund'luk katkısı Miami galibiyetine yeterli olmuş.Miami'nin Big-3'sinden ise Wade ön plana çıkan oldu bu maçta.Tamıtamına attığı 38 sayı ile katkı veren Wade bu sayılarının yanına 6 ribaund-5 asist ekledi ama boşa kürek çekenlerin başında geldi.LeBron James'te tam 31 sayı attı ama takımın geri kalanından bi yardım gelmiyince Heat boyun eğmekten başka çaresi kalmadı.


L.A.Lakers 101-87 Atlanta Hawks
Son 2 yılın şampiyonu Lakers allstar arasından sonra kazanma isteği ile parkelere çıkmaya başladı.Allstar arasından sonraki bütün maçlarını kazanan Lakers rakiplerine gereken mesajları yollama işlemini tamamlamakta.Önlerinden Miami maçı var ve kendileri bu kazanma serilerini devam ettirmek isteyeceklerdir.Ama öncesinde Atlanta maçını geçmesi gereken Lakers bu engelide geçmeyi başardı.Kobe toplam sayı krallığında Moss Malone'u geçmeyi başardı.Artık önünde şimdi eski takım arkadaşı Shaq var.Maça dönücek olursak Kobe takımını sürükleyen oyuncu oldu haliyle.26 sayı-6 ribaund-4 asist ile oynadı süperstar.Kobe'ye bu maçta en büyük yardımı genç uzun oyuncu Bynum'dan geldi.Pota altı hakimiyetini sürdüren Bynum maçı 16 sayı-16 ribaund ile tamamladı.Son maçlarda kendini ribaund konusunda çok odaklayan Bynum,iyi dereceler çıkartmaya başladı.Atlanta'da ise Horford 17 sayı-9 ribaund ile en iyi oynayan oldu ama bu performans mağlubiyeti önliyemedi.Lakers'ın playoff'a doğru giderken yükselişi devam ediyor.


Milwaukee Bucks 95-76 Washington Wizards
Milli oyuncumuz Ersan İlyasova'nın tekrardan kaçırdığı Wizards maçını Bucks rahat bi şekilde kazandı.Zaten kalite bakımından üstün olan Bucks bunu parkede de gösterdi.Pota altlarından ligin en iyi uzunlarından Bogut'un varlığı Bucks adına çok önemli bir artı.Bogut bu maçta da üzerine düşen görevi istikrarlı bi şekilde yerine getirdi.Maçı 14 sayı-9 ribaund-7 asist ile tamamladı.Bucks'ta asıl ön plana çıkan isim genç guard Jennings oldu.%50 ile şut atan Jennings maçı 23 sayı-5 ribaund-4 asist ile tamamladı.Wizards'ta ise tam bi dökülme yaşandı sahada.Genç oyuncu Jordan Crawford kısa kariyerinin en iyi maçlarından birtanesini sergiledi bu sabah Bucks'a karşı.Ne yazikki genç oyuncunun bu 22 sayılık performansı galibiyet için yeterli olmadı.Çünkü takımın geri kalanından yeterince katkı alamadı Wizards takımı.Ligin en kötü takımlarından biri olduklarını birkez daha kanıtladılar.Başkent ekibinin bi an önce toparlanmasını istiyoruz.


Houston Rockets 110-113 Phoenix Suns
Playoff'a 8. sıradan girme savaşı içerisinde olan 2 takımın tadından yenmeyen galibiyet savaşına tanık olduk bu sabah.İki takımda playoff yapmak istiyor.Ama bu konuda şuanda 9.sırada olan Suns daha yakın gözüküyor an itibari ile.Ellerinde Brooks ve Nash gibi iki önemli guard var,2. numara yaşı ilerlemiş olsada Carter var,gene 3 numarada ne kadar yaşlansada bitmek tükenmek bilmeyen bi enerji ile oynayan G.Hill var,İçerdeki genç uzunları ve kenardan gelen Gortat ile beraber güçlü bi yapıya sahip olan Suns,Houston'a karşı bence daha ağır basıyor.Bu maçta da görüldüğü üzere Suns Houston'u yenerek önemli adım atmış oldu.Carter ve Warrick'in 32'şer sayıları takıma galibiyeti getirdi.Bu ikiliye Hill'in 19 sayılık katkısıda galibiyet için yardımcı oldu.Tabi bu kadar sayı atan adamı birde bi adam beslemesi gerekiyor.O işte yıllardır elinden tuttuğu asistik özelliğini gene konuşturan Nash oluyor.Verdiği 14 asist ile takımına galibiyeti getirenlerden birtaneside Nash oluyor.Houston'da ise Lowry'nin 32 sayılık katkısı galibiyet için yeterli olmadı.Maçta sonuna kadar dayanan Houston son topu basket olarak tamamyamadığı için maçı kaybettiler.


Philadelphia Sixers 110-100 İndiana Pacers
Batıdaki iki takımın playoff'a girme savaşını doğunun 2 takımında da izledik bu sabah.Sixers ve Pacers doğuda 7. ve 8. sırayı paylaşan 2 takım playoff'ta iyi yer edinmek için galibiyet savaşı içerisine girdiler.Sixers'ın playoff yapması artık kesin gibi.Çünkü doğuda ki 9. sıra daki Bobcats'ın onları geçmesi imkansıza yakın.Sixers'da İguodala'nın etkili oyunu galibiyeti getirdi.Maçı 16 sayı-10 asist ile tamamladı.Arkadaşlarınıda oyuna dahil etme çabası içerisinde olan İguodala istediğini bu maçta alabildi.Hansbrough kenardan gelerek İndiana'nın maça ortak olmasını sağlamasına rağmen takımına bu playoff için önemli olan maçta galibiyet getiremedi.Takımın allstar oyuncusu Granger maçı kötü bir yüzdeyle oynayarak 11 sayıda kaldı.


Golden State Warriors 95-85 Cleveland Cavaliers
Tartışmasız bu sezonun en kötü takımı Cavs.Geçen sene James ile beraber şampiyonluk hayalleri kuran Cavs bu sezon James'ın ayrılmasıyla darmadağın oldu.Takas ile gelen Baron Davis bu takıma birşeyler katma gayretinde olduğu apaçık belli.Kenardan gelerek 19 sayı-6 asistlik bir performans sergilemiş Baron.Clippers'tayken Griffen ile yaptığı ally-op basketleri burada da Hickson ile yapmaya başlamış.Baron'a bu maçta pek katkı gelmemiş açıkcası.E ligin en kötü takımı diye boşuna söylemiyoruz.Umarım Semih Erden bu kötü takımda süre alarak kendini gösterebilir.Golden State'te ise şutör özellikli oyuncular bu sabah formundalarmış.Monte Ellis 24 sayı Curry ise 23 sayı rakip potaya gönderdi.Ayrıca Lee'de pota altında 14 sayı-14 ribaund gibi bir üstünlük sağlıyınca galibiyet kaçınılmaz oldu Warriors adına.

8 Mart 2011 Salı

Nba'de Günü Maçları-8 Mart



Orlando Magic 85-89 Portland Blazzers
Howard'tan yoksun olan Orlando Magic, Portland Blazers maçına pota altı zafiyeti ile çıktı bu sabah.Zaten takas sonrası Gortat'ın gitmesiyle belli bi pota altı gücünü kaybeden orlando Howard'ın eksikliği ile iyice güç kaybettiği pota altı mücadelesinde Portland'a bu sabah kaybetti.Pota altında üstünlüğü olan Portland bu sezon inanılmaz çıkış içerisinden olan Aldridge'den 24 sayılık bir katkı geldi.Daha da iyi bir performans gösterebilirdi.Ayrıca guard pozisyonundan da Miller'dan yeterli katkıyı alabilen Portland takımı Miller'ın 15 sayı-7 asist'lik katkısı Portland için önemli bir koz oldu.Orlando cephesinde Howard'ın yokluğunda öne çıkan isim son zamanların formda ismi J-Rich 22 sayılık bir katkıda bulundu.Milli oyuncumuz Hidayet ise maçı 13 sayı-5 ribaund-3 asist ile tamamladı.Portland playofflarda can yakan takımların başından olacağını tekrardan bize gösterdi.



Utah Jazz 109-131 N.Y. Knicks
İnanılmaz hücum performansı sergileyen Knicks Utah'ı neredeyse maç içerisinde 30'a yatırabilirmiş.Defansif olarak zayıf olan Knicks takımı hücumdaki altarnatifliği sayesinde rakiplerini yenmeyi başarabiliyor.Yalnız bu savunma zaafiyeti playofflarda çok canlarını yakabilir.Billups'un sakatlığından dolayı eksikliği devam ediyor.Carmelo istediğini aldıktan sonra yükselişine devam ediyor.Maçı 34 sayıyla tamamlayan Melo çok iyi bir yüzdeylede oynadığını belirtmek isterim.Amare Carmelo takasından sonra biraz sayı bakımından düşse bile bu maçı 31 sayıyla maçı tamamladı.Billups'un yokluğundan bahsetmiştik bu eksikliği Douglas'ın ilk 5'e gelmesiyle kapatmaya çalışan Knicks,Douglas'tan istediği performansı da almaya devam ediyor.Maçı 20 sayı-6 asist ile tamamdı.Utah'ta son zamanların formda oyuncusu Jefferson maçı 36 sayy-12 asist ile tamamladı.Deron Williams takası ile takıma katılan Favors ise maçı 16 sayı ile tamamladı.



New Orleans Hornets 77-85 Chicago Bulls
Paul'un yokluğundan büyük güç kaybı yaşıyan Hornets takımı Bulls karşısına çıkarken zaten maç başından mağlup başladı çoğu izleyiciye göre.Fakat tahminlere göre daha direniçli mücadele gösteren Hornets,Bulls'a hemen teslim olmadı.Bulls Miami Heat galibiyetinden sonra bu maça tam anlamıyla konsantrasyon sağlamadığını savunabiliriz.MVP adayımız Rose'un öne çıkan performansı ile galibiyeti getiren Bulls Rose'dan 24 sayı-9 asist'lik bir katkı gelmiş.Rose'a bu maçta en büyük desteği Boozer'dan alan Bulls 19 sayı-9 ribaund'luk katkı almış.Hornets'te ise CP3'nin yokluğundan en önemli katkıyı takıma bu sezon içinde takas ile gelen Jack'ten gelmiş.Paul'un yokluğunda ilk 5'e yerleşen Jack maçı 23 sayıyla tamamlamış.



Oklahama City Thunder 101-107 Memphis Grizzlies
Yürüye dur Grizzlies! demek istiyorum gerçekten.Sezon başı ile şuanki geldikleri durumu tebrik etmemek ayıp,günah olur.Sezon başından diplerde olan Grizzlies, Rudy Gay'in yokluğuna rağmen çok iyi bir performans göstermeye devam ediyor.Bu sabah back to back maçına çıkan Grizzlies ,dün sabahta Dallas deplasmanından galibiyetle çıkmıştı.Bu sabah ligin formda takımlarından Thunder'ı yenmeyi başaran Grizzlies ,playoff için savaşmaya devam ediyor.Grizzlies'ta sürekli önemli katkılar veren Randolph'un yerine bu maçta en çok ön plana çıkan isim guard Conley olmuş.Bu maçta 20 sayı-9 asist ile performansını sergileyen Conley'a galibiyette en önemli katkıyı Randolph vermiş 17 sayı-6 ribaund-4 asist ile.Thunder'da ise allstarlar Westbrook 27 sayı-7 asist Durant'in 23 sayılık performansı yeterli olmadı.



Minnesota Timberwolwes 105-108 Dallas Mavericks
Dün Memphis'e kaybederek Spurs'ü geçme ümitlerini iyice kaybeden Dallas takımı bu sabah ligin en kötü takımlarından Minnesota ile karşılaştı.Maçın sonlarına kadar maçı kopartamayan Dallas maçı genede kazanmayı bildi.Dallas'ta MVP adayı Nowitzki'den 25 sayı-6 ribaund'luk katkı alan Dallas,Cardinal'den de 12 sayılık bir katkı aldı.Minnesota'nın önemli kozu olan Kevin Love gene double-double ile maçı tamamladı.Maçı 23 sayı-17 ribaund ile tamamladı.Double-dobule serisini 51 e çıkarttı ama bu istatistik maçın galibiyeti için yeterli olmadı.



L.A. Clippers 92-87 Charlotte Bobcats
G-Wallace'ı da yolladıktan sonra iyice vasat takımına bürünen Bobcats mağlubiyet almaya devam ediyor.Batının zevk vererek izlenen takımlarından birtanesi olan Clippers ise yükselişine devam ediyor.Büyük paylarıda takımın genç yıldızı B.Griffen olduğunu söylemek sanırım yersiz olur.Allstar Griffen maçı 17 sayı-15 ribaund ile tamamladı.Sezon içi takas ile takıma katılan Mo Williams maçlarda önemli katkılar vermeye devam ediyor.Mo maçı 17 sayı-7 asist ile tamamladı.



Houston Rockets 123-101 Sacramento Kings
Memphis ile playoff 8. sıra rekabeti içerisinde olan Rockets bu yarışta pekte umut vaat etmiyor.Özellikle Memphis yakaladığı form ile bu ümit iyice gerilemekte sezonun sonlarına doğru yaklaşırken.Tabiki önlerinde daha uzun süreler var ama bence işleri okadar da kolay değil.Bu sabah ki maçta ligin kötü takımlarından Kings vardı.Kings karşısında alınan galibiyet ne kadar önemliyse playoff için nekadar işe yarayacak tartışılır.Kings maçında takımın göze çarpan ismi 19 sayı-7 ribaund-8 asist'lik performans ile trible-double göz kırpan Lowry oluyor.Lowry'ye bir başka Rocket Budinger'dan 20 sayılık bir kaykı geliyor galibiyet adına.Mağlub Kings'te ise genç uzun Cousins 20 sayı-11 ribaund-3 asist'lik performansı boşa kürek çekenlerin başında yer alıyor.Evans'ın sakatlığı Kings'in skor üretmekteki zaafını belli ediyor.Bi süre daha Evans'ın yokluğunu çok hissedeceklerdir.